Yeni bir bölüm ile merhaba canım okuyucularım umarım hoşunuza giden bir bölüm olur o zaman çok uzatmadan bölüme geçelim size iyi okumalar diliyorum tavşanlarım🐰💜
Medya: Emre
YAPRAKTAN
Sabah uyandığımda yanımda ki yakışıklı mı yakışıklı sevgilime baktım o her zaman hep yanımda olup bana yardım etti, beni dinledi, korudu kolladı, benim için o kadar şey yaptı, ve ben sadece kustum diye benimle o kadar güzel ilgilendi ki ona ne kadar teşekkür etsem az olur bir süre daha ona baktıktan sonra Egemen uyanıp bana baktı ve "Günaydın meleğim" dedi ah Egemen ah, bu çocuğa kaç kere bir şeyi demen lazım anlaması için acaba ya, yok yok bu bildiğin beni utandırmaktan haz alıyor bence de ya bende "Ya sen beni utandırmaktan ne zaman vazgeçeceksin acaba çok merak ediyorum" dedim oda gülerek hayır yani neye gülüyorsa "Sende o zaman Utanır ken bu kadar tatlı olma ki bende seni utandırmayayım" dedi ya bu çocuk da az romantik değil he odun modun diyoruz ama işine gelince nasıl romantik oluyor he bende "İyi peki hadi bu seferlik böyle olsun" dedim ve bir süre böyle oturduk sonra kapı açıldı ve içeriye çocuklar girdi.
Egemen de "Hop hop, ne oldu be, insan bir kapı çalar değil mi müsait miyiz değil miyiz?" dedi Ateş te "Vallah a kardeşim ben bu Emre ye dedim oğlum dur bir belki müsait değillerdir dedim ama dinleyene sonrada peşinden Açelya gitti bende peşlerinden gitmek zorunda kaldım" dedi bende gülmeye başladım Emre de "Ne var ya ben yengemi merak ettiğim için geldim hem sen Egemen hani dün bizi uyandıracaktın yengem uyandığında ne oldu neden uyandırmadın?" dedi üzgün bir şekilde Egemen de "Ha, ben şeyh, unuttum ama işte gördünüz iyi işte" dedi Emre de "Hıh, küstüm ben sana" dedi üzgün bir şekilde kollarını önüne birleştirerek bende tekrar gülmeye başladım.
Sonra Egemen "Ya tamam be oğlum hadi bak gördün işte iyi yengen tamam mı?" dedi Emre de "Tamam ama seni bir şartla affederim" dedi Egemen de "İyi söyle bakalım neymiş o şartın?" diye sordu Emre de "Buranın kafeteryasında çok güzel tatlılar var bana bir tane tatlı alırsan seni affedebilirim" dedi Egemen de "Oğlum sen nereden gördün ki biliyorsun" dedi Emre de "Ya sen bırak nerede gördüğümü alacak mısın yoksa almayacak mısın?" diye sordu Egemen de "İyi peki madem, alırım oldu mu?" diye sordu Emre de kollarını serbest bırakıp "Oldu benim canım kardeşim" dedi sonra Ateşte "Ya oğlum Ege ya kardeşim dediğin kadar öz kardeşine bu kadar kardeşim demedin be" dedi oda "Sende Egemen gibi bana tatlı alırsan neden demeyeyim" dedi sonra Ateş te ellerini öne koyarak "Aman aman yok böyle daha iyi" dedi bunların bu tatlı atışmalarına bayılıyorum ya.
Açelya da yanıma gelerek "Ya kanki nasılsın iyi misin?" diye sordu bende gülerek "Çok iyiyim merak etme" dedim oda "Yanınıza gelmeden önce Kuzey beni aradı bir geçmiş olsuna gelmek istiyormuş" dedi bende sinirimi belli etmemeye çalışarak "Gelsin benim için bir sorun olmaz" dedim oda "Tamam o zaman ben bir Kuzeye haber vereyim" dedi ve çıktı Egemen de "Bu Kuzey iti Açelya'nın sevgilisi olmasa ben ona yapacağımı biliyorum ama neyse" dedi bende "Tamam biraz sakin ol Egemen, tamam mı?" dedim oda "Eğer bir öpücük verirsen neden olmasın" dedi sırıtarak bende "İyi peki" dedim ve yanına yaklaşıp yanağını öptüm. Emre de "Ayy aile var be burada" diyip gözlerini kapattı bende gülerek "Sadece yanağından öptüm Emre abartmana gerek yok" dedim oda "Tabi tabi sadece yanağından öptün bugün yanaktan yarın dudaktan" dedi Ateş koluyla Emre dirsek atım "Oğlum bir sus ya bari bir iki dakika sus be oğlum" dedi oda "Ya ben ne dedim ki şimdi ya" dedi Ateşte "Ne demedin ki Emre ne demedin" dedi sonra içeriye bir hemşire elinde yemek tepsisi ile gelip "Yaprak hanımın yemek yemesi gerek o yüzden bu tepside ki yemeklerin hepsini bitirmesi gerek" dedi ve odadan çıktı.
Egemen de "Ben yediririm siz merak etmeyin" dedi Egemen yerinden kalktı ve hemşirenin elinden tepsiyi alıp yatağın yanına gidip masayı açtı ve tepsiyi koydu sonra doğrulmama yardım etti ve "Hemşireyi duydun sevgilim bunların hepsi bitecek" dedi bende "Ama ben hastane yemeklerinden nefret ederim yani sevmem hemde hiç" dedim çünkü bir keresinde küçükken hastanede kaldığımda bana yemek getirmişlerdi bende yemeği yediğimde midem bulaşmıştı ve tatı berbattı bende o günden beri hastane yemeklerinden nefret ederim yani sevmem oda "Neden ki?" diye sordu bende "Küçükken hastanede kaldığımda aynen buna benzer bir yemek getirmişlerdi bende yemeği yerken midem bulaşmıştı işte o günden beri hastane yemeklerini hiç sevmem" dedim oda "Ama sağlığın için yemek zorundasın bunu sende biliyorsun" dedi bende bıkkınlık ile "Biliyorum ama işte bende sevmiyorum" dedim oda "Tamam bak seni de anlıyorum ama hemşire hepsini yemen gerek dedi sende duydun" dedi bende "Evet ama neyse bu seferlik senin için yemeğe çalışacağım" dedim oda "Afferim benim meleğime" dedi bende yine utanmaya başladım yok yok bu hiç vazgeçmeyecek beni utandırmaktan aynen ne yapalım artık katlanacağız Ateşte "Gel Emre biz çıkalım da yengem rahat rahat yesin" dedi ve Emre ile birlikte odadan çıktılar. Egemen kaşığı alıp önce çorbadan yedirmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİSE GENÇLİĞİ
ChickLitKapak tasarımı @zeynepkuter77 aittir. Yaprak, 17 yaşında ilk kez gördüğü ablasının yanına İstanbul'a taşınır. İlk kez gittiği okulda yaşadığı zorluklar karşısında tanımadığı bir kişi ona yardım etmeye başlar.