Yeni bölüm geldii.
💜🐍•••••••••••••••••••••
Hazırladığım kahvaltıya son kez bakıp mutfaktan çıktım. Sibel çoktan uyanmış telefanla oynuyordu. "Hadi gel kahvaltımızı yapalım." dedim. "Geliyorum kuzen." diyerek elindeki telefonu masaya bıraktı ve peşimden mutfağa girdi.
Tabağıma koyduklarımı yavaşça yemeye başladım. Benim aksime Sibel acelesi varmış gibi hızlı hızlı yiyordu. "Sibel bir yere mi yetişeceksin? Niye bu kadar hızlı yiyorsun?" dedim. Gülümsedi ve "Bir çocukla tanıştım. Buraya yakın bir yerde oturuyormuş. Onunla buluşacağım." dedi.
Gözlerimi devirip yemeğime devam ettim. Bu kız neden böyle anlamıyorum. Önüne gelen herkesle flört ediyor. Ah! Neyse beni ilgilendirmez. Ucu bana dokunmasın yeter.
Sibel yemeğini çoktan bitirip koşa koşa mutfaktan çıkmıştı. Kendi yemeğimi bitirip ortalığı toparladıktan sonra odama çıktım. Okula gitmek için hazırlanmaya başladım. Dolabımdan siyah kısa kollu bir tişört, siyah kot eteğimi aldım ve üzerime geçirdim. Kemerlerin arasından uygun bir kemeri taktım ve siyah deri ceketimi alıp dolaptan çıktım. (Temsili medyada.)
Aşağı indiğimde Sibel'i göremedim. Muhtemelen çıkmıştı. Bende çıkmak için kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda kapının önündeki Beril'e şaşkınlıkla baktım. Geleceğini bilmiyordum. Hızlıca eve girip yüzündeki kocaman gülümseme ile bana döndü. "Alesta, Ömer okul çıkışı benimle konuşmak istedi." dedi. Ömer'in bunu yapacağına emindim. Beril'i ne kadar özlediğini dünkü konuşmamızda anlamıştım.
Gülümsedim ve "Çok sevindim canım." dedim. Beril gülümsemeye devam ediyordu sonra birden durdu ve eliyle beni işaret ederek "Biliyordun." dedi.
Güldüm ve "Tahmin ediyordum diyelim." dedim. "Sen mi söyledin konuşmasını?" dedi.
"Yok, ben sadece bu ayrılığın çok uzun sürdüğünü ona hatırlattım. " dememle Beril boynuma sarıldı "Çok teşekkür ederim Alesta."
"Ne demek. İkinizde benim için çok değerlisiniz. Geç bile kaldım." dedim. Birlikte evden çıkıp arabama ilerledik. Arabaya bindim. Beril de bindikten sonra arabayı çalıştırdım.
Okula geldiğimizde arabayı park ettikten sonra birlikte sınıfa çıktık. Sınıfa girdiğimizde her zamanki yerinde oturan Ömer'i görünce Beril'in yüzünde bir gülümseme belirdi. Ama yanına oturup oturmamakta tereddüt ediyordu. Tam Ömer'in arkasındaki sıraya doğru ilerlerken ondan önce davranıp oraya oturdum. Beril de mecburen Ömer'in yanına oturmak zorunda kaldı. Arkamı döndüğümde geçen gün kavga ettiğim grubun arkamda oturduğunu fark ettim. Umursamadan önüme döndüm.
Kendi sıramda olmadığım için rahatsız olsam da en yakın arkadaşlarım için her şeyi yapardım. Zaten yanıma kimse oturmamıştı. Bunun vermiş olduğu rahatlıkla derin bir nefes alıp arkama yaslandım. Kafamı cam tarafına çevirdim ve bahçedeki öğrencileri izlemeye başladım.
Öğretmen sınıfa girmesi ile sınıftaki ses kesildi. Ben de kafamı pencereden ayırıp öğretmene baktım. Ve peşinden sınıfa giren kişiyle şaşırmadan edemedim. Mirza hocanın peşinden sınıfa girdi ve sınıfa göz gezdirdikten sonra gözlerini üzerimde sabitledi. Rahatsız bir şekilde kıpırdanıp sınıfa baktım. Allah'tan tek boş sıra benim yanım değildi. Derin bir nefes alıp bakışlarımı Mirza'ya çevirdim.
"Günaydın gençler. Sınıfa yeni bir öğrenci geldi." dedi ve eliyle Mirza'yı gösterdi. Öğretmen ağzını açıp konuşmaya devam edecekken Mirza hareketlendi. Sınıftaki nerdeyse bütün kızlar beklenti ile Mirza'ya bakıyordu. Anlaşılan hepsi yanına oturmasını istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐘ı𝐥𝐚𝐧𝐥𝐚𝐫ı𝐧 𝐀𝐜ı 𝐃𝐢𝐥𝐢
FantasyBir başka Medusa efsanesi... Yaklaştım ve aynanın tam karşısına geçtim. Bana ait olmayan yansımama baktım ve gördüğüm şeyle bir kaç adım geriledim. Şuan hayal mi görüyorum yoksa rüyada mıyım? Bilmiyorum. Bildiğim tek şey karşımdaki yansıma ben değ...