4.Bölüm

1K 213 183
                                    

Yeni bölüm geldiiii.
Hemen okuyun hadiii.
💜

••••••••••••••••

Çalan kapının sesini duyunca oturduğum yerden kalktım ve kapıyı açtım. Ömer içeri girip odaya doğru ilerledi.

Kapıyı kapatıp Ömer'in peşinden odaya girdim ve koltuğa oturdum. Ömer, Beril'e sarıldıktan sonra ceketini çıkartıp koltuğa oturdu.

"Ne yaptınız bakalım ben yokken?"diye sordu. "Hiç oturduk, biraz sohbet ettik. Sonra acıkınca yemek falan yedik. Sen ne yaptın?"

Beril'in sorusu ile kafasını ona çevirdikten sonra "İşlerim vardı onları hallettim. Sana da söylemiştim."dedi. Beril tatmin olmamış bir şekilde "İşin olduğunu söylemiştin. Ben ne işin olduğunu soruyorum." dedi.

Tartışacaklarına emin olunca "Film falan izlemek ister misiniz?" diye sordum. Ama sanki beni duymamış gibi devam ettiler. "Neden ne yaptığını söylemiyorsun?" Beril'in sorusu ile kasılan Ömer "Asıl sen neden beni sorguya çekiyorsun?"

"Seni sorguya falan çektiğim yok. Sadece ne yaptığını merak ediyorum. Ama sen cevap vermemek için inat ediyorsun." bu konuşma bu şekilde ilerlerse büyük bir kavga çıkacağına eminim. "Cevap vermek istemiyorum Beril. Oldu mu?"diye sordu.

Daha sonra Beril'in cevap vermesini beklemeden kapıya doğru ilerledi ve kapıyı çarpıp çıktı. Beril'in gözünden düşen yaşı görünce yanına gidip boynuna sarıldım. Ne demem gerektiğini bilmediğim için öylece bekledim.

Kendini toparlayıp ayağa kalktı ve "Onu takip etmem gerekiyor, benimle geliyor musun?" diye sordu. "Ciddi misin Beril saçmalama." dememe rağmen "Ya gelirsin ya da bir taksi bulurum Alesta. Aklımdaki sorulara cevap bulmam lazım. O cevaplamak istemiyorsa ben bulurum cevabını."

"Beril şuan sinirlisin ve fevri davranıyorsun. Bunu yapma aranız daha da bozulabilir." desem de dinlemeden kapıyı açtı ve dışarı çıktı.

Onu tek başına göndermeyeceğim için peşinden ilerledim ve evden çıktım. Ömer arabasına binmişti. Biz de hemen arabaya ilerledik ve bindikten sonra Ömer'in arabasını hareket ettirmesiyle birlikte onu takip etmeye başladık.

Hayatımda ilk defa böyle bir şeye bulaşıyordum. Umarım sonu kötü olmaz. Arabayı normal yoldan çıkartıp ormanlık bir yola giren Ömer ile birlikte aramıza mesafe koyup ilerlemeye devam ettik. Sessiz ve ıssız olan ormanın içinde ilerlemeye devam ederken ileriden parlayan ışıkları seçebiliyordum.

Biraz daha ilerlediğimizde burasının bir ev olduğunu anladım. Arabayı boş bir alana park ettikten sonra sessiz olmaya dikkat ederek evi daha net görebileceğimiz bir ağacın arkasına geçtik.

Ömer arabasını evin yanına park edip indi ve kapıya doğru ilerledi. Kapıyı çaldıktan sonra merakla gözlerimizi ayırmadan kapıya bakıyorduk.

Kapı açıldı ve sarışın bir kız göründü. Kollarını iki yana açtı ve Ömer de ona sarıldı. Ben şok olmuş bir şekilde izlerken Beril hiç vakit kaybetmeden eve doğru koştu. Ömer'i çekerek "Demek önemli işin buydu ha. İnanamıyorum beni aldattığına inanamıyorum. Nasıl yaparsın? Bunu bize nasıl yaparsın?" diyerek ağlamaya ve Ömer'e vurmaya başladı.

Onu sakinleştirmeye çalışsam da yapamıyordum. Ömer ellerini tuttu ve "Ne diyorsun sen Beril. Kendine gel. O benim kuzenim. Bugün geldi Amerika'dan onu ziyarete geldim. Asıl sen nasıl düşünürsün seni aldatabileceğimi? Bu yüzdendi değil mi o sorguya çekmeler? İnanamıyorum sana!" dedi. İşte bunu ikimizde hiç beklemiyorduk.

Ömer'in ortaya attığı bombayla sakinleşen Beril yaptığı hatanın sonunda farkına varmıştı. Söylediğim gibi oldu. İşler daha da berbat bir hâle geldi.

𝐘ı𝐥𝐚𝐧𝐥𝐚𝐫ı𝐧 𝐀𝐜ı 𝐃𝐢𝐥𝐢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin