Temkinli bir şekilde arkamı döndüğümde Eylül'ü gördüm. Gözlerimi ovuşturdum hayal gördüğümü sandım bir an için. Çığlık atacaktım sevinçten fakat ağzımı kapattı hızlıca. "Sakin ol ve beni dinle" dedi. yavaşça kafamı salladığımda "Burda olduğumu onlara söylememelisin" dedi. Şaşkın gözlerle ona bakarken elini çekti. "Ne olduğunu biliyorum o pisliğin adına senden çok özür dilerim." dedim. İkimiz de ağlıyorduk. Sonrasında ne yapacağız gibisinden suratına baktım. "Az ilerdeler seni görmeleri an meselesi. Fakat niye böyle düşündüğünü hala anlamış değilim" dedim. "Giray" dedi. Bize doğru geliyorlardı. Eylül bileğimden tutup koşmaya başladı. Beraber koşuyorduk hala ne olduğunu anlamış değildim. Çok geçmeden dağ evine benzer bir yere geldik. Ben etrafıma bakınırken Eylül kapıyı çaldı ve kapıyı yaşlı bir çift açtı. Güler yüzlü ve sevimli görünüyorlardı. Çekinsem de içeri girdik. Çok endişeli olmalılardı. Demire mesaj atmaya karar verdim. 'Eylül'le beraberim, merak etme her şey yolunda. Giray'a onunla beraber olduğumu ve iyi olduğumuzu söyle Giray'ı bırak ve bizi almaya gel' yazmıştım, sonrasında ona konum gönderdim. Yaşlı kadın bize mutfağı gösterdi. "Acıkmış olmalısınız, Rahmi hastalandığı için günlerdir şehre inip markete uğrayamadı. Pek bir yemeğimiz yok ama evdekilerle bir şeyler hazırladım." dedi. Gülümseyerek teşekkür ettim. Sandalyeye oturduğumda birden midem bulandı ve ayaklandım. Lavabo ne tarafta dedim güler yüzlü teyze bana eşlik ederken hızlıca lavaboya dalıp kusmaya başladım. Bana bakıyordu. Biraz rahatsız olsam da belli etmek istemedim. Birden konuştu. "Kaç aylık?" demişti. Ayağa kalktığımda şaşkındım. Çok utandığım için gözlerimi kaçırdım. Ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra "3 hafta oldu sanırım" dedim çekinerek. "Oldukça genç görüniyorsun anne olmak için çok genç değil misin babası nerde?" dedi. Ben de gözlerimi kaçırarak "Evde şu anda." dedim. Rahatsız etmemek için olsa gerek uzatmadan mutfağa yöneldi. Ben de arkasından giderken yemeğimizi yemeye başladık. Eylül konuşmaya başladı. "Duygu ben bir kaç gündür burdayım, bana evlerini açtılar zor zamanımda sağolsunlar. Düğüne gelemediğim için çok üzgünüm." dedi mahçup bir sesle. Adam "Hayırlı olsun kızım bir yastıkta kocayın inşallah." derken ben lafa girdim. "Aslında babam evlendi." dedim gülerek. Anlamamış bir yüzle bakarak onayladı ve hepimiz güldük. Başımı kaldırdım "Birazdan Demir bizi almaya gelecek, size zahmet verdiğimiz için lütfen kusra bakmayın. Yemekler de harikaydı ellerinize sağlık." diyip gülümsedim." Yaşlı adam Eylüle döndü. "Eylül kızım biraz daha kalsaydınız bize de eğlence olurdu." dedi. Eylül o sırada bana baktığında cevap verdim hemen. "Rahmi amca biz eve gidelim size çok zahmet verdik zaten her şey için çok teşekkür ederiz sizi ziyarete geliriz mutlaka." dedim. Gülümseyerek. Biraz sohbetin ardından telefonum çaldı, arayan Demirdi. "Bizi almaya geldi. sanırım" dedim gülerek. Adının Gönül olduğunu öğrendiğim tatlı teyze onu da davet etmemi söyledi fakat kibarca reddetmek zorundaydım. Vedalaştık ve Eylül'ün elinden tuttum. Demirin arabasına bindik ve evin yolunu tuttuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşüncesiz Aşkım
Narrativa generaleAnnesinin ölümünün üzüntüsünden hemüz kurtulamamışke olan Duygu'nun babasının başka bir karıyla (sevdamalıXd) evlenmek istemesi üzerine Duygu'nun kendini bambaşka bir hayatın içerisinde bulan Duygu'nun seksomanyak üvey abisiyle maceraları