"Meyra hadi be kızım bir kere de genç bir kız gibi olalım. Gidelim şu maskeli partiye." diyrek sitem eden Merve'e baktım.
"Zaten gideceğiz Merve. Dört kişilik bir davatiyem bile var." dedim önümdeki çaymı yudumlarken.
"Nasıl?" diyerek şaşkınca kaşlarını kaldırdı.
"Şöyle ki. Hasan Karahanlı Leman denen kadının evini bulamamış ama akşam ki bu maskeli partiye geleceğini öğrenmiş." Evet büyük bir şirketin böyle bir organizasyonu vardı. Hasan Karahanlı sağ olsun. Bize oraya girmemiz için yardımcı olmuştu.
Ve öğrendiğim diğer şey ise Belemir'in eski eşi olduğuydu. Savaş'ın ve benim babamın da aralarında olduğu bir mafya masası varmış. Belermir'in Leman denen kadından olan oğlunu masadaki oy çokluğu ile öldürmüşler. Masaya ihanet edip masanın başında olan adamın karısını ve dört yaşındaki ikiz çocuklarını öldürmüş.
İçlerinde benim ve Savaş'ın babasının da bulunduğu bir gurup oğlunun ölmesi taraftarı olmuş. Onu öldüren kurşunlarda babamın silahından çıkmış. Bu kini bu yüzdenmiş. Babamı öldürmesinin ve ailemi katletmesinin nedeni kendi şerefsiz oğlunun suçuymuş.
Ama Leman Sayer denen kadını Belemir ile beraber öldürecektim..
"Kadını nasıl tanıyacağız?"
"Güzel soru? Zeki kız. Onu Süleyman halletti. Kadının resmini buldu."
"Şu Sülo'ya bayılıyorum." aynen bende ne yaşlı kurt o.
"Ben depoya gideceğim şerefsiz Nazım ile randevum varda." diyerek göz kırptım.
"Ama daha alışverşe gitmemiz gerekiyordu."
"Ne alışverişi kızım?" diye sordum bıkkınca.
"Akşam ki parti için tabiki. Kot pantolon ile gitmeyi düşünmüyorsun herhalde." üzerimdeki her zaman ki siyah tşort ve siyah pantolona baktım. Bence gayette iyiydi.
"Evet." dedim umursamazca.
"Meyra! "
"Tamam sen bana göre bir şeyler al işte." ne dedim lan ben!
"İşte bu!" diyerek sevindiğinde hızlı hızlı konuştum.
"Doğru düzgün bir şeyler al!"
"Tamam." dedi ellerini havaya kadırırken.
"İyi beni ararsan debodayım." diyerek ayağı kalktım.
"Parti akşam yedi de başlıyor. En az beşte burda olman gerekiyor."
"Tamam tamam." diyerek hızla evden çıkıp asansöre bindim.
Depoya geldiğimde yavaşça indim aşağıya Nazım'ı bekletmemek gerekti değil mi? Depoya girdiğimde adamlarımada başımla selam vermeden geçmemiştim elbette.
"Meyra Leman Sayer'in resimleri." diyerek yanıma gelen Süleyman'a baktım.
"Sağ ol." diyerek elindeki siyah dosyayı aldım. Leman denen kadına bakrığımda güzelliği karşısın da şaşırıp kalmıştım.
Kadın bir afetti. Ama içi çürüktü ne yazık ki. Ne demişler bir insanın iç güzelliği değil dış güzelliği önemlidir. Yazılanları okurken ağzım açık kalmıştı. Girmediği bulaşmadığı pis iş kalmamıştı. Eroin satıcılığı, silah kaçakcılığı, fuhuş yaptırmak. Liste uzayıp gidiyordu.
Sarı saçlı ki boya olduğuna eminim. Beyaz tenli dolgu dudaklı bir kadındı. Kırklarının ortasında olmasına rağmen benden genç duruyordu. Abartmıyorum!
Dosyayı kenara bırakıp sandelyede korku dolu gözler ile bana bakan adama baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meyra *Sadist Bir Kız* (Askıya Alındı)
Novela JuvenilMeyra Kutsay , adı gibi parlayan bir ışıktı o. Taki ailesinin bir depoda katledildiğini öğrenene kadar. O zaman değişmişti genç kız. O artık grıydi. Ne beyaz olacak kadar temiz ve masumdu. Ne de siyah olacak kadar asil... iki renk arasında kalmış...