16.Bölüm

606 77 94
                                    

Yeni bölüm geldi.
Hadi hemen okuyun 💜🐍

•••••••••

Gözlerimin değdiği gözler ile elimde olmadan geriye bir adım attım. Şu an yaşadığım şoku tarif edemezdim. Bir zamanlar gördüğüm ve bir daha göremeyeceğimi düşündüğüm insan şu an karşımdaydı. Hem de düşmanlarımdan biriydi.

Nefes almak gittikçe zorlaşırken konuşmak için ağzımı açtım. Ama yapamadım. Ağzıma gelen kelimelerin hiç birini dile dökemedim. Zorla derin bir nefes alarak ciğerlerime ihtiyacı olan havayı bahşettim.

Kendimi konuşmaya zorladım ve başardım.

"Sen-"

Cümlemi tamamlayamadım çünkü üzerime doğru gelmeye başlamıştı. O geldikçe adımlarım istemsiz geri çekildi.
Ellerimi havaya kaldırdım ve "Dur! Dur daha fazla yaklaşma yoksa canını yakarım!"

Desem bile yaklaşmaya devam etti. Gözlerini ayırmadan yüzümü izliyordu. Şu an vücudum deli gibi yanıyordu. Bu yaşadığım kaçıncı ihanetti. Daha kaç kere kandırılacaktım.

Vücudumun ısısının arttığını hissedebiliyordum. Damarlarımdan akan kanın kaynadığını hissedebiliyordum. Odanın kapısından giren adamlar "Efendim ona dokunmayın. Yanıyor." deseler bile hiçbirini dinlemiyordu.

Gidecek yer kalmadığında yürümeyi kesti. Aramızda iki adımlık mesafe kalmıştı. Derin bir nefes daha aldığım sırada Mirza'nın sesini duydum. Ama bu ses ağzından gelmiyordu.

"Akıl okuyabiliyorsun değil mi?"

Onu duyabildiğimi fark etmesine izin veremezdim. Hakkımda, hakkımızda hiçbir şey öğrenmemeleri gerekiyor. Bilinmezlik insanları korkutur. Onlar için bilinmez olmam benden daha fazla korkmalarını sağlar.

"Gideceğim burdan." dediğim şey ile yüzüne bir gülümseme yayıldı. Onun güldüğünü ilk defa görüyordum. Başka bir zaman olsa bunun üzerine düşünürdüm elbet ama şu anda sinirim her geçen saniye daha da artıyordu.

"O nasıl olacak? Sence öylece gitmene izin verir miyiz?"

"Beni buraya getirirken izin almadınız. Zaten sizden izin almıyorum ."

Elini beni tutmak için uzattığında geri çekildim. "Duymuyor musun? Yoksa acı çekmek mi istiyorsun? Beni ellersen yanarsın."

"Sorun değil acıya alışkınım." dedi ve kolumdan kavradı. Yüzünde acıya dair bir belirti bekledim ama mimik oynamadı. Diğer kolumu da tutup iki kolumu arkada birleştirdi. Çırpınmaya başlamıştım ama o kadar sıkı tutuyordu ki ne kadar çabalasam da boşunaydı.

Adamlar yanımıza geldiğinde "Odaya kapatın. Akşam geleceğim." dedi. Beni tutmak için ellerini uzatan adamlar aniden ellerini çektiler.

"Efendim. Yandığı için tutamıyoruz. " dediklerinde Mirza'nın kaşları çatıldı.

"Ne saçmalıyorsunuz? Yandığı falan yok."

Dediğinde adamlar ile birlikte ben de şaşırmıştım. Hala sıcak olduğuma emindim çünkü vücudum da dolaşan ateşi hissedebiliyordum.

Adamlar zorla kollarımdan tuttuklarında yüzlerindeki acı ile sadece 2 saniye dayanabildiler. Ellerini çektiklerinde avuçlarının soyulduğunu gördüm.

Mirza "Tamam açın kapıyı ben götürürüm." dedi zorla beni odadan çıkarttı. Neden o da yanmıyordu? Neden onu yakamıyordum?

O odaya bir daha giremezdim. Girersem burdan çıkmam imkansız hâle gelirdi. Bu yüzden ayaklarım ile elimden geldiğince Mirza'ya tekme atmaya başladım.

𝐘ı𝐥𝐚𝐧𝐥𝐚𝐫ı𝐧 𝐀𝐜ı 𝐃𝐢𝐥𝐢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin