Önce hiçbirşey söylemedi Demir. Donmuş gibiydi. Beni sıkıca sardığı kolları sanki devre dışı kalmıştı. Gözlerimi sıkıca yumdum. Gelecek tepkiden korkuyor gibiydim. Demir yavaşça kafasını bana doğru çevirdi. Hüsranla bakıyordu bana adeta, mavi gözlerini gözlerimden kaçırmak istiyor gibiydi ama istemeden en derinine gömülüyordu gözlerimin. Birbirimize ilk kez bu kadar uzun süre baktık, maksimum 10 saniye tabi. Sonra acıyla ve sıkıca yumarak yine kaçırdı gözlerini benden. Dişlerini inanılmaz bir güçle sıkarak dudaklarından çıkan sözleri okudum. "Özür dilerim." dedi. Bunun altında inanılmaz bir pişmanlık yatıyordu. Sıkıca yumduğu gözlerinden düşen bir damla yaşı izledim. İkimiz de çaresizdik. İkimiz de hem kendimize hem de birbirimize acıyor, kıyamıyorduk. O an ikimizde birbirimizin kalbindeki acıyı dindirmek, hafifletmek istiyorduk. Ama hiçbir şeye gücümüz yetmiyordu. Birbirimize dünyada sahip olduğumuz tek şeymişiz gibi sıkıca sarılıyorduk sadece. Ve sessizliğin içindeki çaresizlikte kayboluyorduk. Çünkü her zamanki gibi her şey için çok geçti. Bir sürelik sessizliğin ardından sordum Demir'e "Ne yapacağız?". Demir yine bana döndü yüzünü. Kabullenmiş gibiydi. "Sen ne istersen onu yapacağız. Ne olursa olsun yanında olacağımı bilmeni isterim." dedi. "Ben bunun için hazır değilim." diyebildim sadece. "Bu bebeğin tüm sorumluluğunu sana yüklemek gibi bir amacım yok zaten." dedi. Demir başı öne eğik bir şekilde. "Ama ona baktıkça hayatımın en büyük pişmanlığını hatırlamak, sevdiğim kadına yaptığım en büyük kötülükle yüzleşmek ister miyim bilmiyorum.". Omzuna dokundum tekrar. "Eğer bu kadar genç olmasaydık-" dedim. Gözümden düşen gözyaşını tutamayarak "Eminim harika bir baba olurdun, bundan hiç şüphem yok." diye ekledim. Demir bana bakıp bir tebessüm etti ve alnıma bir öpücük koydu. Karnıma dokunup "Öyle mi diyorsun?" dedi. Hoşuna gitmişti belli ki. Onu o an biraz olsun daha mutlu edebilmek için kalbimden geçenleri ikimizden de saklamadım. "Umarım bir gün bir bebeğimiz olur ve ona harika bir hayat veririz. Ben bunu her şeyden çok isterim." dedim. "Sen kararlı mısın bu konuda?" dedi üzgün bi şekilde. "Hangi konuda?" dedim. Tereddütle konuşurken "Yani bebeğimizi aldırma konusunda..." dedi. 'Bebeğimiz' demesi beni mutlu etmişti. "Demir 17 yaşındayım, henüz okulu bitirmedim ve dahası kendi başımın çaresine bakamazken bir bebeğe nasıl bakacağım?" dedim. "O nasıl laf öyle? Beraber bakacağız." dedi gülümseyerek. 'Beraber' bakacaktık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşüncesiz Aşkım
Aktuelle LiteraturAnnesinin ölümünün üzüntüsünden hemüz kurtulamamışke olan Duygu'nun babasının başka bir karıyla (sevdamalıXd) evlenmek istemesi üzerine Duygu'nun kendini bambaşka bir hayatın içerisinde bulan Duygu'nun seksomanyak üvey abisiyle maceraları