°3°

403 24 1
                                    

Asel Iraz'dan

Gözlerim ve tüm bedenime ağrılar dalga dalga yayılırken, yankı halinde duyduğum nereden geldiğini bilmediğim sesler de kulaklarımı inletiyordu. Vücudumun ve kulağımın eziyetine dayanamayan kapalı göz kapaklarım memnuniyetsizlikle kırıştılar. Yankı halinde gelen sinir edici sesler normale dönmeye başlamışken vücudumda garip bir durgunluk hissediyordum. Sanki yattığım yerde bile tüm gün taş taşımış kadar yorgun hissetmek çok kötüydü. Ne kadardır bu vaziyette uyuyordum acaba...

Hiçbirşey hatırlamamak ruhuma damla damla korku sıçratıyordu. Gözlerimi aralamaya çalıştığımda açamamıştım. İkinci denememde zorlukla aralandıklarında bulanık görüyordum. Gözlerimi birkaç kez açıp kapattım ve görüşüm de düzelmişti. Burası neresiydi? Duvarları beyaz rengiydi, kapısı camları buğulu olan otomatik bir kapıydı ve yattığım yerin hizasında bulunan siyah deri bir koltuğun üzerinde eşyalarımın olduğu bavulu fark ettim. Oldukça sade ama şık döşenmiş bir odaydı. Bir dakika şu tepemde durmadan öten monitör müydü? Gözlerimi yana çevirdiğimde kırmızı renkte kusursuzca yol izleyen kalp ritimlerimi gördüm. Kalkmak için anlık refleksle hızla doğrulduğumda kolumun iki yanından batan şey yüzünden susuzluktan kuruyan dudaklarının arasından minik bir inilti firar etti. Sırtım yeniden beyaz örtüyle kuşanmış olan sedyeye çarptı. Canımı yakan şeyi öğrenmek için tepeye bakınca bitmiş olan 2 tane serumu gördüm.

Kimse yok muydu burada? Diye düşünürken odanın otomatik kapısı hışımla açıldı ve içeriye 4 tane muhafızla Ayaz girdi. Bir tanesi bavulumu alırken diğer muhafızlar etrafımda duvar ördüler.

Daha ne olduğunu anlayamadan Ayaz'ın gövdemde duran kabloları çekmesiyle beraber mönitor tüm odaya kulaklarımızı kanatacak düzeyde olan 'dıııt...' sesini yaydı. Serumları da kolumdan çekti ve canımın acısıyla iki büklüm olurken beni tek hamlede kucağına aldı. Bedenim, bedeninin soğukluğuyla titrerken,
yorgun ama sinirli sesimle bağırmaya başladım. "Ne yapıyorsun bırak beni!"

Eliyle ağzımı kapadı. "Asel sus! Seni buradan güvenli bir şekilde çıkarmam lazım sadece debelenme ve sus."
Ne oluyordu? Kısık çıkmasına özen gösterdiğim sesimle,
"Ne oluyor?"
"Sus!"

Sinirlenmeye başlıyordum ama yalvarırcasına bakan irisleri durumun vahim olduğunu belirtiyordu. Gözlerim aniden belindeki uzun hançere kaydı. Sarayın uzun ve cam olmayan koridorlarında etrafımda bana siper olan muhafızlarla ilerlerken beş dakika boyunca uzun ve kasvetli koridorlarda ilerlemenin ardından muhafızlar kapıyı açtı. Kapı sarayın minik bir bahçesine açıldığında önümüzde mermer, beyaz bir merdiven çıktı. Burası arka kapı olmalıydı. Merdivenin sonunda bekleyen kumral saçlı birisini fark ettim. Ayaz beni kucağından yere bıraktı.

"Benden destek alarak yürüyebilecek misin?" Onaylar şekilde kafamı salladım. Temkinli ama hızlı şekilde merdivenlerden iniyorduk. Beyaz merdivenlerin son basamağında, Ayaz sol tarafımdaki kumral kişiye döndü. "Doğuş araba nerede?" Adının Doğuş olduğunu öğrendiğim adam Ayaz'ın yaşlarındaydı.
"Şu duvarın arkasınd-" Doğuş'un sesini başka birisinin hararetli sesi bastırmıştı.

"KIZ ORDA!" Ağzından ve burunlarından siyah dumanlar yükselen kadına dehşete düşmüş şekilde bakarken, solumdaki muhafız bana eğilerek, "Sakın kıpırdamayın arkamızda kalın." dedi.
Korkudan kısılmış titrek sesimle cevap verdim. "T-tamam."
Muhafızlar'ın arasından olanları şoke olmuş şekilde izlerken, Ayaz elindeki uzun hançeri ağzı ve burunundan siyah dumanlar firar eden kadına sapladı. Kadın önce duraksadı ve anında yere yığıldı. Oda ne? Hançerin girdiği yerden kırmızı kan yerine siyah bir sıvı yemyeşil çimenleri kapkara bir renge buluyordu.

Aklımı yitirmek üzereydim! Kadının seslenmesi sayesinde ağzından ve burnundan havaya siyah dumanlar bırakan bir sürü insana benzer yaratıklar ve beni ormanda avlamaya çalışan gözleri far gibi parlayan silüetin aynısından binlercesi üzerimize doğru koşarken bu sefer muhafızlar beni biraz daha korumak için aralarından su sızmayacak gibi birbirlerine sokulup, benliğimi ortalarında bırakarak bedenimi hızlıca ilerletmeye başladılar

KIZIL'IN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin