Beynimde aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissediyordum. Bunu gerçekten yaparmıydı yoksa vicdanı el vermez miydi ne dedim ben az önce vicdan mı ? Aklımda ki düşünceleri bırakıp cevap vermek için ağzımı açtım ki mertcan bir anda alevi bırakıp ona bağırmaya başladı benim yapmadığımı yapmıştı, neyin peşindeydi gerçekten bir anlam veremiyordum.
Biz seninle bir anlaşma yaptık ve sen bunu bozamazsın eğer bozarsan ben yokum güneşin rahatsızlığını kimse bilmiycek.
Ne ! şimdi anlıyordum her şeyi mertcanın neden benimle ilgilenmediğini bir gün boyunca içinin daraldığını neden söylediğini, hatta en önemlisi neden beni bırakıp böyle bir sürtükle yeniden beraber olduğunu.
Mertcanın susmasıyla ona karşılığı ben verdim. Ne yani mertcan sen bu sürtük her şeyi anlatmasın diye mi beni değilde onu tercih ettin kaç dakikadir ağladığımı bilmiyordum artık konuşurken akan gözyaşlarımı silme ihtiyacı duymuyordum, adeta her zaman akar gibi alışmıştım gözyaşlarıma.
Mertcan bir süre kafasını eğdi ve susup bekledi yanına yaklaştım çenesinden tutup kafasını kaldırdım mertcanda benim gibi ağlıyordu onu görünce yüzümde bir gülümseme oluştu gözlerimin içine baktığında seni seviyorum yeter ki yanımda ol kime ne derse desin umrumda değil dedim ellerini tutup bir şeyler demesini bekledim.
Kafasını havaya kaldırıp ağlamaya devam etti alev bizi sinirli bakışlarla izlerken mertcan kafasını eğip kulağıma yaklaştı, özür dilerim seni çok seviyorum ama sana bunu yapamam insanların sana garip garip bakmalarını kaldıramam.
Mertcan seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum, anladın mı seni seviyorum o kızın yanına gitme seni seviyorum, seni çok seviyorum, artık ağlamaktan etrafı göremiyordum alev yanımıza geldi mertcanın elini elimden çekti ve kendisi tuttu her şey bitmişti galiba mertcan onu seçmişti beni seviyorsa neden onunla gidiyor o kızın ne yaptığı umrumda değildi mertcan arkasına bile bakmadan giderken elimden gelen tek şey bana dönmediği kafasına, vücuduna bakmaktı.
Sen güçlü bir kızsın güneş kendine gel. Hemen toparlanıp elimi yüzümü sildim, şuan ağlamanın değil mertcanın beni sevdiğini düşünmenin vaktiydi bunları düşünerek eve gittim yarın terapi evine gidicektim ordaki arkadaşlarımı görmek iyi gelir diye düşündüm eve gider gitmez bir şeyler atıştırıp uyudum. Sabah kalkar kalkmaz duş aldım salaş kazak hırka, bir şeyler giyip modumun saçı dağınık topuzumu yapıp dışarı çıktım melek bugün gelmiycekti bende metinle takılırım diye düşündüm bir taksiye binip terapi evinin önünde indim yarım saat kadar erken gelmişim binayı gezmeye karar verdim kaç haftadır gidip geliyorum hiç gezme fırsatı bulamamıştım merdivenleri yavaş adımlarla çıkmaya başladım.
Güneş, arkamdan gelen sese döndüm seslenen metindi oda erken gelmiş olmalı diye düşündüm
Metin uzun zamandır görüşmedik nasılsın ?
İyiyim okul değiştirdim o yüzden pek gelemedim.
Aa hangi okula yazıldın peki ? Dedim
Şu bakırköy lisesine yazıldım evimize en yakın okul orasıydı.
Oppss! Benim gittiğim okul mu bu mükemmel bir haber, metin mertcanı kıskandırmamda en büyük rolu oynıycaktı çünkü
Süpermiş diyip metinin koluna girdim.
Neden bu kadar sevindin dedi şaşkın bir ifadeyle
Bende o okula gidiyorumda o yüzden şapşal dedim gülerek. Hadi bizim odaya gidelim hoca gelmiştir dedim ve aşağı inip arkadaşlarımızın yanına oturduk herkes koyu bir sohbet içindeyken her zaman ki gibi o mükemmel enerjisiyle içeri can hoca girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİZOFREN
RandomAnnem beni doğururken ölmüş. Zengin bir aile tarafında evlatlık alınlanmamla hayatım her yönden değişmişti üvey annemin gözlerime bakarken öldüğünü öğrendiğimde delirdim 13 yaşımda hastalığıma şizofren tanısı konuldu. Hastaneden çıktığımda hayatımı...