Babamın Düğün

10 0 0
                                    

Konuklar yavaş yavaş gelmeye başlamıştı biz ise herkesi güler yüzle selamlıyor ve konuklar için hazırladığımız küçük hediyeleri onlara veriyorduk. Sonunda Giray ve ailesi de geldi. Girayın annesi Selda abla çok sevecen bir tavırla "Duyguu ilk tanıyamadım çok büyümüşsün çok güzelleşmişsin nazik davetin için teşekkür ederiz" diyip sarıldı. Ben de gülümseyip "Teşekkür ederim Selda abla hoşgeldiniz" dedim. Giray içeri girmek yerine bize yardım etmeyi seçti. Üçümüz konukları selamlıyorduk. Gözüm her yerde Eylül'ü arıyordu ama ortalarda yoktu. Acaba kardeşi ile ilgili bir sorun mu vardı. Umarım gelirdi. Yavaş yavaş herkes içeri girmeye başlayınca biz de salondaki yerlerimizi aldık. Çok geçmeden babam ve Sevda abla gelmişti. Çok güzel olmuştu. Mavi gözleri ışıl ışıldı. Babam da çok mutlu görünüyordu. Demire dönüp "Çok mutlu görünüyorlar değil mi" dedim. O da gülümseyerek kafasını salladı ve herkes alkışlamaya başladı. Gecenin ilerleyen saatlerinde müzik grubu çalmaya başladı ve giray beni dansa kaldırdı. Saatlerce dans ettik. Demiri tamamen unutmuştum. Göz göze geldiğimizde sinirden kıpkırmızı görünüyordu. Giray da bunu farketmiş olacak ki fırsattan istinade vermeden yanağıma bir öpücük kondurdu. Demirin elinde olsa burayı başımıza yıkacağına çok emindim. Müzik biraz stabilleşince Giray'a "Biraz oturalım sonra istersen tekrar kalkar dana ederiz" dedim. Masaya geri döndüğümüzde demir ne desem ters cevap veriyordu ve soğuk konuşuyordu. Moralim bozulmuştu ama mutluluğumu mahvetmesine izin vermeyecektim. Garsonu çağırdım ve hepimize birer duble rakı koymasını rica ettim. Ne de olsa insanın babası bir gün evleniyordu! Bu jestim hoşlarına gitmiş olacak ki rakılarından yudumlarken mutlu görünüyorlardı. Çok geçmeden yemeklerimizi yedik ve nikah töreni için Sevda abla ve babam kürsüye çıktı. Herkes alkışlıyordu babamı uzun süredir bu kadar mutlu görmemiştim. Nikah memuru sordu sırayla. Babam "Evet!" diye bağırdı. Sonrasında Sevda abla "Evet!" diye bağırdı. Tüm salon alkışlara boğuldu. Kaçınıcı bardağı içtiğimden haberim yoktu. Düğün pastalarımız geldi hepsini bitiremeden Giray beni tekrar dansa kaldırmak istedi fakat demir karşı çıktı üçümüz de ayaktaydık bir kolumdan Giray bir kolumdan Demir çekiştiriyordu. "Demir Giraya sözüm var sonra da seninle ederiz." dedikten sonra Giray 'zafer' yüz ifadesiyle beni piste götürdü. Yine dansın dibine vurduk ve demir bu sefer uzaktan izlemek yerine çok daha yakındaydı. Öfkesini hissetmek hiç zor olmuyordu. Çok içmenin verdiği hisle midem bulanmaya başlamıştı. Masaya geri dönüp oturdum o ikisi de hemen peşimden geldi. Demir sinirli bakışlarını yüzüme yüzüme yollarken ben rakımdan yudumlamaya devam ediyordum. Birden şiddetli gelen kusma isteğiyle ayağa kalktım. "Ben lavaboya gidiyorum" dedim gülerek. Neden güldüğümü anlamamış olsalar gerek yüzüme deliymişim gibi baktılar. Tüm yediklerimi içtiklerimi kusmak istiyordum. Ayrıca Demirin sinirli bakışları aklımdan çıkmıyordu. Daha çok kustum ve bi zaman sonra kapı çaldı. Demirin sesine benziyordu. "Duygu orda mısın?" dedi. Onaylayarak bağırdıktan sonra ses tonumdan anlamış olsa gerek kapıyı itip yanıma geldi. "Neden geldin ki?" dedim ona sinirle. "Merak ettim, edemez miyim?" dedi. "Edemezsin ben yeterince büyüğüm çocuk değilim." diye bağırdım ona. "Çocuksun işte iğrençsin beni orada yalnız bırakıp o piçle dans ettin saatlerce" diye bağırdı. Çok sinirlenmiştim. "Sen ne dedğini zannediyosun Giray benim sevgilim tabiki onunla dans edecektim" dedim. Daha da sinirlenmişe benziyordu. "Sen ne dediğini bilmiyorsun o senin sevgilin olamaz, olmayacak!" dedi. Alaycı bir ses tonuyla "Sanane bundan? Biz Giray'la birbirimizi seviyoruz." dedim. Gözlerindeki sinir okunuyordu beni kolumdan tutarak bir yere götürmeye başladı. "Canımı acıtıyosun farkında mısın?" diye bağırdım ona. Bırakmasını söylerken beni umursamayışı çok sinir bozucuydu. "Giray beni zorla götürmüyor" dedikten sonra kolumu daha sert sıkmaya başladı. Otel odamızın önüne gelmiştik.

Düşüncesiz AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin