Yiğidi öldür ama hakkını yeme demişler. Yeminle beklemiyordum bunu yapmalarını.
Hepsi birleşince, Beyaz'la bir tür bağ kurmuşlar. Daha doğrusu o bunları hissetmiş ve bedenlerine girmiş. Bana bağıran oymuş cidden. Beyaz'mış.
Ben de kendimi zorlayarak açtım gözlerimi ama göremedim bir türlü efsaneler efsanesini. Yine de söylediği gibi oldu. Gözlerimi açtığım anda hissettiğim acı azaldı.
"Ayağa kalk Emre." Yine onun sesiydi ama hepsi birden konuşuyordu. Kimin içindeydi, ses tam olarak hangisinden çıkıyordu, farkedemiyordum.
"Şaka..." diye fısıldadı yeterli_bakiye sadece. DuyguNurTunc ve 95busra gülümsediler. IbrahimHalilKaya3 ise benim gibi her yerde onu arıyordu.
"Nerdesin lan?! Kimin içindesin?! Hangisinin gözlerine bakarak küfredeceğiz sana?!" İbrahim öfkeyle söylendi. Onları yalnız bırakmış olmasının acısını çıkarmak istiyordu bir an önce.
Yardımcıların hepsi aynı anda ona döndüler ve "Sanırım hepsinin içindeyim." dediler. Ardından her iki kollarını yanlarda yavaşça açıp, yerden havalandılar. Bir saniye sonra da hücrelerin dışında, sonsuz beyazlığın içinde belirdiler. Bizim, hücrelerin içinde olduğumuzu görünce tüm yardımcılar aynı anda şaşırdı. Onlar dışarıdaydı ama ben, DuyguNurTunc , 95busra , yeterli_bakiye ve IbrahimHalilKaya3 içeride kalmıştık. Onlarla bağlı olmadığımızı o an anlamıştı Beyaz.
Tüm yardımcılar aynı anda sağ kollarını kaldırdılar ve işaret parmakları ile Rüvi'yi gösterdiler.
"Hoşt lan!" diye bağırdı Rüvi ama o sırada, o farkında bile olmadan avuç içinden kan akmaya başladı. Hızla az önce diğerlerinin kanlarının bulunduğu demir parmaklıklara yöneldi ve onlarla birleşip içlerine karıştı. Aynı anda yeterli_bakiye 'nin yüzü de değişti. Diğerleri ile beraber Büşra'ya döndü.
Sırayla hepsini bağladı Beyazlar ordusu. Önce 95busra , sonra DuyguNurTunc ve ardından tüm küfürlerine ve tehditlerine rağmen IbrahimHalilKaya3 ... Tıpkı diğerleri gibi, onlar da bağlandıkları anda aynı hareketleri yapmaya başladılar. Beyaz gelmeden öncesine göre ufak bir fark vardı. Sadece o konuşabiliyordu ve sadece o hareket edebiliyordu. Yani o ne isterse hepsi onu yapıyordu. Birbirine bağladığı yardımcıların hiçbiri sesini bile çıkaramıyordu.
Beyazlar ordusu en son olarak bana döndü ama kanımı akıtmak üzere parmakları ile beni göstermediler. "Bu bağlantıyı neden kurdunuz?" diye sordu hepsinin ağızlarını oynatarak.
"Asker öyle dedi çünkü." diye karşılık verdim. Yerimden kıpırdamadan onları izliyordum. Yani aslında onu izliyordum. O ise aklına takılanları öğrenmeye çalışıyordu.
"Ne dedi tam olarak?"
"Herkesin birbirine bağlanması gerektiğini ve 'Hiçbir Yer' denen bir yere gitmemiz gerektiğini söyledi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Açtım işte laaaaan! Yeni bir hesap açtıııım! HAhahaha!
FantasyNasıl kontrol edeceğim ama bunu? Kendi kendine devam ediyor! Lan açıklama yazmamız lazımdı buraya! Hey! Geç artık burayı geç! Bölüm yazma kısmına gelelim artık! Ben Emre! Arm'dan dışarı çıkan Emre... Hahahahaha! Hadi ama... Bölüme nasıl geçeceğiz?