Buraya bir kalp emojisi bırak. ❤️
Yeni bölümden kesitleri bundan böyle Instagram'da paylaşacağım, oraya bekliyorum seni.
IG: KahveninKopuguuNot: Yıldız ve yorumlar çok olursa, bölüm sayısını haftada 2 kereye çıkaracağım!
Annemle eve girer girmez etrafımıza bakındık. İlk olarak mutfağa girdik annem ile. Fazla büyük değildi, ama iki kişiye gayet yetiyordu. Köşede bulunan masada da rahat rahat yemeğimizi yerdik. Buzdolabının içini doldurmuştu Egeli'ler, bunun için annem biraz mahçup olmuştu. Mutfağın karşısındaki yatak odasına girince, gözlerim büyüdü. Burası benim odamdan da büyüktü ve oldukça aydınlıktı. Büyük bir heyecanla odanın içinde volta attım ve, "Çok güzel değil mi?" diye sordum. Yandaki oda o kadar büyük değildi ve içinde yatak, giysi dolabı ve komodininden başka bir şey yoktu. Annem elini omuzuma atıp, "Ben burada kalırım. Diğer oda senin için daha da uygun, hem ferahlı da. Güzelce ders çalışırsın," deyince kendisine sıkı sıkı sarıldım ve, "İnan bana çok mutlu olacağız bu evde," dedim.
"Umarım Serra'm... Inşallah her şey dediğin gibi olur."
Ufak evimizi dolandıktan sonra, bavuldan eşyalarımızı çıkardık ve yavaşça yerleştirmeye başladık. Annem banyodan temizlik malzemelerini çıkarır çıkarmaz, "Ben buraları temizlerken sen işine bak. Belki çocuk uyanmıştır, geç kalma sen," dedi.
Haklıydı, benim Uraz'ın yanına gitmem lazımdı. Üzerimi değiştirir değiştirmez, tozlu aynada kendimi inceledim ve parmaklarımla saçlarımı düzeltip evden çıktım. Evin bahçesinde yürürken, temiz havayı içime çekip gülümsedim. İlk defa kendimi bu kadar rahat ve özgür hissediyordum. Kapıyı çalar çalmaz, Sevinç teyze açtı ve, "Gel kızım," diyerek içeriyi işaret etti.
"Uraz Bey uyandı mı?" diye sorduğumda, başını salladı.
"Yeni uyandı, ona kahvaltılık bir şeyler götürdüm."
Başımı sallayıp kendisine teşekkür ettim ve üçer beşer merdivenleri çıkıp, Uraz'ın odasının önünde durakladım ve içeri girmek için kapısını tıkladım.
"Gir!" demesi ile yavaşça kapıyı araladım ve yavaşça içeri girdim. Uraz beni görünce, içtiği kahvesini tepsinin üzerine koydu ve, "Bugün gelmezsin diye düşündüm," dedi.
"Günaydın Uraz. Neden gelmeyeyim ki?"
"Taşındığın için?"
"İşimi kaytarmak için yeterli bir sebep değil bu," diyerek pencerenin önündeki tekli koltuğu onun yatağının yanına çektim ve onun üzerine oturup, "Duydum ki uyuyamamışsın?"
"Nereden bil.... Ah, tabii ki annemden!" dedi azıcık sinirlenerek ve kucağındaki tepsiyi itti...
"Bunda sinirlenecek ne vardı? Erkenden geldim, uyuyamadığını ve birkaç saat sonra gelmeni söyledi, o kadar."
Uraz bakışlarını benden kaçırıp, "Kahvaltıyı önümden alır mısın? Aç değilim," dedi.
Görünüşe göre hiçbir şey yememişti Uraz, sadece kahvesinden içmişti.Bir dilim ekmeğe yağ sürmeye başlayınca, gözünün ucuyla bana baktı. Yağlı ekmeğin üzerine birkaç dilim salam ekleyip, Uraz'a doğru tuttum ve," En azından bir dilimini ye, " dedim.
İnatçı bir oğlan gibi başını salladı ve, "Yemeyeceğim," dedi.
"Oldu, sen yemezsen ben yerim."
Ekmeğe ısırdıktan sonra, Uraz bana baktı ve, "Kapının önünde ye. Lazım olduğunda çağırırım seni, şu anda yalnız kalmak istiyorum," deyince gözlerimi kıstım. Bugün bana karşı yine eskisi gibi davranıyordu ve morali de yerlerdeydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/216480460-288-k924529.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ENGEL TANIMAZ
RomanceUraz Egeli, varlıklı bir iş adamın tek oğludur. Her türlü şımarıklığı ile genç kızların hayatını süsleyen genç adam, bir gece ansızın şiddetli bir trafik kazası geçirir ve renkli hayatının siyaha bürünmesine sebep olur.