TERAPİ EVİ -3

1K 66 5
                                    

Multimedia" Mertcan ^_^

Bana sarılmayı keserek metin mi sen neden hâla ondan bahsediyorsun ki dedi.

Yarın terapi evine gidicem metin beni alıcağını söylemişti onu aramam gerekiyor dedim.

Terapi evine benimle gitmek hiç aklına gelmedimi senin dedi bağırarak.

Sadece okuldan geri kalma diye dedim yoksa senin geliceğini biliyorum.

O zaman bana sormadan kendi başına kararlar alma dedi ayağa kalktı elimden tutup benide kaldırdı.

Yarın kaçta gidiyoruz peki ?

Yüzüm gülmeye başlamıştı 2 gibi beni almaya gelebilirsin dedim. Elimi tuttu ben sana bir taksi çağırayım eve git yarında seni almaya gelirim dedi gülmeyerek.

Tamam dedim. Taksiyi 10 dakika bekledikten sonra taksi geldi mertcana döndüm sarıldım başımı göğsüne yasladım oda belimden tutup sarıldı.

Görüşürüz dedim yanağından öpüp taksiye bindim. Yüzünde ufak bir gülümseme oluşmuştu elini yanağına götürdü sonrada el salladı.

Taksi hareket ettikten sonra kafamı çevirdim. Telefonum çaldı arayan mertcandı arkamı döndüm ama ilerlediğimiz için mertcanı göremedim hemen telefonu açtım.

Noldu mertcan bir sorun mu var dedim endişeli bir ses tonuyla.

Hayır sadece seni seviyorum demeyi unutmuşum onu demek için aradım bebeğim seni çok seviyorum dedi. Yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. Bende seni çok seviyorum dedim telefonu dudağıma yaklaştırıp öpücük attım ve telefonu kapattım.

Eve vardığımda çok yorulmuştum hemen odama çıkıp yatağıma yattım. Uykuya dalmışım sabah 12 gibi kalktım hemen duş alıp hazırlanmaya başladım.

Banyodan çıkar çıkmaz saçımı kuruladım. Dolabımı açtım kot yırtık şortumu giydim üzerine beyaz alex'in baskılı salaş tişörtümü giydim mavi new balance'larımıda giydikten sonra elime mavi örgü hırkamı aldım. Her zaman ki gibi eyeliner ve rimelimide sürdüm. Saçımı dağınık topuz yaptıktan sonra aşağı kahvaltıya indim.

Ayşe teyzem günaydın babam nerde dedim etrafa bakarak.

Baban erken çıktı canım diyerek masaya reçeli koydu hadi otur her şey hazır.

Masaya oturdum. Kahvaltımı yaptığımda saat 2'ye çeyrek vardı. Mesaj gelir gelmez dışarı çıktım.

Mertcan kapıdaydı. Her zaman ki gibi mühteşem görünüyordu, kollarını açıp yine harika görünüyorsun dedi sarıldıktan sonra taksiye bindik. Taksiye bindiğimizde elimi tuttu nasıl hissediyorsun ?

Şu halde bana nasıl hissettiğimimi soruyorsun gerçekten seninle olduğum için çok mutluyum ama seninle delirmemek için gittiğim terapi evine beraber gittiğimiz içinde çok kötü hissediyorum dedim elimi elinden çektim.

Bana bak güneş dedi bakmadım çenemden tutup kendisine döndürdü bunun için kendini sakın kötü hissetme çünkü bu senin elinde olan bir şey değildi benden çekinme bu kötü bir şey değil dedi o konuştukça ben ağlamaya başlamıştım.

Ağlama diyip eliyle gözyaşlarımı sildi sonra elimi tutup gözlerimin içine baktı seni çok seviyorum tamam mı bunu sakın unutma ve asla kendini benim yanımda kötü hissetme dedi başımı göğsüne yaslayıp sarıldı.

Artık ağlamıyordum sadece mertcanın kokusunu içime çekiyordum kokusu beni mayıştırıyordu sakinleşiyordum.

Mertcanın ani bağırışıa titredim.

Napıyorsun mertcan ödüm koptu dedim omzuna vurarak.

Özür dilerim omzuma yattığında kedi yavrusu gibi olduğunu unutmuşum dedi gülerek.

Hiç öyle değil sadece uykum var erken kalktım omzunda rahatmış kas yok ki hep et dedim omzunu işaret parmağımla iterek.

Et mi kızım sen kas nedir görmemişsin çıkalım şurdan ben sana göştericem kası dedi omuz silkerek. Parayı taksiye uzattıktak sonra taksiden indik.

Elimi tuttu hadi girelim diyerek çekiştirdi. İçeri girdik ikinci kata çıktık herkes gelmişti melekte yerinde oturuyordu. Mertcanla birer odundan yapılmış tabure alıp metin'in karşısına oturduk.

Hoca bu kim diye bir bakış attı arkadaşım dedim tamam dercesine gözünü kapatıp açtı.

Mertcan kollarını dizlerine koymuş krolar gibi oturuyordu. Hoca konuşmaya başlamıştı .

Hepiniz burdasınız ve delirmemiş gibi görünüyorsunuz dedi.

Mertcan aniden bana döndü...

ŞİZOFRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin