Giray'a neden evet dediğimi bilmiyordum. Kim biliyodu 😩 Ondan hoşlanmıyordum. Bundan emindim. Sanki içimden bir ses Demir'i görünce 'evet de' demişti. O sesin ben aq😊 Onun bize öyle bakması hoşuma gitmişti, belki de kıskanmasını istemiştim. Giray'a gerçek hislerimden bahsetmek nasıl olur diye düşünüyorum ama kalbinin nasıl kırılacağı gözümün önüne geliyor. Küçükken de bir şeye üzüldüğünde o yüz ifadesini yapardı. Onu öyle görmeye asla dayanamam. Böyle giderse de Demirle aram düzelecek gibi durmuyor. Yüzündeki o hayal kırıklığını gördüğümde o kadar kötü hissettim ki... Bu da ayrı bi çelişki! Ona ne ki benim ilişkim olup olmamasından? Ben onu başkasıyla görsem böyle hisseder miydim? Düşüncesizce yaptığım bu hareket birçok kötü şeye neden olabilir. Bu yüzden her zamanki gibi her şey için çok geç... Kafamı koyduğum sıradan kaldırdığımda teneffüs olmuştu. Eylül bana çaresizce bakıyordu "Ne oldu kızım sana kendine gel" dedi. Yutkunup "Her şeyi mahvettim Eylül." dedim. "Girayla aranızda olanları tüm okul konuşuyor nasıl mutlu olmazsın sen? Ama darılmadım sanma ilk bana söylemeniz gerekirdi. Kırıldım yani başkalarından duyunca" dedi gülerek. Yalan söylüypdu şıllık gizlice izlediğini görmedik sanki. Hiç gülecek halim yoktu birden Eylüle sarıldım ve ağlamaya başladım. Çünkü depresif biç olmak benim işmdi😏☝🏻 Uzun zamandır içimde biriktirdiğim her şey için ağladm. Kız neye uğradığına şaşırmış olmalıydı. Tek bir kelime bile etmedi. Çok geçmeden göz yaşlarımı sildim ve kendime geldim. Sınıfa Giray girdi ve herkesin gözleri bizim üstümüzdeydi. Bu beni o kadar rahatsız ediyordu ki... Acaba demir napıyordu, nasıldı, nerdeydi? Neden suratıma hayal kırıklığıyla bakmıştı? Belki de abim olarak beni korumaya çalışıyordu. Onu yargılayamam. Ama yargılicam. Sonuçta babam bile onunla bir konuşma yapmıştı. Onun hakkında düşüncelere dalmak ve onun o suratını hatırlamak bile gözlerimin dolması için yeterliydi. Birden sınıftan çıktım ve onu bulmaya gittim. Arkamdan seslenişlerini duyuyordum ama umursamadım. Merdivenleri hızla çıktım sınıfının kapısının önünde durdum. Tanımadığım bi kız "Ne arıyorsun burda?" dedi irite edici bir ses tonuyla. Sanane amk havucu😸😸 Kızın yanından sıyrılıp sınıfa daldım. Sınıfa girdim ve en arkada başını sırasına gömmüş oturuyordu. "Demir" dedim sakince. Sonunda başında dikildiğimi fark edip kafasını kaldırdı. Gözleri şiş gibiydi. Kavga mı etmişti? Ağlamış mıydı? Onun için bu kadar endişelenmem normal miydi? O an o kadar çok söylenecek şey vardı ki ama kelimeler dilimden dökülmüyordu. Kalbim her ne kadar bir şeyler söylemek istese de beynim buna izin vermiyordu. Sadece cesaretim yoktu belki de. Meraklı gözlerle bana bakarken "Çantam" diyebildim. "Çantamı almaya geldim." Sandalyesinin arkasına asmış olduğu çantamı bana uzatıp gülümsemeye çalıştı. Bu kadar üzgün görünürken bile nasıl gülümseyebiliyordu? Ya gerçekten değişken bir ruh hali vardı ya da benim üzülmeme gerçekten dayanamıyordu. Ben de ona gülümsedim ve "Görüşürüz abi" dedim. He abeyy. Görüşecektik, fakat ben içimdekileri söyleyebilecek miydim hiç emin değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşüncesiz Aşkım
Ficción GeneralAnnesinin ölümünün üzüntüsünden hemüz kurtulamamışke olan Duygu'nun babasının başka bir karıyla (sevdamalıXd) evlenmek istemesi üzerine Duygu'nun kendini bambaşka bir hayatın içerisinde bulan Duygu'nun seksomanyak üvey abisiyle maceraları