Arkadaşlar merhabalar,
Şarkıyı dinlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Westlife-Flying without wings. Bu bölüme neden şarkının adını verdiğimi okuyarak öğrenebilirsiniz. :)Buğra'dan;
Bugun her zamankinden farklı bir gün olacak. Yani en azından benim için. Bakalım tatlı bela ne yapacak?Okula geldiğim günden beri beni sanki yıllardır tanıyormuş gibi konuşuyorlar. Bir kaç istisna hariç sınıftaki kızların çoğu benimle ilgileniyor,diyebilirim.
Sınıfa girdiğimde yerime oturup planım için en uygun kız kim olabilir diye düşünmeye başladım. Bu kız hem onun kıskanabileceği kadar güzellikte olmalı, hem de benimle ilgilenmeli.
Biraz oturduktan sonra bana en yakın ismin Alya olduğunu düşündüm. Bu benim için büyük bir fırsat olacak, çünkü Alya'yı bir kaç kez Almila'nın yanındaki samimi arkadaşlarından birisiyle konuşurken gördüm. Hem güzel hem geveze. Ama yarım saat katlanabilirim.
Öğle yemeğinde Alya ile beraber kantinden yukarı çıkarken koluma girdiğinde bende hiç bozmadım. Sanki Almila'ların katından geçiyormuş gibi yapıp onu kıskandırmak sonrada ona bulaşmaktı niyetim. Her zamanki gibi sınıflarının kapısı açıktı ve ona baktığımda arkadaşlarıyla muhabbet ediyorlardı. Epey koyu bir kız muhabbeti olsa gerek dalmış gibi görünüyordu, beni görünce arkadaşlarından bir koluyla koluna vardı . Kızların zaten bu gereksiz tavırlarını anlam veremedim hiç bi zaman. Niye vuruyorsunki sen koluna. Yanına gelince görmeyecek sanki.
Sınıflarının kapısı açık olduğundan onu görünce gidip merhaba demek en iyi fırsat demekti benim için. Tabii yanımdaki Alya ile. Biz sınıfa girdimizde arkadaşının koluna vurmasıyla bize dönen Almila'ya:
-Hey selam.
-Selam
-Nasılsın ?
-"İyiyim ben. Ama sende gayet iyi gözüküyorsun.Dünden bu yana turp gibisin maşallah" dedi imalı bir tavırla Alya'yı göstererek.Alya'yı zaten tanıyordu ama önemli olan benim amacıma ulaşmamdı ve ulaşdımda galiba. Alya ile beni gördüğünde kıpkırmızı olan sıratından masum bir kızgınlık akıyordu. İmalı konuşmalar falan. Kesin beni kıskandı.
Almila'dan:
Kızlarla öğle yemeğinde sınıfta otururken Mina'nın koluma vurup gelene bak demesiyle irkildim.Dönüpte baktım ama bakmaz olaydım. Bir de ne göreyim Buğra beyfendiciğim daha bir ay bile olmadan takmış kızı koluna bir de bana selam diyor. Hayır yani sanki bilerek yapıyor. Bir an içimden ergence bir tavır yapıp sınıfa yabancılar giremez diyecektim.Sonradan rezil olacağımı düşünerekten sustum.Ama biliyorum bende sana yapacağımı gelip benimle konuşacaksın bak bakalım o zaman yüzüne bakıyormuyum.
Eve girer girmez kendimi yatağıma attm. Diğer yandanda tırnaklarımı yiyor, kıza soracağım hesabı düşünüyorum. Direk gidipte Buğra ile aranda ne var diye sorarsam yetiştirebilir.En iyisi Mina'ya mesaj atıp kızın ağzını aramasını istemek.
Mina'ya gönderilen sms:
Kanka senden bir şey istersem yaparsın değil mi ? Çok teşekkür ediyorum bende aynı şeyi düşünmüştüm. Alya ile konuşup onun ağzını arayacaksın bakalım aralarında bir şey var mıymış!
Mina'dan gelen sms:
Ooooo bizim küçük hanıma bakın hele şimdiden küçük çaplı sinir krizlerine girmiş! Kanka ben onu öğrenirim o kolay işte sen biraz sakin olmalısın. Sonuçta aranızda hiç bir şey yok! Kıskandığını anlarsa rezil olursun.
Mina'ya gönderilen sms:
Haklısın galiba. Sen öğrende gerisini sonra düşünürüz...
Mina'dan gelen sms:
Hahahaha! Kanka bu kadar çabuk öğreneceğimi tahmin etmemiştim. Ben mesaj attım, normal konuşurken birden sazan gibi sanki içimi okumuş."Bir sevgilim bile yok çok mutsuzum" dedi. Bu işte tamamdır gerisi sende!
Mina'ya gönderilen sms:
Seni çoook seviyorum.
Eveeet. Bunu da öğrendiğime göre sıra Bugra'ya mesaj atmak.
Buğra'ya gönderilen mesaj:
Buğra müsaitmisin?
Buğra'dan gelen mesaj:
Evet müsaitim, hayırdır?
Buğra'ya gönderilen mesaj:
Şey dicektim ben. Canım çok sıkıldı biraz hava almak istiyorum ama halim malum. Tek başıma dışarı çıkamıyorum.Buraya yakın deniz kenarında çok güzel bir kafe var oraya gitmeme eşlik edermisin?
Buğra'dan gelen mesaj:
Hay hay tatlı bela.Zaten bende çok sıkılıyordum bu iyi oldu. Yarım saat sonra kapıda ol!
Üstümü değiştirip en sevdiğim kıyafetlerimi giydim. Biraz allık,biraz rimel,birazcıkta ruj.Daha iyi oldum sanırım. Uykusuzluk belirtisi gitmiş oldu en azından.
Yarım saat sonra kapıya indim.Bakalım bizim küçük beyimiz neler yumurtlayacak. Ben senin ağzından laf almasınıda bilirim!
Kafeye gittiğimizde her yer tıka basa doluydu. Ama ben inat ettim oturacağım buraya.Biraz da niyet Buğra'ya çektirmek değil mi? Garson gelip yer olmadığını söylediği sırada, özel olan sevgililer için yapılmış olan koltuklardan bir çift kalkıp yeri bize bıraktı. O nasıl bir şey öyle? Karşısında oturma yeri yok, sadece önünde masa var ve yan yanasın! İster istemez yakınlaşmak zorunda kalıyorsun. Tam karşısındada akşamları canlı müzik olduğu için küçük sahne gibi bir yer.Sanırım o yüzden böyle bir yer.
Oturduk konuşmaya başladık.Tabii bende sazanım ya hemen yüzümü Buğra'ya dönerek:
-Bakıyorum da geleli daha bir ay olmadı hemen kendine sevgili yapmışsın!
-Ooo bakıyorumda birileri bu durumu fena halde kıskanmışş (dedi gülümseyerek)
-Ben mi! Ben! seni! kıskandım! Yok artık. Hem niye kıskancakmışım ki seni
-Benden hoşlandığın için olabilir mi?
-Hayır senden hoşlanmıyorum nereden çıkardın?
Diyerek kafamı utandığım için sağa çevirdim o ise solumdaydı. Onu doğru döndüğümde yüzü tam karşımdaydı, aramızda hiç mesafe bile kalmadı diyebilirim. Burnu benim burunuma değene kadar yaklaştı, bende yüzümdeki yanan ateşi hissederek geri çekildim. Ama gözlerine bakmaya devam ettim.
-Benden hoşlandığını halâ inkar edecek değilsin değil mi?.Baksana nasıl heyecanlandın...Ben senden hoşlanıyorum eğer bunun senin için bir önemi varsa?
Yüzümü ona doğru çevirip gözlerimi pörtlettiğimde hiç bir şey diyemedim. Omzuna kafamı yasladım "bende" edasında.Elini elimin üstüne koydu.Ve arkadan o inanılmaz müzik çalarken dönüp tekrar gözlerine baktım.Şarkının en sevdiğim yerini söyledim:
-I am flying without wings.
Şaka gibi bir gün umarım rüya değildir!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMSÜZ AŞK
RomanceBana "güven mi kaybetme korkusu mu" diye sorsalar; kaybetme korkusu derdim.Kaybetmekten korkan insan zaten o güveni karşı tarafa çoktan vermiştir... Geçer mi kalp acısı dedikleri...? Yoksa izi mi kalır ?