Bölüm 21

11.9K 648 83
                                    

Evet. İşte yeni bir bölüm ile karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Lütfen bölümü okurken Vega- bu sabahların bir anlamı olmalıyı dinleyin. Multi de var. Vote ve yorum atarsanız sevinirim. 

Etraf kapkaranlıktı. Hiçbir şey göremiyordum. İçimde bir korku vardı. Ya yine kaçırılmışsam. Ya yine ölürsem ve bu sefer dirilemezsem? O zaman ne olacaktı? Artık kaçırılmak istemiyordum. En son hatırladığım anı bulmaya çalıştım. En son Esra ile el sıkışmıştım. Enerjim o kadar çok artmıştı ki sonunda onu tutamayıp patlatmıştım. O kadar güç fazlaydı. Sanki biri ile savaşa girmişim de o savaşı kazanmış ve onun enerjisini de kendime almış gibi hissetmiştim. Hala da öyle hissediyordum. Yavaşça gözlerimi açmaya çalıştım. Gözlerimi yavaşça açarken kendimi bir garip hissettim. Sanki bu benim bedenim değil gibiydi. Gözlerimi açınca ilk olarak Melek'in yüzünü gördüm. Ne kadar kusursuz bir yüzü vardı.

Ben bunları düşünürken Melek onu incelediğimi fark edip, "İyi misin?" diye sordu. "İyiyim." diye cevap vermek istedim ama sanki ses tellerim benim değilmiş gibi kullanamadım. Bana neler oluyordu? Kafamı salladım ve ayağa kalmaya çalıştım. Melek kalkmama yardım etti.

Acaba neden Can yoktu? Karşıya baktığımda biraz ileride bir beden gördüm. Sanırım o Esra'ydı. Yüzünü göremiyordum. Çünkü; Can ile Mert o beden her kimse onun başında toplanmışlardı ve yüzünü kapatıyorlardı.

Onlar neden Esra'nın başındaydı ki? Biri benim en yakın arkadaşımdı, diğeri ise erkek arkadaşım sayılırdı. Hatta sayılırı kalmamıştı, annemle bile tanışmıştı bir nevi. O ben değildim sonuçta. Mert kızın kafasını kucağına almıştı sanırım çünkü kucağından kızın kahverengi uçları kıvırcık saçları sarkıyordu. Aniden kafama dank etti. Esra'nın saçları kahverengi değildi ki. Onun saçları sarıydı. Ben kızın yüzünü görmeye çalışırken öylece ayakta dikiliyordum. Çünkü bedenimi kıpırdatacak gücüm yoktu. Mert kızın kulağına bir şeyler fısıldıyordu ama kız uyanmadan önce son söylediği şeyi duyabildim. "Bizi korkutma Miray. Bak sen kaçırılınca zaten çok korktuk." dedi ve Esra uyandı.

"Mert, Miray mı demişti? Ben yanlış duydum değil mi?" Ben bunları düşünürken Can ve Mert kızın uyandığını görmüş ve ona iyi olup olmadığını sormuşlardı. Kız iyiyim demiş ve ayağa kalmıştı. Hem de benim gibi zar zor değil. Şıp diye aniden kalkmıştı.

Kıza kalkınca biran ağzım açık kaldı. Yani içimden açık kaldı. Çünkü bedenimi kullanamıyordum. Karşımda duran kız bendim. Yani karşımda benim bedenim duruyordu. Mert hem benim hem de onun neden durduğunu anlamamış gibi, "Ne oldu? Neden donup kaldınız?" diye sordu ve bedenime doğru yaklaştı.

Ona, "Dur. O ben değilim. Ona yaklaşma." diye bağırmak istedim ama yapamadım. Çünkü ses tellerimi kullanamıyordum ya da Esra'nın ses tellerini mi demeliyim. Sonra aniden aklıma Madalin'i kullanmak geldi. Ben konuşamazken ağzımdan o sinirle, "Madalin!" diye bir çığlık koptu.

Madalin anında yanımda belirdi. Can, Mert ve Melek çok şaşırmıştı. Çünkü ben Esra'nın bedeninden Madalin'i çağırmıştım. "Madalin. Şimdi bize tercümanlık yapmanı istiyorum. Çünkü ben ses tellerimi daha doğrusu Esra'nın ses tellerini kullanamıyorum." dedim içimden.

Madalin, "Tamam. Ben size Miray'ın tercümanlığını yapacağım. Çünkü kendisi Esra'nın ses tellerini kullanamıyor." dedi ve herkes çok şaşırdı. Ben de şaşırmıştım. Nasıl birisi ile beden değiştirebilirdim ki? Ama bunu düşünecek zaman yoktu. Hemen kapıya baktım. Ama zaten kapalıydı. Kimseye yakalanmadan bunu halletmeliydik.

"Sen nasıl bir şeysin ya. Sen nasıl yaptın bunu? Hangi hakla? Biri kaçırır, biri bedenimi alır. Sen nesin kızım ya hangi hakla bedenimi alıyorsun? Hem bunu nasıl yaptın?" dedim sinirle içimden Madalin'de aynen aktardı. Ben bunları söylerken birazcık da olsa kızın üzerine yürümüştüm. Kız çok üzgün görünüyordu. Bana kendi gözlerim ile bakıyordu. Bu bana çok garip geldi. Sanki hipnoz olmuş gibi gözlerime bakmaya devam ettim. Gözlerimin garip bir çekimi vardı. Bazen hocaları gözerinin içine bakarak dinlerdim. Bazı hocalarım gözlerimin kendilerini hipnotize etmiş gibi hissettiklerini söylerlerdi. Şimdi onların ne demek istediğini anlayabiliyordum. Gözlerimin rengi yüzündendi sanırım. Yavaşça gözlerimi ya da Esra'nın gözlerini gözlerimden ayırdım.

Ejderha Kız #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin