Her zamanki gibi buraya kalp bırakınız. ❤️
Dikkat ⚠ : Lütfen hayalet okur olmayın. Emeğime saygı gösterip, bir kereliğine yıldız butonuna basın ve yorum yazın.
Teşekkürler!Serra Işıl
Yüzümü okşayan ılık esen rüzgarı hissetmem ile gözlerimi yavaşça araladım. Boynumun ağrıdığını hissetmem ile hafif bir şekilde inledim ve kısık gözlerle etrafıma bakındım. Hala bahçede olduğumu idrak edince, gözlerim birden büyüdü ve sağ tarafıma bakıp, mışıl mışıl uyuyan Uraz'ı gördüm. Resmen aynı battaniyenin altında sarmaş dolaş beraber uyumuş, başımı da onun omzunun üstünde koymuşum.
Onun huzurlu bir şekilde uyuduğunu görmek, kalbimin deli gibi çarpmasına neden olmuştu.
Başımı yavaşça onun omzunun üstüne koydum ve onun nefes alış verişini dinledim. Resmen ninni gibiydi ve oldukça huzur vericiydi. Göz kapaklarımın tekrardan kapanacağını hissettiğimde, buna engel olmak için başımı kaldırdım ve henüz yeni yeni doğan güneşin Uraz'ın yüzüne vurduğunu görüp gülümsedim. Bundan dolayı rahatsızca yerinden kıpırdadı ve yavaşça gözlerini aralayıp şaşkınca etrafına bakındı ve beni görmesiyle beraber gülümsedi."Şey... Ben... Yani biz burada..."
"Sana da günaydın Işıl kız," dedi Uraz ve gözlerini ovuşturup esnemeye başladı.
"Şey... Sana da Uraz," dedim utanarak ve bakışlarımı ondan kaçırdım.
"Iyi uyudun mu?" diye sorduğunda, yanaklarım heyecandan kızardı ve ona sesli cevap vermek yerine, başımı sallamakla yetindim.
"Ben de daha önce hiç bu kadar rahat uyuduğumu hatırlamıyorum," dedi Uraz ve ona doğru dönünce, parmaklarını saçların arasından geçirip gülümsediğini gördüm.
"Nasıl uyumuşuz, farkında bile varmadım. Senin de omuzun ağrıyordur şimdi benim yüzümden," demem ile tek kaşını havaya kaldırdı ve, "Omuzumun üzerinde mi yattın sen?" diye sordu.
Sanki bilmiyormuş gibi...
Başımı olumlu anlamda salladıktan sonra, ağrı çekiyormuş gibi yüzünü buruşturdu ve, "O yüzden üzerinden kamyon geçmiş gibi ağrıyor demek!" dedi ve şakasına inlemeye başladı.
Omuzuna şakasına vurup, "O kadar da değil," demem ile kolunu boynuma sardı ve, "Tüy gibi hafifsiniz Serra Işıl Hanım," dedi ve diğer eliyle de saçlarımı dağıttı.
"Uraz yapma!" derken bir yandan da gülüyordum. Uzun zamandır bu kadar içten kahkaha attığımı hatırlamıyordum.
"Saçların harika görünüyor," dedi Uraz ve telefonunu eline alıp, saçı başı dağınık halimin fotoğrafını çekti ve ekrana bakıp gülümsedi. "Çok kötüsün!" dedim şakasına ve bana uzattığı telefonun ekranına bakıp halime güldüm. Elim ile saçlarımı düzeltirken, saatin beş olduğunu görüp, suratımı astım.
"Uraz, içeri girmemiz gerek, görmesinler bizi böyle."
"Görsünler ya, ne olacak?"
"Yanlış anlarlar..."
"Anlasınlar Işıl..."
Uraz'ın yüzü yüzüme yaklaşırken, göğüs kafesim daralıyor gibiydi. Uraz yüzümü avuçlarımın arasına alıp, kahverengi gözlerini üzerimde gezdirdi ve, "Başkalarını çok düşünüyorsun Işıl... Sakın onları düşünme sen. İçinden ne geçiyorsa onu yap. Burada mı kalmak istiyorsun, kal o zaman. Başkası ne der diye düşünme lütfen..."
"Ben..." dedim yutkunarak ve Uraz'ın gözlerinin içine baktım.
"Burada kalmayı çok isterim, ama gün içerisinde halletmem gereken birkaç işim var, yanına gelmeden onları halletmem gerekiyor."
![](https://img.wattpad.com/cover/216480460-288-k924529.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ENGEL TANIMAZ
RomanceUraz Egeli, varlıklı bir iş adamın tek oğludur. Her türlü şımarıklığı ile genç kızların hayatını süsleyen genç adam, bir gece ansızın şiddetli bir trafik kazası geçirir ve renkli hayatının siyaha bürünmesine sebep olur.