Cevap veremedim. Vermek istedim ama sadece ufak bi gülümseme elimden gelmişti.
Dışarı çıkmak ister misin ?
Olur yarın okul var zaten gezmek iyi gelir.
Mertcan dışarı çıkmak için üzerini giyinmeye gitti. Bu sefer benim ne giydiğime baktı.
Ayağa kalksana sen.
Neden ?
Kalk hadi ne giydiğine bakıcam.
Ayağa kalktım.
Peace yazan bir tişörtüm yok ama siyah tişörtüm var. 5 dakikaya geliyorum dedi.
Geldiğinde kot yine hafif dar pantolon kare gözlükleri elinde deri ceketi ve siyah tişört giymişti. Yine çok tatlıydı.
Bir converslerimden giymemişsin ne bu böyle sevgililer gibi aynı giyindik.
Güldü ayakkabılıktan converselerinide aldıktan sonra sana başka bir hediyem daha var.
Neden gizemli gizemli davranıyordu ki ve benle aynı kıyafetlerı giyiyordu ? Yoksa bana çıkma teklifi falan mı edicekti. Bilmiyorum gitgide heycanlanıyordum.
Ne hediyesi yine ?
Gidince görürsün. Dedi elimden tutup evden çıkardı elimi çektim telefonuma bakar gibi yaptım.
Sadece elini tuttum rahatsız olduysan tutmam.
Hayır sadecee boşver işte sorun yok dedim.
Bir taksiye binip oyuncakçının yanında indik.
Ne yapıyoruz burda ?
Bu kadar meraklı olma dedi yüzünde değişik bir heyecan ve mutluluk vardı.
Elimden tuttu beni çekiştirmeye başladı. Hadi ama uyuşuk.
Ben uyuşuk değiliiim.
Mağaza üc katlı oldukça genişti. Kocaman kocaman ayılar ufacık karıncanın bile peluş oyuncağını yapmışlar mükemmel bir yerdi.
Sen beni burda bekle. Dedi
Tamam dedim heycandan ölücektim.
Telefonum çaldı. Arayan babamdı
Efendim baba
Kızım bugün erken cıkmışsın dedi.
Evet baba arkadasımla gezicektikte. Babamla konuşurken fazlasıyla mertcanın bekle dediği yerden uzaklaşmışım.
Benim kapatmam gerek babacım öptüm diyip babamın cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım.
Bir reyonun önünde duruyordum. Mertcanı aradım.
Kayboldum nerdesin ?
Asıl sen nerdesin gittin sandım aklım çıktı.
Benim için bu kadar endişelendiğini bilmiyordum. Dedim ve güldüm. Tamam hadi beni bul oyuncak askerlerin oldugu yerdeyim.
Tamam geliyorum.
Mertcanı beklerken arkamdan kocaman birşey bana çarptı. Arkamı dönmemle yavaş olsana ayı demem bir oldu.
Arkamı döndügümde gördügüm şey kocaman bir ayıydı. Hayıır oyuncak peluş bir ayı.
Özür dilerim ayı demek istememiştim.
Güneş diye bir ses geldi.
Mertcan nerdesin ?
Burdayım şapşal diyip kafasını ayının kafasının yanında dışarı çıkardı.
Burdamıydın sen.
Seni arıyordum. Ayıdan önümü göremiyorum.
Al bunu sana aldım.
Bana mı ? Dedim ayıyı kucağıma alıp bu çok tatlı bir şey dedim. Kafamı ayının içine gömerek.
Hadi ya bende daha çok sevdin sanırım ?
Hayır gel buraya maymun. Diyip sarıldım.
Maymun mu cidden mi ? Sana ayı alıyorum ve bana maymun mu diyorsun.
Kazma dememi ister misin ?
Tamam maymun güzel.
Neden bugünden beri bana hediye alıyorsun?
Sadece mutlu olmanı istiyorum.
Bu kadar mı ?
Elini başına koydu ve ilk defa birşey söylemek istiyorum daha önce kimseye söylemediğim bir şey.
Kalbim yerinden çıkıcak gibi atıyordu.
Tamam seni dinliyorum.
Şey güneş.
Elimle saçını bir sağa bir sola dagıttım. Hadi amaa ölücem meraktan.
Tamam söylüyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİZOFREN
RandomAnnem beni doğururken ölmüş. Zengin bir aile tarafında evlatlık alınlanmamla hayatım her yönden değişmişti üvey annemin gözlerime bakarken öldüğünü öğrendiğimde delirdim 13 yaşımda hastalığıma şizofren tanısı konuldu. Hastaneden çıktığımda hayatımı...