AŞK ENGEL TANIMAZ

BÖLÜM 19

Her zamanki gibi buraya kalp bırakınız. ❤️

Dikkat ⚠ : Lütfen hayalet okur olmayın. Emeğime saygı gösterip, bir kereliğine yıldız butonuna basın ve yorum yazın.
Teşekkürler!

Serra Işıl

Ece'den gelen mesajı okurken içim titredi, ardından da gözlerimden birkaç damla yaş aktı. Aynı mesajı birkaç kez daha okuduktan sonra, içim ürperdi ve titremeye başladım. "Pislik herif..." dedim titreyen dudaklarımla ve arkadaşımın merak dolusu yeni mesajlarını okuyup, "Sonra konuşalım..." yazabildim ve kendimi yatağa atıp, cenin pozisyonunu aldım.

"Nasıl ev hapsi verebilirler sana? Söyle nasıl?"

Bedenim sinirden tir tir titrerken, karnıma şiddetli bir ağrı girdi. Elimi ağırdan yere bastırırken, annemin içeri girdiğini duyup, "Anne?" dedim.

Beni bu halde görünce gözlerini hemen büyütüp yanıma geldi ve yatağımın ucuna oturup, "Işıl, neyin var? Ağladın mı sen?" deyip, baş parmağıyla yanaklarımdaki ıslaklığı sildi.

"Anne..." dedim titreyen dudaklarımla ve başımı onun bacaklarının üzerine koydum.

"Kızım ne oldu anlatamayacak mısın? Yoksa o çocuk seni üzecek bir şey mi yaptı?"

Burnumu çekip, başımı iki yana salladım.

"Konu Uraz değil anne. Şu anda bu haldeysem, babam olacak o adam yüzünden," dedim ve gözlerimden akan yaşı sildim. Karnıma bir daha bıçak saplanırcasına ağrı girince, bacaklarımı karnıma doğru çektim ve kollarımı bacaklarıma sarıp sıkılaştırdım.

"Baban mı? Ona bir şey mi oldu Işıl, lütfen söyle! "

Hala onu önemseyip merak etmesi beni deliye döndürüyor, hatta çıldırtıyordu! Başımı anneme doğru dönüp, ağlamaktan buğulu gören gözlerimle ona baktım ve, "Ev hapsi vermişler o şerefsize, sorun bu!" diyerek sesimi yükselttim.

Annem elini kalbinin üzerine koyup derin bir nefes verdiğinde, başımı onun bacaklarının üzerinden kaldırdım ve, "Ciddi ciddi buna sevindin mi sen?" dedim sinirli bir şekilde.

"Kızım, hapis vermişler işte? En azından kendi evinde çeker cezasını."

"Sana inanamıyorum anne, hala o adamın rahatlığını düşünüyorsun! Ev hapsi diyorum, ev! O bir çaresini bulup bize musallat olur! Hala o evde yaşasaydık ne olurdu, bunu düşündün mü?

Sen ölür, ben de onun katili olurdum!"

Annem eli ile ağzımı kapatıp, "Sus Işıl, sen ne diyorsun böyle?" demesi ile elini ağzımdan çektim ve, "Şimdiye kadar sustuğumuz için bu haldeyiz! Ben artık susmayacağım!" dedim ve bir hışımla yatağımdan kalktım ve annemin gözlerinin içine bakıp, "Yatağa girdiğinde bir eskileri hatırla anne. Bu adamın sana neler çektirdiğini, seni kaç kez dövdüğünü, dilim varmıyor söylemeye ama kaç kez aldattığını hatırla anne. Sana çektirdiği yüzlerce eziyeti göz önüne getir. Ondan sonra da düşün, kendine şu soruyu sor:

Bu adam ceza almayı hak etti mi etmedi mi?

Annemi odamda bırakıp, banyoya gittim ve hızlı bir şekilde üzerimdekileri çıkarıp, kendimi sıcak suya teslim ettim. Duşun altında hıçkırarak ağlarken, annem içeri girdi ve duş kabininin kapısını açıp, üzerinde kıyafetleri ile içeri girip, sıcak suyun altında bana uzun uzun baktı ve bana sıkıca sarıldı.

Ikimiz duşun altında hıçkırarak ağlarken, "Haklı olan sensin..." dedi ve saçlarımı okşadı.

"Onu ait olduğu yere gitmesi için uğraşacağım anne, güven bana."