ŞİZOFREN

KAVGA

Mertcan'ın attığı mesajı pekde umursamadım o beni nasıl bırakıp gittiğinde umursamadıysa bende onu umursamıycaktım onu seviyor olabilirdim ama hiç birşey arkasına bile bakmadan gitmesini bana unutturamazdı.

Telefonumu çantama koydum ezgiyle çıkarken arkamdan birisi seslendi kim olduğunu öģrenmek için arkamı döndüğümde metinin bana seslendiğini gördüm koşarak yanımıza geldi.

Kusura bakma ben böyle hızlı tanışmaları pek sevmem eğer istersen numaranı alabilirim daha rahat konuşuruz dedi. Melek bacağımı cimcikledi hadi versene diyordu.

Olur tabi diyip numaralarımızı aldık.

Terapi evinden çıktık. İki taksi çağırdık melekte bende evimize gitmek için can atıyorduk. Taksiler geldi meleği öpüp taksiye bindim. Hava kararmıştı babam nerde olduğumu bildiği için soru sormamıştı yemeğimizi yiyip odama çıktım. Mertcan'ın mesajlarını okuycaktım. Hemem mesajları açtım.

Güneeş özür dilerim lütfen beni affet eşşeklim ettim şimdi anlıyorum ben seni çok seviyormuşum

Ne mertcan beni sevdiğini söyledi inanamıyorum allahım neden önceden söylemez ki şimdi sevdiğini söylemesi bir şeyi değiştirmezdi ki olanlar olmuştu artık

Seni öyle bıraktığım zaman anladım seni ne kadar sevdiğimi seninle 10 dakika bile konuşmadan duramıycağımı o zaman anladım lütfen beni affet güneş seni yemin ederim çok seviyorum allah belamı verseydide seni bırakıp gitmeseydim.

Mesajları okurken istemedende olsa ağlamaya başlamıştım sanki ağlıycak yer arar gibiydim bu mesajda üstüne pulbiber olmuştu. Gözyaşlarımı sildim. Bana dediklerini unutamam onu affetmeyi düşünmüyordum bütün mesajları sildim.

Yarın okula gidiceğim için kıyafetlerimi hazırladım ve hemen alarmı kurup yatağa girip uyudum.

Dııt dııt her sabah bu sesle uyanmak kadar iğrenç bir duygu olamaz gözlerimi açmadan elimle komidindeki saati aramaya başladım bulamadım tabi kalkıp kapattım. Saat on'du yataktan kalktım duş'a girdim 10 dakika duşta durduktan sonra çıkıp saçımı kuruladım bağladım arkasınıda maşa yaptım üzerimi giyindim. Çantami ve ceketimi alıp aşağıya indim. Kahvaltı hazırdı hemen bir şeyler atıştırıp evden çıktım. Okula gitmeden biraz gezmek istiyordum.

Bakırköy'ün meydanında biraz gezdikten sonra meleği aramaya karar verdim okula tek gitmektense melekle gidersem daha rahat olurdum. Hemen meleği aradım 5 dakika sonra geliceğini söyledi o sırada gidip kendime bir kahve aldım. Melekte  gelmişti artık okula gidebilirdik.

Nasıl hissediyorsun bugün ?

Bilmiyorum mertcan olayları biraz canımı sıkıyor açıkcası bana dün 23 tane mesaj atmış ve içinde beni sevdiğini söylemiş ne yapıcaģımı gerçekten bilmiyorum melek.

Gerçekten seviyorsan affet ama içinde ufak bi sevmeme hissi varsa bile hemen karar verme derim mantıklı kararlar vermeye çalış.

Konuşurken okula gelmişiz bile melek sen çık sınıfa ben bi su alıp gelicem hemen.

Tamam canım görüşürüz sınıfta.

Su almak için kantine doğru yürüdüm kantin çok kalabalıktı en iyisi dışarıdan almaktı hemen okuldan çıktım caddenin aşağısına doğru yürümeye başladım. Mertcan daha okula yeni geliyordu onu görür görmez yolumu değiştirdim ama o beni görmüştü hızlı adımlarla yukarı doğru çıkmaya çalıştım mertcanda arkamdan bağırarak koşmaya başladı. Kolumdan tuttu.

Nereye gidiyorsun ?

Canımı yakıyorsun bırak kolumu okula gidiyorum dedim sertçe geri çekildim.

Özür dilerim canını yakmak istememiştim. Sadece beni dinlemeni istiyorum güneş.

Ben seni o gün fazlasıyla dinledim. Ne düşündüğünüde artık çok iyi biliyorum bana açıklama yapmaya çalışma. Dedim bağırarak.

Mertcan beni duvara yasladı başımı ellerinin arasına alarak ellerini duvara dayadı. Başını eğdi bana bakmaya başladı.

Ne yaptığını zannediyorsun sen diyerek ittirmeye çalışsamda başaramadım.

Mesaj, on saniye sonra bir tane daha mesaj bir tane daha noluyordu böyle 4 tane ard arda ne mesajıydı bu şimdi.

Bakmam gerekiyor önemli olabilir. Dedim mertcan ellerini çekti. Çantamdan telefonumu aldım bütün mesajlar metindendi. Tahmin etmeliydim cevap vermeden çantama koydum telefonum çaldı arayan metindi açmak zorundaydım.

Alo

Güneş nerdesin neden cevap vermiyorsun ?

Okuldaydım metin kusura bakma ben seni daha sonra arıyım mı ?

Tamam olur görüşürüz. Der demez telefonu kapatıp çantama koyucaktım ki mertcan elimden telefonu aldı.

Ne yaptığını sanıyorsun sen geri ver telefonumu hemen dedim ama vermedi

Şifren ne ?

Sana şifremi söyliyceğimi sanmıyorsun değil mi ?

Ya söylersin ya da derse giremezsin dedi çok ciddi görünüyordu. Gözleri kanlanmıştı.

Tamam ver ben yazıcam dedim çünkü şifre mertcan'dı sıçtığımın resmidir.

Söyle şu şifreni artık dedi bağırarak.

Mertcan dedim.

Şifre ne dedim sana güneş.

Şifre mertcan, mertcan.

Şifreyi girdi bana baktı beni sevdiğini biliyordum. Dedi

Eskidendi o sen beni bırakıp gitmeden önceydi sadece değiştirmeyi unutmuşum o kadar dedim.

Mertcan mesajlara baktı. Bu metinde kim lan sana canımlı mesajlar atıyor şerefsiz yavşak bunların hepsi böyle ama ben gösteririm ona diyip kendi telefonunu çıkardı numarayı kaydetmeye başladı.

Kim olduğunu zannediyorsun ki sen neyimsin sen sevgilim misin abim misin neyimsin ya benim ne düşündüğümü düşünmeyen birisin sen, sana hastaneye yattığımı anlatırken nasıl zorlandığımı görmeyen birisin sen, kendini düşünen sonra pişman oldum diyip affediliceğini düşünen birisin anladın mı sen benim gözümde busun artık yeter bıktım dışlanmaktan çekinmekten insanlarla zor arkadaşlık kurmaktan anladın mı bıktım dedim sinirden ağlamaya başlamıştım duvara sürtünerek yere oturdum. Başımı kollarımın arasına alarak başımı dizlerime koydum.

Mertcan bir anda yeter artık diye bağırmaya başladı kafamı kaldırmamla duvara yumruk atması bir oldu.

Hemem ayağa kalktım hâla duvara yumruk atıyordu durdurmak için elini tuttum titremeye başlamıştım eli kanıyordu göz yaşlarım hızlanmış etrafı bulanık görmeme neden oluyordu.

Mertcanı kaldırıma oturtturdum.

Seni seviyorum anladın mı hatta ben sana aşığım beni affedene kadar duvara yumruk atarım beni affettiğini söyle diye kısık sesle yalvarıyordu.

Şimdi ne yapıcaktım beni gerçekten çok seviyordu ama beni bırakıp gitmişti mertcan elimi kanayan eliyle sıkıca tutuyordu.