BÖLÜM 5

14.7K 808 205
                                    

Kulağıma gelen ses ile, gözlerimi aralamaya çalıştım, fakat üzerimde hissettiğim ağırlık ile kirpiğimin ucunu bile kaldıramadım. Sadece bir şeyi hissediyordum o da acıydı. Sanki bütün dünyanın ağırlığını üzerime atmışlar gibiydim, kemiklerim ağrıyor, göğsüm nefes almaya çalışırken sızlıyordu.

"Uraz Bey, beni duyuyor musunuz?"

Uzaktan gelen sese tepki olarak çok hafif bir şekilde gözlerimi açmaya çalıştım, oldu da ama hemen gözlerim yine kapandı.
Burnumun içinde bir şey vardı ve onu çıkardılarını hissettim, hatta ona bile tepkisiz kalmıştım. Var olan gücümle tekrardan gözlerimi açmaya çalıştım.

"Hadi yapabilirsin..." dedim içimden ve gözlerimi zorlukla aralayıp buğulu gözlerimle karşımda duran kişilere bakmaya çalıştım.

"A... Ağrıyor..." dedikten sonra gözlerimden birkaç damla yaş süzüldü.

"Size birazdan ağrı kesici vereceğiz, bey efendi. Ama öncesinden sizi kontrol etmeme izin verin," dedi. Birkaç test yaptıktan sonra, bana ağrı kesici taktılar.

"Ne oldu bana?" dedim güçlükle ve gitgide küçülen gözlerimle doktora baktım.

"Sizi iki gündür uyutuyoruz, Uraz Bey. Kaza sonucunda vücudunuzun çoğu yerinde darbeler, kırılma noktası ve ezilmeler oldu. Sizi tomografiye almamız gerekecek. Sanırım bir şey daha var..." dediğinde, sesi üzgündü ve bacaklarıma baktı.
Gözlerimin kapanmaması için direndim ve," Nedir? " diye sordum dudaklarımı titreterek.

" Parapleji... Yani kısaca omurilik felci."

Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü sanki. İçim birden titremeye başladı ve, "Hayır!" dedim güçlükle ve bacaklarımı oynatmaya çalıştım. Başaramayınca tekrar ve tekrar denedim fakat yine başaramamıştım.

"Bir şey yap doktor!" dediğimde, adeta kriz geçirmeye başladım. Vücudum buz gibi olmuş, kontrolsüz bir şekilde titriyordu. "Kaldır beni ayağa!" demem ile, bana sakinleştirici bir iğne vurdular. Bütün vücudum uyuşmaya başlayınca, gözlerimin tekrardan ağırlaşmaya başladığını hissettim.

"Dok... Doktor..." demem ile, gözlerimi kapatıp, acının kollarına bıraktım kendimi.

✨ ✨ ✨

Başucumda duyduğum tanıdık sese araladım bu defa gözlerimi, fakat bu defa daha da kolay olmuştu. Annem yanımdaki tekli koltukta oturuyor ve ağlıyordu. Elimi güçlükle kaldırıp, anneme doğru uzattım ve kısılmış bir şekilde, "Benim için ağlama anne," demem ile sultanımın gözleri büyüdü ve, "Uraz'Im! Canım oğlum benim!" diyerek elimi tuttu ve her yanını öptü.

"Dünya'm, her şeyim benim diyerek elini başımın üzerine koydu ve narin parmakları ile sargı olmayan bölgeyi okşadı.

" Kendini nasıl hissediyorsun oğlum? " diye sorduğunda, ona yanıt vermeden önce bacaklarımı oynatmaya çalıştım, fakat yine başarısız oldum.

"Elini bacağımın üzerine koy," demem ile annem sesli bir şekilde yutkundu ve başını iki yana sallayıp, "Neden?" diye sordu bilmiyormuşcasına. "Sen çok iyi biliyorsun nedenini, şimdi lütfen elini bacağımın üzerine koy," deyince annem derin bir nefes verdi ve dudaklarını birbirine bastırıp, titreyen elini uyuşmuş bacağımın üzerine koydu.

"Ve şimdi bana çimdik at..."

Annem hızlıca elini bacağımdan çekip, başını iki yana salladı ve, "Bunu bana ve kendine neden yaptırıyorsun oğlum? Amacın bize acı çektirmek mi?

AŞK ENGEL TANIMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin