Yani umarım son bölüm olur. Bu Beyaz güzelimiz solup gitmezse ben anlatırken, bitirmeyi planlıyorum artık.
Herkesi geberttiğiniz ve beni her şeyi sadece izlemekle lanetlediğiniz yerde kalmıştık en son! Alçaklar! Neymiş efendim kendimi ölümün kucağına atarmışım! Mışmışmışım! Peh!
Neyse...
Düştük Arm yollarına hep beraber. En yakın vahşet yarığına doğru ilerledik. Herkesin gözü Karmila'daydı çünkü kadın kurtlu gibi kıpırdanıp duruyordu sürekli. "Yeterince düşünmedik bunu. Sonuçlarının ne olacağını bilmiyoruz. Muhafız, emin misin? Geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir yapacağımız şey."
"Endişelerinin nedenini anlıyorum Karmila ama bunu en başında sen kabul ettin." diye karşılık verdi ona Muhafız. "Sen Macellan'a, ben de Beyaz'a güvenmeyi tercih ettim ve bu tercihler bizi bu noktaya getirdi. Emre'yi uyuduğu mekan olan Azgın'a geri gönderebilmemizin tek yolu da bu. Sen de biliyorsun."
Karmila durdu ve Muhafız'ın gözlerinin içine baktı. Ne kadar korktuğu kolaylıkla anlaşılabiliyordu. "Evet ama..." diye kekelemeye başladıysa da sözünü tamamlayamadı.
"Sus be kadın!" Bunu kimin söylediğini tahmin edin hadi. Elinde asa olan, büyüler yapabilen, hani azıcık deli biri... Ehuehuehu! Tabii ki Rüvi!
Susmadılar ama çok da fazla uzatmadan, yapılması gerekeni yapmaları konusunda tekrar anlaştılar. Bir süre kimse konuşmadan ilerledik. Ara sıra karşımıza birkaç karanlık yaratık çıktı ama süpürgesi üzerinde giden Gunyeli25 ve tek boynuzlusunun sırtındaki UnicornAylin , kimselere bırakmadan hallettiler onları.
Bir ordu olmuştuk artık. Arm'ın en tehlikeli ordusu... Muhafız, karşımıza çıkan yaratıkları diğer mimarların gönderdiğine emindi. Bizimle ilgili bilgi topluyor olmalılardı. Kulaklarına gelenlerin doğruluğuna emin olmaya çalışıyorlardı. Varisler... birden çok varis Arm topraklarındaydı. Muhafız da onlarla birlikteydi.
"O korkaklar gelsinler ve karşımıza çıksınlar sıkıyorsa!" diye söylendi IbrahimHalilKaya3 .
Çıkamazlardı. Hiçbiri bu tehlikeyi göze alamazdı çünkü biz artık çok güçlüydük. Muhafız savaş sırasında hepimizi görmüştü. Asker 13, Narsi, CBK ve Gölge de bizimkiler gibi bir sürü karanlık yaratıkla savaşmıştı ama onların yüzlerinden ne kadar yorgun oldukları okunabiliyordu. Varisler ise... Sanki hiç savaşmamış gibilerdi. Aynı savaştan daha düzinelerce verebilecek güçtelerdi.
"Beyaz'ın sizleri neden yanında istediğini çok iyi anlıyorum." diye bitirdi sözlerini Muhafız ve durdu. Gelmiştik! Ufacık, siyah bir nokta gibi gözükse de, en yakınımızdaki vahşet yarığını seçebiliyorduk artık. "Büyük bir savaş yaklaşıyor. Azgın'a benim gelmem imkansız ama lütfen sizler geri dönün." diye devam etti mavi dostumuz, gözlerini vahşet yarığı olduğunu bildiğimiz noktadan ayırmadan.
Kimse bir şey diyemedi. O canavar kılıklıdan böyle bir şey duymayı hiçbirimiz beklemiyorduk anlaşılan. Muhafız dikkatle bizleri inceledi ve Karmila'ya döndü. "Vahşi'yi çağırman gerekiyor."
"Nasıl yani?" dedim şaşkınlıkla. "Buradan mı?"
"O şeye daha fazla yaklaşamayız."
"Saçmalama Muhafız! O şey bir kapıya dönüşmeyecek mi? Ben o kapıdan geçmeyecek miyim?"
"Emre sus!" diye bağırdı yeterli_bakiye .
"Ne yapılması gerekiyorsa yapacağız seni göndermek için." diye ekledi Wampirella13 . "Merak etme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Açtım işte laaaaan! Yeni bir hesap açtıııım! HAhahaha!
FantasíaNasıl kontrol edeceğim ama bunu? Kendi kendine devam ediyor! Lan açıklama yazmamız lazımdı buraya! Hey! Geç artık burayı geç! Bölüm yazma kısmına gelelim artık! Ben Emre! Arm'dan dışarı çıkan Emre... Hahahahaha! Hadi ama... Bölüme nasıl geçeceğiz?