Kafama gelen topla kendime geldim.Biraz daha sert atsalardı büyük ihtimalle beyin kanamasından öledebilirdim.Hayır yani hep bu çocuk yanımdayken bir şeyler olmak zorundamıydı? Ayağıma yere düz uzatmış şekilde otururken o sarsıntıyla resmen çenemi göğsümü vurdum ve Buğra beklediğim soruyu sordu
-İyi misin?
-Galiba. Kafam zonkladı resmen.
Buğra topu alıp tekme attı ve okulun bahçesinde futbol oynayan çocuklara:
- Dikkat etsenize biraz, görmüyor musunuz etrafınızda onlarca insan var!
Okulun popüler ve aynı zamanda serseri çocuklarından birisi alaycı bir tavırla:
-Hahahahaha! Baak sen şuna dikkat edecekmişiz birde! Etmezsek ne olur lan bebe sanamı soracağız
Allah'ım ne oluyor kavga çıkacak şimdi, böyle olacağını bilseydim hiç bahçeye inelim demezdim. Kafamı çevirmemle Buğra'nın popümüze yumruk atmasıyla sarsıldım. Kırık ayağımla kaldımmı olayın ortasında hiç bir şey yapamadım. Üstelik benim yüzümden.Eyvah şimdi kıyamet kopacak.
-Buğra, ne yapıyorsun? Lütfen uyma şunlara hadi gidelim.
-Sen arkadaşını çağır gir sınıfına!
Popü çocuk tam Buğra'ya yumruk atmak için geliyordu ki nöbetçi öğretmen :
-Neler oluyor burada çocuklar. Hadi herkes sınıfına.Duymuyor musunuz zil çalıyor.
Nöbetçi öğretmen iyi ki geldi iyi ki. Yoksa burda Buğra'yı paramparça edebilirlerdi.Öğretmenin gelmesiyle herkes yavaş yavaş dağılmaya başladı. Popü çocukta giderken "bu iş burada kalmaz,görüşcez senle!" dedi.Buğra ise ona dönerek alaycı bir tavırla "Hayhay görüşelim, sen nasıl istersen. " dedi. Alla'ım yoksa bunlar tekrar kavgamı edecek hemde benim yüzümden.
Buğra'nın kolundan çekerek :
-Hadi yürü artık gidelim
-Merak etme sen. Sen iyisin dimi bir şeyin yok gerçekten.
-Yok gerçekten iyiyim
Ne diyebilirdim ki, ayağım zaten ağrıyor tek ayakla yürümeye çalışıyorum ha birde kafam zonkluyor. Kafamın içinde Fadime'nin düğünü var!
O çocuklar Buğra'ya bu okulu zindan etmezlerse iyidir valla.Geçen sene bir çocuğu nasıl dövdüklerini hatırlıyorumda aslında en iyisi düşünmemek!
Beni o sinirli haliyle bile sınıfa kadar bıraktı.Gerçekten çok centilmenmiş bunu anladım. Tek başına o kadar çocuğa kafa kaldırmak kolay değil.
Sınıfa girip yerime oturduğumda herkes dışarıdaki tartışmadan bahsediyordu.Kızlar camdan bakıp benim Buğra ile birlikte oturduğumu görüp yemeklerini yemeye devam etmişler.O kavganın benim yüzümden olduğundan haberleri bile yok. Aslında kimsenin yok sanırım görünürde Buğra vardı ayağım kırık olduğu için kalabalığın gerisinde durmak zorunda kalmıştım.Sırama oturduğumda yüzümün bembeyaz olduğunu anlayan kızlar sorgu suale başladılar:"Ne bu hâl kızım? İyi misin?" Ben iyiyimde sizin haberiniz yok sanırım, "Buğra az önce popü çocuğa yumruk attı, hem de benim yüzümden.N'apıcam şimdi benim yüzümden tekrar kavga edecekler!" dedim.Kızlar afallayarak yüzüme bakakaldılar."Yok artık o Buğra mıydı yoksa? Biz camdan baktığımızda güzel güzel oturuyorsunuz diye seni çağırmadık bile" dedi Beyza...
Bugün de böyle ekşınlı geçti.Servise binip eve geldim. Zar zor merdivenlerden çıkıp odama geldiğimde aklım halâ ondaydı. Ya bir şey yaparlarsa? Hem de benim yüzümden! Çabuk düşün düşün ne yapabilirsin Almila.Aklıma hiç bir şey gelmiyor, delirecek gibi oluyorum. En iyisi camdan dışarıya bakıp Buğra'nın gelmesini beklemek. Oda hep benden yaklaşık on dakika sonra geliyor. Sabırsızlıkla beklemeye başladım. Yatağımın üzerine oturup dışarıya bakmaya başladım.Heh işte geliyor orada.Camı açıp iyice bir baktıktan sonra tam içeri giriyordum ki Buğra beni gördü.Korktuğumu anladı büyük ihtimalle.
-İyisin dimi
(kafasını kaldırıp gülerek sanki hoşuna gitmiş bir edayla)
-İyiyim iyiyim
Gülümseyerek içeri girdim. Oh be rahatladım şimdilik. İnşallah hiç bir şey olmaz ama hiç sanmıyorum o çocuk peşini bırakmaz .Bundan sonra hep etrafında olup onu kontrol etmem lazım.Olmadı okulda kızları yollar kontrol ettirtirim.Bilgisayar masasının başında korku seanslarımı bitirdikten sonra bilgisayarı açıp sosyal ağlardan birini girdim. Acaba oda kullanıyormudur? ee bir bakmaktan zarar gelmez. Neydi soyadı neydiii hmmm... Bu sabah elindeki defterde görmüştün hatırla Almila hatırla.Ediz evet evet Edizdi. Buğra Ediz. Evet buldum seni.Acaba eklesemmi ya da böyle gizli gizli takipmi etsem. Ama çok merak ediyorum.İç seslerimi susturup Buğra'yı sosyal ağdan ekledim.
Aradan ya üç ya da beş dakika geçti en fazla. Arkadaşlık isteğini kabul etti bildirimi gelince kalbim hızla çarpmaya başladı. Mesaj atıp sorsammı acaba. Ne diyebilirimki o çocuklar sana bir şey yapmadı demek çok saçma olacaktı ama en iyisi elini sormak o kadar sert ve hızlı vurmuştu ki. Yok yok en iyisi oturayımda kendime bir çay yapayım...
Mutfağa gidip geldiğinde telefonuma gelen bildirimle gözlerimi pörtlettim."Buğra Ediz size mesaj gönderdi."
-Sen benim soyadımı nereden biliyorsun tatlı bela :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMSÜZ AŞK
RomanceBana "güven mi kaybetme korkusu mu" diye sorsalar; kaybetme korkusu derdim.Kaybetmekten korkan insan zaten o güveni karşı tarafa çoktan vermiştir... Geçer mi kalp acısı dedikleri...? Yoksa izi mi kalır ?