2 BÖLÜM.

179 77 13
                                    

Baba bu Hanoğluları ile konuşmak gerek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Baba bu Hanoğluları ile konuşmak gerek. Böyle devam ederse anlaşma iptal olacak" .diyerek telefonda babasıyla ciddi bir şekilde konuşan Önder İstanbul'da olmasına rağmen bir ayağı hala memleketindeydi. Önder Erzurum'un ileri gelenlerinden Bedirhanların oğlu ve İstanbulda ki şirketlerinde başında idi. Oradan işleri yönetiyor ve memleketi için her şeyle bizzat kendi ilgileniyordu. Emrinde çalıştırdığı kişiler hep memleketinin insanıydı. Onları kendinden biri olarak görüyor ve bu onun saygınlığını daha da arttırıyordu. Bu arazi meselesi canını sıkıyordu, her ne kadar babası ben idare ediyorum dese de ilk uçakla oraya geleceğini söyleyip telefonu kapattı. Sinirliydi Önder bu iş böyle devam ederse başa dönmek herkes için kötü olacaktı. Bıkmıştı yıllar önce yaşananları hep dinlemişti babasından ve yine yıllar geçmiş olmasına rağmen bu mantık bu zihniyet değişmemişti ne yazık.

Kravatını gevşetti. Kollarını sıvadı. Yüzünde hiçbir kıpırtı yoktu. Her zaman ketum duruşuyla ve kararlı tutumuyla dikkat çekerdi. Yakışıklıydı Önder .Keskin gözleri dik burnu sert yüz hatları onu çekici kılıyordu. Genç kızların peşinden koştuğu cinsten. Pencerenin önünde sade kahvesini içecekti ki kapısı vuruldu. Gayet soğuk bir şekilde "gir" diyerek yine aynı yerde gelen kişiye baktı Önder.

"Devrem bir gelişmemi var bugün için bir bilet almışsın. İnşallah hayırdır "dedi Sedat.

"Hayır, olur inşallah devrem ama bu sefer halletmeden dönmeyeceğim Sedat. Burası ben yokken sana emanet .Özlemi ara bana bir bavul ayarlamasını söyle 10 dk.'ya kadar çıkacağım, döndüğümde her şey farklı olacak dedi Önder.

Sedat bu gidişin Önder için hayır mı şer mi olacağını pek kestiremese de dua etmekten başka yapacağı bir şey yoktu.

"Özlem yavrum hemen bir bavul ayarla geliyorum."

"Sedat ne oldu yine nereye?"

"Kızım bir dur da hemen cırlama kulağımın dibinde Önder bey gidecek çabuk ol hadi. Çok özledim kız seni" Özlemin kıkırtısıyla telefonu kapattı Sedat.

Uçakla memleket semalarına doğru yola çıktı. Sedat'a verdiği talimatla içi rahattı. Önder bu işi çözecekti, başka bir şansı yoktu.

MİR-İ AŞK (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin