Düşüncesiz Aşkım

Şıllık wedding cakeini bize yaptırdı

Eve geldiğimizde hiçbir şey söylemeden odama çıkmayı planlıyordum. Ama kapıda bizi Sevda malı karşıladı. Telaşlı ve yorgun görünüyordu. Oğlunun elindeki poşetleri görünce daha da panikledi. "Ay oğlulimm ben tamamen unutmuşum pasta işini, sana onun malzemelerini aldırmıştım doğru ya!" Ana kuzusu oç Demir elindeki poşetleri göstererek "Ne yapayım o zaman bunları?"dedi. Kadın bir bana ,bir Demir'e bir de poşetlere baktı. Aklına dahiyane bir fikir gelmiş gibi heyecanlanarak "Aaa pastayı siz yapsanız olur mu oğlum?"dedi. Demir'le aynı anda "biz mi?" Diye sorduk. "Ay çocuklar, tabi ki istemezseniz yapmak zorunda değilsiniz ama ben bütün gün meşguldüm, kafamı işten kaldıramadım ve daha yapacak bir çok iş var. Sanırım pastayı yapmaya zamanım olmayacak. Siz yaparsanız çok sevinirim" dedi. Hyr aq ben hizmetçin miym😤 Ben daha ağzıma açmadan önce Demir lafa atıldı. "Tabi anne, biz yaparız." Sonra yavaşça bana dönüp kolumu tuttu. "Yaparız değil mi Duygu?" hıhı evet anlamınfa kafamı salladım tüm dişlerimi göstererek fake smile attım ve kolumda olan eline baktım. Sonra beni mutfağa götürdü. Mutfakta o poşetten melzemeleri çıkarırken bana döndü. "Eğer yapmak istemiyorsan sorun değil, ben yaparım"dedi. 'Sorun olmaz' anlamında başımı salladım. İşin içine soktun artık çıkamayız aq kerizi  "Hadi hemen yapalım da bitsin"dedim. Çok istekli görünmemeye çalışıyordum. Ama yakışıklı napim. Demir poşetten tüm malzemeleri çıkarınca tezgahtaki malzeme yığınına baktık. Bana dönüp "Bunların hepsini kullanacak mıyız?" Diye sordu gözü korkmuş gibi. "İstediklerimizi kullanırız, annen ekstra olsun diye fazla şey aldırmış."dedim. Rahatlamış gibi 'oh' çekti. Aldığımız pastabanı açarken yandaki krem şantileri göstererek " şu krem şantileri açıp çırpar mısın"dedim. Hızlıca krem şantilere yöneldi. Krem şanti paketini açmaya çalışırken göz ucuyla onu izliyordum. Resmen cebelleşiyordu paketle, onun bu haline çok gülesim vardı ama tuttum kendimi. Mal aq. Sonunda açıp bi kaba sütle beraber koydu. Mikseri çalıştırmasıyla her yerin krem şanti olması bir oldu. Hızlıca arkamı döndüğümde Demir'in tüm suratı ve elleri kremaydı. Kendimi tutamayarak kocaman bir kahkaha patlattım. Mutfak havlusunu kapıp yüzünü temizlemeye çalışırken daha fazla güldüm sonra sinirlenip havluyu kafama attı. Beton etkisi yaratmışcasına bağırdım. Kafası karışmış bir şekilde ona bakınca yanıma geldi. Yüzüme bulaştırdığı kremayı baş parmağıyla silip yaladı. Utanmıştım ama gülmeme engel olamıyordum "Buraları sen temizliyeceksin biliyorsun değil mi" dedim bilmiş bir tavırla. Kollarını önünde bağlayıp "Kızım sen delirdin mi ben nasıl temizliyebilirim en son temizleriz işte beraber" dedi sinirli görünmeye çalışarak ama içten içe onun da komik bulduğunu biliyordum. Bir tane peçete aldım elime. "Otur hadi şu sandalyeye"dedim nazlanır gibi bir tavırla. Sandalyeye oturdu ve yüzünü silmeye başladım. Bir yandan hala alay ediyordum "Nasıl becerdin bunu şapsal mısın sen?" Diyip gülüyordum. Ne kadar ufak ufak nazlansa da onun da hoşuna gider gibi bir havası vardı. İşim bitince " tamam hadi kalk kalk daha çok işimiz var, akşama hazır olucak bu pasta" dedim ve tekrar işe koyulduk. Aceleyle fazlafan aldığımız krem şanti paketlerini açtı ve yine çırpmaya başlayacakken ellerimi ellerinin üstüne koydum ve çırpmasına yardımcı oldum. Bu sefer sıçratmadan kurtarmıştık. Hava atar gibi  "bak böyle yapacaksın işte" dedim. "Sen nasıl öğrendin bu kadar şeyi?" dedi. Yüzümdeki gülüş söndü ve birden gözlerim doldu. Demir donakaldı "Yanlış bir şey mi söyledim" dedi telaşla. "Hayır sorun değil annemle beraber yapardık eskiden" dedim, buruk bir gülümsemeyle. Konunun beni üzdüğünü anlamıştı onun da moralini bozmamak için konuyu değiştirmeye çalışarak "Hadisene daha çok işimiz var meyveleri ve süslemeleri çıkar." dedim. Bir şey demeden dediğimi yaptı. Bir süre sonra pastayı yapmayı bitirdik ve bana eliyle 'çak' yaptı. Çok boktan görünüyordu ama üzülmesin diye beğenmiş gibi yaptım .pastayı dolaba koyduk ve temizliğe koyulduk.