Bölüm 17

117 11 2
                                    

(1 yıl sonra)

Ve nihayet dört yıllık üniversitemin sonuna gelmiş bulunmaktayım.Sınıfı birincilikle bitirerek bir kez daha ne kadar başarılı bir öğrenci olduğumu kanıtlamış oldum.Sevgilim ile aynı okulda olmamamız bir yönden avantaj bir yönden dezavantajdı benim için.Eğer aynı üniversite okumuş olsaydık sürekli tartşışp kavga edecektik. yok onunla konuşma, o sana niye selam verdi vs. vs... Ama diğer yandan da okulda sürekli sevgilisi yanında kızları görünce onu daha da çok özlüyordum. Aklım hep onda kalıyordu.Neyse ki hem bu sene ben mezun olacağım hem de Buğra!

Üniversite mezun olacak öğrenciler için verilen gün ve saatte balo yapacağını bildirmişti.Birtakım aksiliklerden dolayı geç haber verdikleri için üzgün olduklarını ama bu süre zarfında en iyisini yapacaklarını söylemişlerdi.İki haftam var.Kıyafetimi nereden alacağım,saçımı nasıl yapacağım,makyajım nasıl olacak.Kafamda deli sorular!

Hemen Buğra'ya haber vermeyelim.Sonuçta benim prensim o olacak ve baloya benimle tabii ki o gelecek.Okuldan eve gittiğimde odamda dönüp durdum.Çok heyecanlıydım.Aklıma süper bir fikir geldi.Bu konuda akıl danışılacak birisi varsa o isim kesinlikle Mina.Zaten uzun zamandır görüşememiştik bu da ikimiz için bir bahane olmuş olacak.Telefonu cebimden çıkartıp hemen Mina'yı aradım.

-Kardeşlerin birtanesiiii.Nasılsın bakalım?

-Ooooo beni kimler ararmış...İyiyim sen nasılsın?

-İyiyim bebeğim.Bana tripte atarmış oy oy oyy. Kanka valla bak mezun olacağız diye öğretmenler çok yüklendiler bir sürü ödev, sözlü,vize,final,sunum derken Buğra ile bile doğru dürüst görüşemedik.Bir de evlerimiz karşı karşıya sen düşün artık.

-Hmmmm...Öyle olsun madem.Bu seferlik affediyorum.

-Cansın can! Bak sana ne diyeceğim artık bu ayrılığımıza son vermenin vakti gelmedi mi? Eğer evdeysen hadi hazırlan seni bir yere getireceğim.

-Bencede geldi.Evet evdeyim de nereye getireceksin bakalım kankanı?

-Aaaa söyleyemem sürpriz!

-Peki peki.Sormuyorum, seni bekliyorum öptüm.

Aslında Mina'yı bir yere getirmek için plân yapmamıştım ama böyle dersem o daha da heveslenecek ve daha iyi motive olacaktı.Mina''yı gidip evden aldığımda taksiye binip alışveriş merkezine gittik.Onu ilk önce özel günlerde genelde alışveriş yaptığım, abiye kıyafetler satan mağazaya getirdim.Burası gerçekten muhteşem ötesi bir yer.Mina da bayıldı.

Ben:

Eveeet şimdi gelelim mevzuya.Senin güzel biricik arkadaşın prensiyle birlikte baloya gidecek.Ona kıyafet seçmesinde yardım etmen lazım.

Mina:

Sürprize bakın hele. Bugün senin günün olsun o zaman, ben nasıl olsa bunun acısını senden sonra çıkartırım benim güzel kankam.

-(yanaklarından öptükten sonra) Ee hadi başlayalım o zaman.

-Tamam ben sağ taraftan bakmaya başlıyorum, sende sol taraftaki abiyelere bak ve beğendiklerii getir.

-Tamamdır.

Yaklaşık üç saatimizi kıyafet seçmek için harcadık. Benim seçtiklerimi denediğimde "Yok o olmamış,yüzüne gitmemiş,kalçaların çok çıktı,çok solgun gösterdin,bu çok mini" derken pes etmek üzereydim artık. Mina parlement mavisi renginde, upuzun,ayak bileklerine kadar dar,dantel detayları olan bir elbise gösterdi ve denedğimde Mina "Kızım balodan kaçmış prenses gibi oldun.Süpersin valla kesnilikle bunu almalısın." dedi. Dönüp aynaya baktığımda dediği kadar yakıştığını gördüm. Ve birden hayallere daldım. Balo salonundayız ve Buğra ile dans ediyoruz,salondaki herkes bize bakıyor.Gören görmeyenin koluna vurarak bizi gösteriyor, diye düşünürken Mina'nın kolumu dürtmesiyle "Leyla hayallerine sonra devam etsen çok yoruldum" dedi gülerek. Bende gülümseyerek "Kızım az bırakmadın, herkes salonda bize bakıyordu ne güzel." dedim.

Nihayet mağazadan elbiseyi alıp çıktık. Bu elbiseyi balo gününe kadar Buğra'ya göstermemeye karar verdim.Bakalım görünce o da bizim kadar beğenecek mi?

ÖLÜMSÜZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin