Beyaz Zincir

Bölüm 35

Öncelikle merhaba, küçük bir açıklama yapmak istiyorum. Bölümleri artık 5-6 gün arayla atacağım. Bu işi para kazandığım veya bir çıkarım olduğu için yapmıyorum. Sadece zevk aldığım için yapıyorum. Yani yeni bölüm için kırıcı ve ısrarcı olmanıza gerek yok arkadaşlar. Kimsenin emriyle de yazmıyorum. Sizin için aklımda olan hikayeyi bile değiştiriyorum. Lütfen kırıcı olmayın. Destekleriniz için teşekkür ederim.

- 4 Gün Önce -
Tyler: Merhaba Shiro
- Ty-Tyler.. burada ne işin var senin?
Tyler: Eskileri özledim bir geleyim dedim.
- Eskileri? Hangi eskileri? İyi misin sen? (Kolumla kapıyı sıkıca tutup her ihtimale karşı hazırda bekliyordum.)
Tyler: Eskiden aramız iyiydi Shiro. Neden böyle davranıyorsun?
- Zero'yu gelip Anna alıyor, ne yani? Beni de sen mi oyalayacaksın?
Tyler:..Hayır Shiro, Anna'dan haberin bile yok.
- Saçma oyunlarını dinlemeyeceğim. Defol. (Kapıyı sertçe kapatıp kapı deliğinden Tyler'ı izledim. Sağa sola bakıp elini saçlarının arasına daldırdı. Telefonunu çıkarıp biri aradıktan sonra kapıdan uzaklaştı.) Ne alaka amına koyiyim. (Hemen gidip telefonumu aldım ve Zero'yu aradım.) Hadii hadii (Telefonunu açmıyor. Lanet olası.) Siktir, siktir. Ya bir şey olduysa. Ama Anna böyle bir şeye kalkışmaz. O kötü bir değil.. (Tüm gün endişeyle Zero'dan telefon veya bir haber bekledim. Ancak gelmedi. Ben de koltukta uyuyakalmışım. Ertesi gün saat 13:00 sularında kapı tekrardan çaldı. Kapının deliğinden baktığımda yalnızca karanlık gözüküyordu. Kilidi açıp kapıyı araladığımda..) Be-Bekle!
Tyler: Beni reddetmenden nefret ediyorum Shiro. (Shiro'nun boğazına bir bıçak dayayıp onu içeriye doğru ittirmeye başladım. Shiro ellerini bileklerime koyup bıçağı uzaklaştırmaya çalışıyordu. Kapıyı kapatmak için döndüğüm sıradaki boşluğumdan yararlanıp elimdeki bıçağı yere fırlatmayı başardı.) Hayır!
- (Kendimi hızlıca yere atıp bıçağı aldım ve Tyler'a doğrulttum.) Benden ne istiyorsun?!
Tyler: Bir sorun yok Shi-
- Benden ne istiyorsun dedim!! (Tyler'ın üzerine doğru yürümeye başladım. Tyler ellerini kaldırıp geri yürüyordu.)
Tyler: Seni istiyorum Shiro..
- Zero nerde? (Tyler'ı köşeye sıkıştırmıştım. Bıçağın ucunu karnına bastırıp arkasına diğer elimin avucunu koydum. En küçük hareketinde bastıracağım. Dişlerimi sıkarak..) Hemen cevap ver.
Tyler: Bi-bilmiyorum...
- (Küçük bir hareketimde bıçağın ucu Tyler'a sağlanmıştı bile. Tyler yüzünü acıyla ekşitti.) Doğruyu söylemezsen bunu sana saplayacağım.
Tyler: Bunu yapmayacaksın Shiro..
- Öyle mi? (Tyler'ın omzuna sert bir yumruk atıp eğilmesini sağladım bıçağı çekip karın boşluğuna dizimde bir tekme atarken aynı zamanda da sırtına dirseğimde vurdum. İki büklüm bir şekilde elleri yere değiyordu. Dizimle suratına hiç şüphe etmeden bir tekme daha attım. Ve bir tane daha.. Zero.. Zero onun elinde...) Zero nerde!? (Hala konuşmuyordu. Saçından kaldırıp suratına baktığımda burnundan kan gelmeye başlamıştı.) Seni iğrenç pislik. Zero nerde?!
Tyler: Seni.. Seni öldüreceğim..
- Ananın.. (Yüzüne bir yumruk geçirdim.) amını.. (Ve bir yumruk daha.) öldü.. (Tekme atıp yere yatmasını sağladım.) ...rürsün. (Eğilip dizimle boğazına bastırdım.) Sanırım dayak yemeyi seviyorsun.. ama öldürülmekten hoşlanacağını düşünmüyorum.
Tyler: Ah.. Se.. Si..kec..
- Ne ne? Duyamıyorum. ( Dizimi boğasına daha da bastırdım.)
Tyler: Si..kece..ğ.
- Evet, siktin şu an. (Suratına attığım son yumrukla bayılması bir oldu.) Madem güçsüzsün neden bu işlere bulaşıyorsun aptal herif. ( Elime aldığım telefonumla sakinliğimi koruyarak hemen polisi arayıp durumu anlattım. Polisler gelene kadar kilerden bir ip alıp Tyler'ı bağladım. Yaklaşık 10 dakika sonra iki polis arabasının sesi duyuldu. Kapıyı çaldıklarında Tyler gözlerini açtı. Ben de kapıya doğru koştum.)
Tyler: (Hayır hayır hayır. Etrafıma bakındığımda ipleri kesebileceğim veya kopartabileceğim bir şey yoktu. Burdan kaçmam artık imkansız. Ama Shiro'yu hala öldürebilirim. En azından mutluluğunu.. Hahahah..) Zero öldü.. (Shiro kapıyı açacakken kafasını birden bana çevirdi.) Zero tecavüz ve işkencence dolu 4 günün sonunda benim tarafımdan öldürüldü. Hahahah...
- Ne.. ne diyorsun sen? (Suratına yumruğumu geçirip ardı sıra gelmeyen yumruklar atmaya başladım. O an hiçbir şey duymuyor ve görmüyordum. Hiçbir şey umrumda değildi. Sanki bir boşluğun içinde yaşıyor gibiydim. Beni birilerinin tutup çektiğini hissettim ama neler olduğuna ait hiçbir fikrim yok. Kararıyor.. Bu boşluk da karanlığa bürünüyor. Zero.. Burada mısın? Zero..)
—6 Saat Sonra—
Doktor: Travmadan sonrası kaynaklanan bir bayılma olduğunu düşünüyoruz. Ona verdiğimiz ayıltıcılar ile birazdan ayılacaktır polis bey. Ah.. bakın işte. Bay White.. Beni duyuyor musunuz?
- (Bay White?..) E..Evet. (Yavaşça gözlerimi açtım. Bu da ne?) Neredeyim ben? Bu ne.. ( kolumda bir serum ve başımda iki polis vardı. ) Ne.. ne isti- Zero! Zero'yu bulmam gerekiyor. Tyler nerede! Zero'yu öldürdüğünü söyledi!
Polis: Lütfen sakin olun. Şüpheli şahıs şu anda göz altında sorgulanıyor. En kısa zamanda bilgi edineceğimizi düşünüyoruz. Sizden kısaca olanları anlatmanızı isteyeceğiz.
- ( Olan biteni eksiksiz bir şekilde anlattım. Doktor çıkabileceğimi söyleyip bana ilaç verdi. Dengemi koruyabilmek adınaymış. Böyle aptal şeylere ihtiyacım yok ve zamanımı burada kaybedemem.) Zero'yu bulmalıyız. Zero, erkek arkadaşım. Anna ve Yuri tarafından kaçırıldı.
Polis: Soy adları nedir?
- A..Anna Bliss ve Yuri Knight. Kaçırılan kişi ise Zero Knight.
Polis: Pekala Bay White. En kısa zamanda sizi bilgilendireceğiz lütfen numaranızı söyleyin.
-( Numaramı verdikten sonra eşyalarımı toplayıp eve geçmemi söylediler. Benim tek başıma yapabileceğim bir şey yok.. Tek yapmam gereken beklemek..)
- 2 gün sonra -
-( Ağlamaktan gözlerimde yaş kalmamış gibi hissediyorum. İki gündür Zero'dan bir haber bekliyorum. Tyler o kadar dayaktan sonra hal bir şey söylememiş. Sehpaya su bardağını almak için elimi uzattığımda bardağın yanındaki telefon birden çalmaya başladı. Hızlıca cevap verdim.) Alo?!
Polis: Bay White, Bay Knight'ın konumunu belirledik.
-Ah! Şükürler olsun! Çok teşekkür ederim.
Polis: 15 dakikaya kalmadan yola çıkacağız.
-Ben de gelmek istiyorum lütfen!
Polis: Üzgünüm. Sizi polis istasyonuna davet edebilirim. Burada bekleyebilirsiniz efendim.
- Pekala, çok teşekkür ederim hemen yola çıkıyorum. (Telefonu kapattığım gibi ceketimi alıp dışarı çıktım. Yoldan çevirdiğim bir taksi ile karakola doğru ilerledim. İstasyona ulaştığımda koşarak içeri girdim.) Zero! Zero'yu buldunuz mu?!
Polis: Bayım lütfen sakin olun ve buraya oturun. Ekiplerimiz Bay Knight için operasyondalar.
- Ne kadar sürecek? Aman tanrım, ne yapmalıyım?..
Polis: Buyrun bir kahve içip sakinleşin. En kısa sürede dönecekler.
- P-pekala.. ( Polis memurunun elindeki kahveyi alıp köşedeki koltuğun kenarına oturdum. Kahvemi sakince yudumlayıp beklemeye başladım.)
- Yaklaşık 3 Saat Sonra -
- (Gelen telsiz sesleriyle irkildiğimde heyecanla ayağı kalkıp kapıya doğru baktım. İki polis önce Yuri'yi kollarından tutup kelepçeli bir şekilde içeriye getirdi. Arkasından da aynı şekilde Anna'yı getiriyorlardı.) AŞAĞILIK PİSLİKLER! ZERO'YA NE YAPTINIZ! ZERO NEREDE?!! ZER- (İki polisin ortasında üzerinde battaniyeyle içeriye gelen Zero'yu gözlerim bulduğundan heyecandan dilim tutulmuştu.) Ze- ( Göz yaşlarım süzülüyordu..) ro..
+ Shiro.. (Hızlıca Shiro'ya sarılıp başımı boynuna gömdüm.)
- (Hıçkırarak ağlıyordum. Zero ise sadece bana sarılıyordu.) Seni.. Seni çok özledim.
+ Özür dilerim Shiro.. ( Shiro'nun yüzüne bakabilmek için geri çekildim. Gözleri şişmiş. Kirli ellerimle yanağındaki göz yaşını silip alnımı alnına değdirdim.) Eve gitmek istiyorum artık..
- Gideceğiz sevgilim..

-x