Dikkat ⚠ : Lütfen hayalet okur olmayın. Emeğime saygı gösterip, bir kereliğine yıldız butonuna basın ve yorum yazın.
Teşekkürler!Serra Işıl
Sabah gözlerimi açtığımda, kendimi yatağımın içinde buldum ve şaşkın şaşkın etrafıma baktım. Gözlerimi ovuştururken, midemin deli gibi yanmasını hissettim ve inlemeye başladım. Sahi, eve nasıl gelmiştim ben? Yerden telefonumu alıp saate baktım ve mesai saatimin yaklaştığını görüp derin bir iç çektim. Pijamalarla banyoya doğru yürürken, annem birden karşıma çıktı ve, "Ooo Işıl Hanım, ayıldınız mı sonunda?" demesi ile utançla yere baktım ve, "İçecekler karıştı anne ya, içkisiz kokteyl yerine içkili getirdiler. Alışık olmadığım için bir yudumu beni götürdü..."
"Bir de babasına kızıyordu..." demesi ile ağzımı birden açtım ama devamını getiremedim.
"Benim Kadir adında ayyaş bir babam yok, anladın mı?" dedim ve banyoya girip hızlıca kapıyı arkasından kapattım.
"Baban diyor bir de..." dedim sinirle ve buz gibi suyla yüzümü yıkadım.
Aynadaki yansımama baktığımda, korkunç görünüyordum. Gözlerim şiş, yüzüm ise kireç gibi bembeyazdı. Midem delicesine yanıyor, başım da epey ağrıyordu. Banyodan sonra soluğu hemen mutfakta alıp, ilaç aramak için çekmeceleri karıştırdım. Aradığımı bulduğumda, derin bir iç çekip, dolaptan bir bardak çıkarıp, suyla tek seferde içtim ilacı. Üzerimi giyinir giyinmez, makyaj eşyalarımı çıkardım ve yüzümü renk katacak ne varsa sürdüm üzerine. Uçuk pembe parlayıcı da sürdükten sonra, elime tarağı alıp hızlıca saçlarımın üzerinden geçtim ve ayakkabılarımı giyinip, Uraz'ın yanına hızlı adımlarla gittim. Kapıyı tıklayıp içeri girdiğimde Uraz hala uyuyordu. Dost beni görür görmez hemen yanıma geldi ve etrafımda dönmeye başladı. Onu kucağıma alıp, başına bir öpücük kondurdum ve yatağın yanındaki pufa oturup yakışıklıma baktım. Bugün ilk defa onu bu kadar huzurlu uyurken gözlemiştim. Genelde uyurken bile kaşları çatıktı ve alnından boncuk boncuk terler süzülüyordu.
Bugün ise yüzü pamuk gibiydi ve üstelik terlememişti. Sanırım şu anda güzel bir rüya görüyordu kendisi, açıkçası o rüyanın benimle ilgili olmasını cok isterdim.
Yaklaşık yirmi dakika boyunca onu izlerken, Uraz yavaşça gözlerini açtı ve karşında hemen beni görünce biraz irkildi.
"Işıl..." dedi uyku mahmuru sesiyle ve gözlerini ovuşturduktan sonra, yavaş yavaş beni süzdü."Düne nazaran iyi görünüyorsun," diye bana laf atınca, kaşlarımı çattım ve, "Ne demek şimdi bu?" diye sordum ve Dost'u kucağımdan indirip, Uraz'ın yanına geçtim.
"Ne demek istediğimi anladın sen," dedi ve bakışlarını benden kaçırdı.
"Uraz, yapma böyle hadi konuşalım barışalım...""Hiçbir şey hatırlamıyorsun yani?" diye sorduğunda, gözlerimi büyüttüm ve başımı iki yana sallayıp, "Neyi Uraz? Dün bir şey mi oldu?"
"Olmadı, hiçbir şey olmadı." demesi bana hiç inandırıcı gelmedi.
"Benim dün gece sarhoş olduğumu biliyordun, bir şey mi oldu dün? Konuştuk mu?"
"Yusuf seni eve getirdi, geldiğinde çok sarhoştun. Ne vardı da bu kadar içtin söylesene?"
"İçecekler karıştı, biliyorsun alkol benim kırmızı çizgim ağzıma sürmem pek. Ama birkaç saatliğine de olsa, kafamın içinde sürekli horon tepen düşüncelerimi bastırması iyi geldi. Bu arada, Yusuf orada olduğumu nereden biliyordu? Yoksa beni takip mi ettiriyorsun? "
Uraz anında kızarıp, bakışlarını benden kaçırdı ve," Daha neler Işıl! " dedi.
" O zaman nasıl eve getirdi beni? Sapık mı bu Yusuf, neden beni gittiğim mekanlardan topluyor? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ENGEL TANIMAZ
RomanceUraz Egeli, varlıklı bir iş adamın tek oğludur. Her türlü şımarıklığı ile genç kızların hayatını süsleyen genç adam, bir gece ansızın şiddetli bir trafik kazası geçirir ve renkli hayatının siyaha bürünmesine sebep olur.