"Ahh valla geberdim ayaklarımm şişti." Alya yatağının üstüne oturmuş sızlanırken Kevser onun saçlarındaki süsleri tokalarını çıkartıyordu.
"Güzel bir geceydi herkes için dedi." Kevser aynadan kendisine bakan kıza tebessüm ederek.
Elini yukarı kaldırıp yüzüğün takılı olan parmağını saga sola döndürerek ışıktaki aksini izledi bir süre Alya.
"Hala inanamıyorum Kevser ben iki hafta sonra evleniyorum .Şaka gibi ama gerçek."dedi kız.
"Ne o yoksa korkuyormusun."dedi Kevser.
"Önder'den değil ama evet korkuyorum .Evlilik sanki bana göre neyse sence yapabilir miyim?. Onu mutsuz etmekten korkuyorum ." dedi tedirgince yerinden kımıldadı kız.
"Hımmm bu önemli bir mevzu istersen bunu sen şu üstünü bir değiş bir duş al da öyle konuşalım ben daha hiçbir şey yemedim .Artık sırtım belime yapıştı. Ben gidip kendimi bir düzeltiyim yiyecek bir şeylerde getirip hem yiyelim hem de konuşuruz olur mu?dedi Kevser sanki anne edasıyla.
"Kulağa hoş geliyor bebek hadi beni fazla bekletme" Alya kıkırdayarak banyoya ilerlerken Kevser kapıyı açıp çıkmadan kıza dönerek;
"Şebek" diyerek dışarı çıktı. Bitmişti ayakta o tarafa bu tarafa dönmekten millete yetişmekten yemek yemeği bile unutmuştu. Aşağıdaki mutfaktan yiyecek bir şeyler bulmak için girdi. Etraf karanlıktı lambanın düğmesine bastı ama ışık yanmadı. Baktı olası yok tekrar geldiği yoldan gitmek isterken bir karaltı gördü ilerden .Yavaşça o yöne gitmek için hamle yaptı ama Merdan ondan önce davranıp havlamaya başladı. Demek ki kötü bir durum; olası bir tehlikede eli sağlam olmalıydı kapının arkasında her zaman ki yerinde sakladığı sopasını kavradı. Köpeğin peşi sıra gitti tam elini kaldırıp sopayı indirmek üzereyken karşısında Alex bulmayı beklemiyordu.
"Sen bana bu dalma işini abattın mı ne?" dedi bir ona bir elindekine bakarak adam .
"Sende böyle sinsi sinsi etrafta gezmeyi adet edindin herhalde." dedi kız sinirle.
"Ne arıyorsun burada gidip yatsana her an seni görmekten sıkıldım" dedi Kevser.
"Ben sana dedim buna alış artık. Uykum yok ve gezintiye çıktım ne var yasak mı.?" dedi adam.
"Benim bildiğim gece yatılır gündüz gezilir .Ama sizin oralarda demek ters işliyor bunlar." diyerek onun konuşmasına fırsat vermeden yürümeye başladı kız.
"Yarın işim var mı?köylü güzeli" diyerek kızı çileden çıkarmaya devam ediyordu Alex.
"Hay ben senin gibisine tövbe!!.. Evet var ne vardı." dedi Kevser.
"Ben buraları pek bilmiyorum ya sen bana gezdirir misin? Diyecektim ."diye arkasından yetişmeye çalışıyordu adam.
"Oradan bakılınca rehber gibi mi duruyorum. Benim boş işlerle kaybedecek zamanım yok. Başka birini bul." dedi artık yukarıya da beraber çıktıklarını bilmiyorlardı.
Mutfağa girdiler ikisi beraber . Alex kasenin üstünde duran bir tane elmayı alıp büyük bir ısırık atarak yemeğe başladı. Kevser hiç ona bakmadan buzdolabına ilerleyip sarma tenceresini bulup dışarı aldı. Dolaptan iki üç tabak çıkardı. Fırından da börek tepsisine uzandı. O esnada adamda arkasında dolanıp ne yaptığına bakıyordu ara ara çarpmamak için uğraş veriyorlar Kevser sabır çekerken Alex için bu iş hoşuna gitmeye bile başlamıştı. En son içecekleri de bardaklara boşaltıp tam arkasını dönmüştü ki Alex kapı girişini kapatmış hala elinde ki elmayı dişliyordu.
"Çekil "dedi kız elindeki tepsiyle adama bakıyordu
"Yarın için beni gezdir izin senin küçük hanım."Alex bu pazarlığı sevmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİR-İ AŞK (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilALYA VE ÖNDER BİR ARAZİ İÇİN NE GÜÇLÜKLERE GÖGÜS GERMİŞ İKİ AİLENİN GÜÇLÜ VE AZİMLİ EVLATLARI BAKALIM DAHA ONLARI NE ÇETİN ZORLUKLAR BEKLİYOR. NOT:TÖRE HİKAYESİ DEĞİLDİR.