11.BÖLÜM

536 30 109
                                    

Bölüm şarkısı bence uyumlu oldu 🤍
...

~Ben kendime gurbet oldum içim garip dışım garip.🕊~

...

Boz acı içinde kıvranan Fatoş'a bakıyordu ne olduğunu anlamamıştı Fatoş'un çığlığı ile kendine geldi,

"Fatoş! Ne oldu gülüm?"

Fatoş son bir gayretle Boz'un kolunu tuttu,

"Boz beni hastaneye götür lütfen çabuk ol!"

"Tamam gülüm! Sen yeter ki iyi ol!"

Boz'un Fatoş'u kucağına almasıyla Neco Fatoş'u bırakmak zorunda kalmıştı. Boz ve Fatoş odadan çıkarken Neco kanlar içinde tek başına kalmıştı.

Neco Fatoş'u öyle görünce kendi için endişelenmeyi bir kenara bırakmıştı tek derdi Fatoş ve bebek olmuştu ama bir taraftanda ihanetin acısını taşıyordu evdeki tüm karmaşanın, adamlarının yaralanmasının, kendinin vurulmasının sebebi Fatoş'du acaba annesi ne durumdaydı pişmanlıkla gözlerini tavana dikti umarım tek dayanağı olan annesine bir şey olmamıştır diye düşünmeye başladı yavaş yavaş kolu karıncalanmaya bilinci kapanmaya başlıyordu bu odada tek başına,yalnız, aşık olduğu kadın tarafından ihanete uğramanın acısı ile kavruluyordu gözleri doldu böyle acı bir ölümü hak etmişti ama yine de canı acıyordu işte sonra sanki bir aydınlanma yaşıyor gibi gözlerini irice açtı sonra bu aydınlanma yerini öfkeye daha sonra ise nefrete bıraktı bu yaralı adamın öfkesini ve nefretini kimse üstüne almak istemezdi öyle ki gözleri öfkeden ve nefretten katran karası oldu oysa önceden gözlerinin içi parlardı siyah gözlerinin içinde bir ışığı barındırırdı bu ışığın tek sebebi şimdi gitmişti bunaydı öfkesi ve nefreti kendi kendine kurdukça kurdu kafasında bu yapılanların hesabını herkesten soracaktı.

Neco Fatoş'u öyle görünce kendi için endişelenmeyi bir kenara bırakmıştı tek derdi Fatoş ve bebek olmuştu ama bir taraftanda ihanetin acısını taşıyordu evdeki tüm karmaşanın, adamlarının yaralanmasının, kendinin vurulmasının sebebi Fatoş'du acaba ...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

Acı içinde yerde kıvranıyordum kafamda atmak isteyipte atamadığım tonlarca düşünce vardı bunlardan biri Fatoş ve bebeğiydi ne kadar sinirlenip, öfke ve nefret duysamda aslında derinlerde endişeden kavruluyordum bebeğe ve Fatoş'a bir şey olması düşüncesi beni çıldırtıyordu aklıma birkaç dakika önce olan olaylar geldikçede iyice sinirleniyordum gözlerimi açıp kapadım ve elimi son gücümle yere vurdum,

"Dua edin ben burada öleyim eğer buradan canlı çıkarasam siz bana ölmek için yalvaracaksınız!"

Diye bağırdım Fatoş güvenimi kırmıştı kalbim ona tam güvenmişken ihanetini tatmıştı bilincimi kaybetmek üzereyken annemin odaya telaşla, bağırarak geldiğini duydum anneme bir şey olmadığı için rahatlamıştım başıma çöküp beni kontrol eden annemin elini sıktım annem yaşadığımı anlayınca,

ANKA'NIN DOĞUŞU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin