"Tamam anladım. Kıskanıyorsun beni." diyerek bende çıktım asansörden.
"Meyra ne soğuk bir kızsın sen!" diyerek homurdandı arkamdan. Yüzümde kendiliğinden oluşan tebessüm ile elimi gelişi güzel şöyle bir sallayıp yoluma devam ettim. Arkamdan hala homurdansada onu duymamış gibi yapıp arabasına ilerledim.
Bu elbise ve topuklular beni zorlayacaktı kesinlikle. Arabanın kapısını açmadan Savaş açmıştı kapıyı. Ben böyle şeylere alışkın değildim bir kere ve bünyemin bu davranışlara olan tepkiside haliyle donup kalmak falan oluyordu. Arabaya binerken Şirek ve Merve'in arkada ki arabada olduğunu gördüm. Onlar bizden sonra geleceklerdi.
Ve plan güzel giderse eğer oradan boş ayrılmayacaktık. Umarım iyi giderdi işler.
Beraber ilerlediğimiz arabada ara sıra bana kaçamak bakış atan Savaş ses etmeden tekrar önüne dönüyordu. Sessiz gecen yolculuğun ardından arabadan inmeden önce bacağıma evde iken silah koymak için bağladığım siyah bandın arasına törpüto gözündeki silahımı alıp yerleştirirken homurdanmadan edemedim.
"Çek o gözlerini bacaklarımdan!!" diyerek Savaş'a tehdit vari konuştuğumda hızla gözlerini çekti. Ona göz ucu ile baktığımda adem elmasının inip kalktığına ve dudaklarındaki arsız gülüşe şahit oldum.
Tekrar törpido gözüne uzanıp orada bulunan kulak içi kulaklıklarının birini ona uzattım. Kulaklığı benden alırken çekiçi bir bakış atmayı da ihmal etmemişti. Kafamı iki yana sallarken kulaklıklarını takmış olan Merve ve Sinan'ın konuşmalarına şahit olmuştum. Daha çok atışıyorladı.
"Siz ikiniz doğru durun!!" diyerek onları terslediğimde Şirek yine şirekliğini yapmıştı.
"Bu kızda ki asabiyette taşı çatlatır. Allah Savaş'ın yardımcısı olsun. Bu arada açıktım ben ya içerde ki ikramlıklar iyidir inşallah."
"Amin... Allah'ım duy dualarını... Tabi bu gevzeğin duası kabul olursa. " diyerek mırıldanan Savaş'a ağzım şaşkınlıktan bir karış olmuş bir şekilde baktım.
"Şuan seni duyuyorum. Bilmem farkında mısın?" dediğimde irkilerek bana doğru döndü.
"Siktir ya ben onu içimden söylememiş miydim?" dediğinde "cık'ladım" kaşlarımı kaldırarak.
"Hem ben senin bir şeyin değilim ki. Bendeki asabiyeti bırakta benim ile olacak olan adam düşünsün." dedim ter ters. Kulaklıkta kahkaha atan ikiliye seslendim. "Herkes dikkatli olsun gözlerinizi dört açın!!"
"Tamam"
"Tamam" diyerek ikiside beni onayladığında kapıyı açacağım sıra da kapıların kilit sesi kulağıma ulaştı. Kaşlarım çatılırken Savaş'a döndüm bu da ne demekti şimdi?
"Ne oluyoruz?" dediğimde derin bir nefes alıp bana doğru eğildi.
"Senin olacak tek ve yegane kişi benim. O kalbin..." diyerek kalbimi işaret etti kaşları ile. "... yalnız bana ait olacak." diyerek benim konuşmama kalmadan dudaklarıma ufak bir öpücük kondurup kapı kilitlerini acıp hızla indi arabadan.
Derin derin nefes alıp yutkunurken kulaklarımdaki seslerden hariç neredeyse kalbimin sesinide duyar gibi olmuştum. Kafamı iki yana salladığım sırada kapım açıldı o tarafa baktığımda bana ima ile sırıtan Savaş ile karşılaştım.
Ona ters ters bakıp koluna girdiğimde gazatecilerin flaşları ile karşılaştım. Yüzüm iyice asılırken Sava pişkince gazetecilere gülümseyip kafasını bana doğru eğdi.
"Somurtma Meyra. Gülümse." dediğinde tırnaklarımı koluna sapladım. Homurdanmakla yetindiğinde bu sefer yüzüme zafer gülümsemesi takınmıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meyra *Sadist Bir Kız* (Askıya Alındı)
Teen FictionMeyra Kutsay , adı gibi parlayan bir ışıktı o. Taki ailesinin bir depoda katledildiğini öğrenene kadar. O zaman değişmişti genç kız. O artık grıydi. Ne beyaz olacak kadar temiz ve masumdu. Ne de siyah olacak kadar asil... iki renk arasında kalmış...