Kaybolan bestie👎🏻

15 0 0
                                    

Hayatım yoluna giriyor gibiydi. Tek sorun Eylül'ün birden hiç bir şey söylemeden yok oluşuydu. Ayrıca ailesi de şuan yurt dışında olduğu için yokluğu fark edilmemişti. Derse odaklanmaya çalışıyordum ki midem o kadar çok bulandı ki kendimi tutamayacaktım. Sınıfın dışında buldum bi anda kendimi. Lavaboya kılpayı yetiştim kusmaya başladım. Birinin bu halimi görmesi benim için en kötü şey olurdu. Sınıfa geri döndüğümde herkes bana meraklı gözlerle bakıyordu. "Hocam çok özür dilerim sanırım biraz üşütmüşüm." dedim gülümseyerek ve yerime oturdum. Çok geçmeden zil çaldı ve teneffüste Demir'in yanına gittim. İnsanların bizim hakkında konuştuğunu hissedebiliyordum. Sırasına oturdum "Giray'la aramı düzelttim ama daha büyük bi sorunumuz var şu an." dedim. "Yine noldu?" dedi bıkkın bir şekilde. "Eylül kayıp." dedim. "Dert etme bebeğim okuldan sonra bakarız." dedi. "Ee şey Giray da gelecek umarım sorun olmaz." dedim. Biraz gerilse de çok belli etmemeye çalıştığına emindim. "Yok ne sorun olcak dedi." ve elime dokundu parmaklarıyla sıranın altından. Ben de gülümsedim. Zil çaldığında sınıfıma döndüm ve günün geri kalanında bir süredir çoğu dersi bir şekilde kaçırdığım için derslerime odaklandım. Gün bittiği zaman Giray ve Demir'le çıkışta buluştuk ve Demir bizi arabasıyla Eylül'ün evine götürdü. İndiğimde son bir kez şansımı denemek için Eylül'ü aradım. Fakat direk 'ulaşılamıyor' sesi geliyordu. Kapının önüne gittim ve zili çalmaya başladım. Defalarca çaldım fakat açan olmadı. Eylüllerin evi villaydı. Bahçede gezinmeye başladım bir şey bulma umuduyla. Eylül'ün odasının camı aralıktı! Biraz daha gezindik ve bir bahçe merdiveni bulduk. Demir ve Giray merdiveni Eylül'ün penceresine dayadılar. Merdiven pek sağlam değildi ama beni taşıyabileceğini düşünüyordum. Tırmanmaya başladım. Merdiven gıcırdıyordu. Sonunda Eylül'ün odasına girebilmiştim orada durup soluklandım. Etrafta anormal hiçbir şey görünmüyordu. Her yer düzenli ve tertemizdi. O sırada aklıma bir şey geldi. Kısa süre önce Eylül o evde yokken odasına girenleri gözmemleyebilmek için bi casus kamera almıştı ve bitkiye benziyor olmalıydı. Evet masasının üzerindeydi. Bunu izlemek içinse arkasını çevirip altındaki hard diski almam yeterliydi. Bunu ben ve Giray dışında kimseye söylemediğine çok emindim. Bitkiyi ters çevirdim fakat altındaki hard disk alınmıştı. Bu nasıl olabilir. Eğer her kim bu odaya girdiyse hard diskten haberi vardı ve korkarım ki Eylül'e bir şey yapmış olabilirdi. Yoksa neden birinin izlemesini istemesin ki? O sırada aklıma korkunç bir şey geldi. Giray olabilir miydi? Onun dışında bunu bilen yoktu ne de olsa. Ayrıca polisi aramaktan söz ettiğimde oldukça gerildiğini de hatırlıyorum. Hiç bir şey olmamış gibi aşağı inecektim ve Giray'dan ayrıldığımız bir anda her şeyi Demir'e anlatacaktım. Merdivenden temkinli bir şekilde aşağı indim ve "Bir şey bulamadım, evde kimse yoktu." dedim. Demir ve Giray merdiveni kaldırırlarken Demir'e mesaj attım. "Giray'ı oyala." yazmıştım. Hiç düşünmeden beni dinledi ve ben de o sırada Demir'in arabasında duran Giray'ın çantasını karıştırmaya başladım. Ön gözünde flaş bellek gibi bir şey buldum. Bu olabilirdi belki de. Hiç düşünmeden cebime koydum ve biraz daha bakmaya başladım. Arka tarafta duran şey kanımı dondurdu. Eylül'ün telefonu... Eylül'ün telefonu neden Giraydaydı? Fakat şüphelenmemesi için telefonu ellemedim. Biraz daha karıştırırken bir defter gördüm. Günlüğe benziyordu. Bunu okumak ne kadar doğru olurdu bilmiyorum ama meraktan yanıp tutuşuyordum. Okumak için sayfaları karıştırıyordum ki Demir ve Giray'ın sesi geldi. Eşyaları hemen toparlayıp çantayı eski halinde bıraktım ve arabadaki yerimi aldım. Giray arka koltuktan çantasını aldı "Ben yürüyerek gideceğim." dedi. Biz de onayladık. Her şeyi Demir'e anlatmak için sabırsızlanıyordum. Sonunda yalnız kalmıştık hızlıca eve sürmesini söyledim. Bir an önce eve gittik ve neden bu kadar acele ettiğim hakkında söylenip durmuştu tüm yol boyunca. Hızlıca odama çıktık ve bilgisayarımın açılması sanki saatler sürmüştü. Flaş belleği bilgisayara taktığımda doğru flaş belleği aldığımı anlamıştım çünkü kayıtlar ve tarihlerden oluşan dosyalar vardı. Ondan en son haber aldığım tarih düğün gecesinden önceki gündü. Demir de benim gibi merakla izliyordu. O güne ait kamera kayıtlarını açtım.

Düşüncesiz AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin