Ejderha Kız #Wattys2015

Bölüm 8

Mert bana öylece bakıyordu. Sanki bir şey anlamış gibi biran gözleri parladı, sonra sakince bana döndü ve "Bunu sen yapmış olamazsın." dedi ve bana yaklaştı. Çemberin sınırına gelmişti.

Ben bir yandan ona bakıp bir yandan sandığı kapatmaya çalışıyordum. Bazen bu anılarımı unutuyordum. "Benden uzak dur Mert. Şimdi lütfen git." dedim ve sakinleşmeye çalıştım. Çemberim küçülmeye başladı. Ben çemberime odaklanmışken Mert gitmişti.

Çemberimi sonunda kalbime sokmayı başardım. Yavaşça yatağa yıkıldım. Derin derin nefes almaya çalışıyordum. Ateş yüzünden birden enerjim, kalp atışlarım ve vücut sıcaklığım artmıştı Birden beynimde onun sesini duydum.

"Onu sen öldürmedin." dedi ve ben cevap vermeden varlığının çıktığını hissettim.

O ne biliyordu ki. Ben bile bazen bu anılarımı unutuyordum. Sandık lanetli miydi neydi? Bunu düşünürken tavana bakıyordum.

Aradan ne kadar zaman geçmişti fark etmemiştim ama etraf kararmıştı. Yavaşça yataktan kalktım ve dolaba gittim. Hiçbir şey yiyesim yoktu. Bende bir paket çikolata ve cips alıp televizyonun karşısına geçtim. Kanalları gezerken bir korku filmine denk geldim. Ruhlar oteli diye. Onu izlemeye başladım. Çok korkunç bir filmdi. Severim korku filmlerini, sana acı duygularını unutturur geriye sadece o an o filme duyduğun korku bırakır.

Bittiğinde yerimde sayıyordum. Etrafa bakışlar atıp duruyordum. Aslında evde tekken hiç korku filmi izlemem. Çünkü izlediğinizde film daha sonra gerçek olacakmış gibi gelir. Etrafa baka baka, korka korka mutfağa giderken içimden, "Kızım senin korku filmi izlemek neyine? Evde tek başınasın. Sabah kadar hayatta uyuyamam ben şimdi." diye kendime kızıyordum. Korkudan bütün ışıkları açmıştım. Elimdeki paketleri çöpe attım ve mutfaktaki ışıkları yavaşça kapatıp salona yöneldim.

Salondaki ışıkları tam kapatmıştım ki elimi çekerken bir el elime değdi. Küçük bir çığlık attım ve ışığı açtım. Hiçbir şey yoktu. Tekrar kapattım ve koşarak odama gittim.

Yatmadan önce dişlerimi fırçalamak için banyoma gittim. Dişlerimi fırçaladıktan sonra ağzımı iyi bir çalkaladım. Aynaya bakarken arkamda birden Mert'i görmemle çığlık atamam bir oldu. Mert ise sadece yüzünü buluşturdu.

Sonra ben ona dönüp, "Sen gerizekalı mısın? Bir insanı korku filmi izledikten sonra korkutulur mu? Sen aptal mısın?" diye bağırınca sadece gülümsedi ve bana yaklaştı. Artık onun aniden evimde belirmesine şaşırmıyordum. Su olduğu için her yerden çıkabilir gibi geliyordu. İnsanın zihnini okuyabilen biri neler yapamazdı ki?

Ben uzaklaşmaya çalıştım ama lavaboya dayandığım için fazla geri gidemedim. Yüzüme doğru yaklaştı ve o enfes gözleri ile bana bakıp, "Sen korktun mu?" dedi. Allah'ım sana geliyorum dedim içimden, onun duymamasını umarak.

"Evet." dedim kalbim boğazımda atarken.

O dudaklarıma iyice yaklaştı ve "İstersen seninle uyurum." dedi gülümseyerek.

Nasıl cevap vereceğimi düşünürken ağzım benim yerime karar verdi ve "Olur." dedim. Salak niye olur diyorsun, neden? Belamı arıyorum herhalde.

O ise gülümsedi ve benden uzaklaştı. "Yataktayım." dedi gülümsedi ve gitti.

O böyle söyleyince midemde bir hareketlenme oluştu. "Sakinleş Miray." dedim ve odama yöneldim. Aklıma fesat fesat düşünceler geliyordu.

Yatağa girmişti ve çarşafı üstüne çekmişti. Yere baktığımda ayakkabılarını, pantolonunu ve tişörtünü gördüm. Biraz yüzüm kızarsa da hemen yatağa atladım ve ondan biraz uzağa yattım ama o beni kendine çekti ve sarıldı. Kaşık pozisyonunu almıştık.

Umursamadım. Sanırım kendimi bugünlük rahat bıraktım. Çünkü yorulmuştum. Onun nefesleri uyku moduna girince, bende yavaşça dalmaya başladım. Aklımdaki en son düşünce Mert'in vanilya gibi kokmasıydı. Bunu daha önce de fark etmiştim ama bu kadar yakından almamıştım kokuyu ve şimdi bu koku aklımı başımdan alıyordu. Bu kokuya bayılırım. Neden en sevdiğim şeyler bu adamdaydı ya.

Evet bugün iki bölüm yayınladım..Umarım beğenirsiniz. Yb ne zamana bir fikrim yok. Boş zaman buldukça yazarım. İyi okumalar. Bölümü okurken multi deki demi lovato unbroken şarkısını dinlemelisiniz bence. Neyse hoşçakalın.