2. Bölüm

229 115 41
                                    

Babamın bana mirası olarak bıraktığı şirketteki işlerini halledip eve geldiğimizde Merve ile beraber koltuğa atmıştık kendimizi. Biraz dinlendikten sonra kanepede pinekleyen Merve'nin kolunu dürttüm. Uyku yüzünden mayışan gözleri ile bana bakarken ayağı kalkarak konuştum.

"Hadi kanka gidiyoruz"

"Hadi gidelim. Sıkıldım işler beni baydı zaten. Barda biraz eğlenelim."

Ayağı kalkıp kapıya doğru ilerleyerek konuşan kızın arkasından kafamı iki yana sallayıp konuştum. Bar onu hemen canlanmıştı. Ama unutması gerekiyordu.+

" Barı unut sahil kenarındaki parka gidip kola, çekirdek ve cips üçlüsü yapacağız"

"Ya Meyra yapma ama.. "

Bana sızlanan kıza gözlerimi devirip motorumun anahtarını elime atıp evden çıktım. Asönsöre bindiğimizde 6 yaşındaki Serkan elinde ki okul malzemeleri ile binmişti. Çalışkan çocuk. Zeki ve akıllı biriydi.

Asansörden Merve'nin ağzındaki bantla çıkmıştık. Kendisi bara gidelim bara gidelim diye diye başımın etini yediğinden. En sonunda dayanamayıp Serkan'dan bantı alıp ağzını bantlamıştım. Ulan Serkan'dan bile çocuktu bu kadın.
O çocugun da bizimle beraber asansöre binmesi Merve açısından iyi olmuştu. Yoksa bantlamak yerine daha kötü şeyler yapabilirdim.

Ağzındaki bantı çıkartıp yere atan Merve bana konuşmadan motoruna atlayıp çalıştırdığın da onu takmayıp bende motoruma atlayıp çalıştırdım. Bana trip atıyordu hanım efendi.

Gaza bastığımda tekerleklerin çıkardığı ses binaların arasında yankılanırken yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım. Muhtelemen çoğu kişi ebeme kayıyordu. Ama bu umrumdamıydı? Tabi ki hayır! Ebem düşünsün onları değil mi?

Buruya taşınalı 2 yıl olmuştu. 3 yıl boyunca intikamım için çalışmıştım. Şimdi ise kurduğum bu intikam planını hayata geçirmekteydi sıra. İşlerin ters gitmesi halinde kendime ikinci bir plan daha yapmalıydım aslında. Bunu aklımın bir ucuna not ettim.

Parka yakın olan marketin önünde duran Merve ile bende motorumu park ettim. Markete girip alime iki büyük boy sarı ve siyah kola aldım. Arkamdam gelen Merve market arabasını doldurmaya başlamıştı bile. Ne biz öyle küçük paketlerle doymazdık.

Nihayet marketten çıktığımızda motorları park yerinde bırakıp yürümeye başladık. Parktaki çimenlerin üzerine marketten aldığım örtüyü serip oturdum. Merve de oturduğunda beraber aldıklarımızı açtık.

Parkta bizim az ilerimiz de bir grup kızlar ve onları kesen bir kaç erkek topluluğundan başka kimse yoktu. Sessizliği bozan Merve'nin telefonu ile açtığı şarkıydı. Teoman - Çoban yıldızı bu şarkının nasıl bilmiyorum ama beni etkilemişti sözleri.

Sohbet etmeye başlamışken biraz sıkılmıstım aslında. Of insan biraz heyecan istiyordu. Aniden patlayan silahlarla tam yanımıza düşen adama bakakaldım.
Ve ardından gelen adamlara baktım. önde bize doğru gelen adamın elindeki silah değildi beni korkutan. Karanlıkta bile acımasız bir şekilde parlayan gözleriydi. Kapkara olan gözleri... Karanlığı delip geçiyordu.

İlerideki kızların kulağıma tecavüz eden sesleri yüzümü buruştururken karşımdaki adam bana kara gözleri ile bakıyordu. Anlamazca baktım ona. Hayırdır birader diyordu gözlerim ona.

"Siz?" dedi o kara gözlerini kısarak bize baktı.

Merve ile birbirimize baktık. Adama dönüp aynı anda cevap verdik.

Meyra *Sadist Bir Kız*   (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin