Bölüm 7

180 15 4
                                    

Mahalleye geldiğimizde babam Buğrayı'da bizim eve davet etti.

Eve çıktığımızda babam salondaki koltuğa oturttu beni. Ayağımın altınada yastık koydu, ağrımasın diye.Buğra karşımdaki koltuğa oturdu, babamda Buğra'nın yanına. Karşıma geçmişler gözlerini dikip bana bakıyorlardı. Bende "artık bana elinde silahla adam öldürmüş, sonrada şoka girmiş insan gibi bakmayı kesseniz daha iyi olur, siz öyle baktıkça kendimi kötü hissediyorum" dedim.

Babam mutfağa gidip ocağa çay koydu. Ve dün yaptığı kek ile Buğra'ya ikram edecekti. Buğra artık bir nevi benim kurtarıcım, aynı zamanda da karşı apartmandaki komşumuzdu. Babamın şimdiden kanı ısınmıştı. Tavır ve hareketlerinde anlayabiliyorum sevip sevmediğini. Başta Buğra'da biraz çekinse de oda babamın sıcak muhabbetinden sonra çekingenliği biraz da olsa azalmıştı.

Babam mutfağa çayları koymaya gidince Buğra'ya "çok teşekkür ederim beni hastaneye getirdiğin için, ayrıca benim sakarlıklarıma alışsan iyi olacak. Çünkü büyük ihtimalle bundan sonra seninle sık sık görüşeceğiz" dedim.Buğra büyük bir alaycı tavırla

-Sakarlıkların ha? Eyvaaah, yandık desene. Yağmurdan kaçarken doluya tutuşmak bu olsa gerek.

-derken?

-Biz taşınmadan önce sürekli görüştüğüm bir arkadaşım vardı, halâda görüşürüz ama eskisi kadar yakın olamayız heralde. Her neyse işte oda çok sakardı. Onun sakarlığı yüzünden başımıza gelmedik kalmadı. Bari sen biraz insaflı davran

(Söylediğine her ne kadar gıcık olsamda istemsiz gülüverdim, hatta oda kahkata attı diyebilirim.)

Babam odaya geldiğinde" gençler neye gülüyosunuz bakayım" dedi

"Hiiç baba. Biliyormusun Buğra hem karşı apartmana yeni taşınan komşumuz, aynı zamandada benim okul arkadaşım." dedim."Biliyorum kızım sen hastanede doktor odasındayken Buğra ile biraz muhabbet ettik."dedi.Babama bakıp gülümsedim. Sonra babaö hazırladığı tabakları mutfağa almaya gitti. Babamın yaptığı enfes kekleri yedikten ve çayını içtikten sonra Buğrada evine gitmek için izin istedi...

Buğra evine gidince babam:

-Saygılı bir çocuğa benziyor sevdim Buğra'yı. Oda yıllar önce babasını kaybetmiş bir kazada annesi ile yaşıyormuş. Biliyormusun anneside modelistmiş.

-Aaa öylemiymiş. İnşallah bi gün annesiylede tanışma fırsatım olurda çizime olan merakımla ilgili soru sorarım.

Babam kolumdan tutup odamı gitmeme eşilk etti. Travma atlattığım için olsa gerek başımda çatlıyordu. Babam bana ağrı kesici ilaç getirdi, onu içip yatağıma yattım.Babam odanın kapısını örtüp dışarı çıktı.

Ayağıma dikkat ederek sağ tarafıma döndüm, tişörtümden parfüm kokusu geliyordu. Ama ben parfüm sıkmamıştım ve bu erkek parfümüydü. Baş döndürücü derecede çok güzel kokuyordu! Sanırım Buğra beni arabaya getirmek için kucağına almıştı. O sırada banada geçti kokusu. Ne tuhaf parfüm kokusu bulaşırmı böyle.

Bütün gece Buğra'yı düşünerek uyudum diyebilirim. Tanışmamız, komşu olmamız, okul arkaşı olmamız vs.vs. Yoksa bütün bunlar işaretmi? Her genç kızın hayalini kurduğu gibi benimde beyaz atlı prensim o mu? Şöyle bir düşününce uzun boylu,kaslı,karizmatik,sarı saçlı, mavi gözlü... Hoş çocuktu Buğra. Her kızı konuşması ve sempatikliği ile etkileyebilecek bir yapısı vardı. Benide etkilemeyi başarmıştı.Acaba oda bende etkilenmiş midir? Benim gibi sakardan niye etkilensin Allah aşkına, her gördüğünde ayrı bir dertle çıkıyorum karşısına. Kendi kendime konuşmayada başladım deliriyormuyum neyim!

ÖLÜMSÜZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin