"Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler."
Khaled Hosseini
Her insanın dünyada tutunacak bir dala ihtiyacı vardır. Bu belki bir iştir belki de eş... Her ne olursa olsun bu dal yaşama gücü verir. Hayatta kalmak için bir sebep olduğuna inandırır. Şimdi edilen bu evlilik yemini, Turna'nın hayatında tutacağı en sağlam dalı olmuştu. Öyle ki, karşısında ona derin sevgiyle bakan adam, artık yaşamının tek anlamıydı.
İlk öpücüğü birbirlerine bahşettikten sonra etrafında onları izleyen sevdikleri hayranlıkla alkışladı güzel çifti. Turna ve Akyel, artık gerçekten bir aile olmuşlardı işte. Bunu bilerek daha sıkı tuttular ellerini. Bundan sonra ne olursa olsun 'bırakmak yok' diye düşündüler. Onlar için yazılmış sonu henüz bilmeden.
Herkesin mutluluğu gözlerinden yansıyordu. Sıradan hayatlarında bu öyle olağanüstü bir duyguydu ki sevinçten ağlamak istiyordu hepsi. Bu duyguları hissetmeyen tek bir kişi vardı tabi; Suna Hanım. O içten içe oğlunun onu terk ettiğini düşünüp yas tutuyordu kendince. Görüyordu, oğlu bu kadını çok seviyordu. Kendi inkar etse de bu kadın hayatında olduğu sürece dönüp bakmazdı yüzüne. Evlenmelerine engel olmadığı için pişmandı ama o zaman da kaybedecekti Akyel'i. Bu yüzden sevinemiyordu bir türlü. Birbirlerinin elinden tutmuş ona doğru gelirken kendini yenilmiş hissediyordu. Elini öpmek için önünde durduklarında ise Suna Hanım sadece Akyel'e bakıyordu. İçinden bu saçma rüyanın bir an önce bitmesi oğlunun uyanması için dua ediyordu. İstemese de elini uzattı. Önce Akyel öpüp başına koydu sonra Turna uzandı. Suna Hanım'ın bakışlarının altında yatan imaları fark etse de görmezden gelerek elini öptü. Ne olursa olsun o bir anneydi. Bu yüzden sonsuz saygı taşıyordu içinde. Diğerleriyle de tebrikleştikten sonra Suna Hanım daha fazla yapmacık olamayacağını anlayıp onları yalnız bırakma bahanesiyle evine döndü.
Gecenin geri kalan kısmı diğerleri için eğlenceli geçmişti. Beraber kumların üzerinde oturup sohbet ettiler, şarkı söylediler ve dans ettiler. Sanki hayatın son günüymüş gibi kahkahalar attılar. Bu ortam en çok Aylin'in hayaliydi. Umut'u yanında, çocuğu kucağında, abisi ve onun sevdiği de karşısındaydı. Yıllarca bu anın hayalini kurmuştu. Ama şimdi hayalinde olduğu gibi değildi hiçbir şey. Bir kere Umut'u artık onun yabancısıydı ve kollarının arasındaki evladı başka birine 'baba' diyordu. Tüm bunları bütün gece düşünüp buna rağmen gülmeye çalışırken Umutsuz'la birbirlerine attıkları bakışlar Akyel'in gözünden kaçmamıştı. Hele çocukluk anılarını anlatırken hüzünlü bakışları kalbini oymuştu. Hala birbirlerini sevdikleri uzaktan bile belli oluyordu. Ama ne yazık ki elinden bir şey gelmiyordu.
Güzel geçen gece, Rüya'nın yorulup uyuyakalmasıyla son buldu. Aylin, hiç içinden gelmese de Hakan eve gelmeden gitmesi gerektiği için utana sıkıla abisine bakıp;
"Abi ben gideyim artık. Hem Rüya da uyudu, üşümesin burada." dedi. Akyel, onay verircesine kafasını sallarken; "Tamam, ben sizi eve bırakayım." deyip ayaklandı. Aylin hemen itiraz etti. Daha az önce evlenmişlerdi zaten. Şimdi eşini bırakıp onunla gelmesi doğru olmazdı. Ancak Turna da tek gitmemesi için Akyel'e destek çıkınca tartışmaya girdiler. Akyel ısrarla bırakacağını Aylin de gerek olmadığını söylüyordu. Bu tartışmayı Umutsuz'un kalın sesi böldü.
"Akyel, sen Güzel Turna'yla git. Onları ben bırakırım."
Herkes şaşkınlıkla birbirine bakıyordu. Umutsuz gece boyunca ilk defa Aylin'le ilgili bir konuya girmişti. Oysa onun hakkında bir kelime bile konuşmamıştı hiç. Akyel, cevap vermeden önce Aylin'e baktı. Eğer rahatsız olacaksa teklifine karşı çıkacaktı ama Aylin'in yüzü üzgün olsa da gözlerinin içi parlamıştı. Bunun üstüne kafasını sallayıp Umutsuz'u onayladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/205396526-288-k936310.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Uyanmadan Önce
Fiksi Remaja§ @WattpadRomanceTR'nin dram listesinde... ✨ Onu sevdim. Onu dünyada hiçbir varlığı sevmediğim kadar çok sevdim hem de. Ama inkar edemeyeceğim bir gerçek daha vardı ki, çok sevildim. Hayatın beni bağışladığı bir mucizeydi onun tarafından sevilmek. İ...