Buraya kalbini bırak. ❤️
Dikkat ⚠ : Lütfen hayalet okur olmayın. Emeğime saygı gösterip, bir kereliğine yıldız butonuna basın ve yorum yazın.
Teşekkürler!Serra Işıl
Gözlerimi büyütüp, Uraz'a baktım ve dudaklarımda oluşan gülümseme ile, "Lütfen bir daha söyle!" dedim. Uraz elimden sıkıca tutup, "Beni bu gece her pahasına atölyeye götürüyorsun, anlaştık mı?" diye sorunca, başımı hızlıca salladım ve bu kararından dolayı sevinip, Uraz'a sarıldım.
"Bana sarılmaya iyice alıştın sen," deyince dudaklarımı utançtan dişleyip geriye doğru çekildim ve, "Sevinçtendi... Refleks yani," diyerek özür diledim. Yanaklarım al al olurken, Uraz bu halime gülümsemeye başladı. Az önce sinirden kalemini kıran Uraz gitmiş, yerine sanki pamuk gibi bir adam gelmişti. Akşamüstü mesai saatim yaklaşırken, biz hala dışarıda baş başa oturuyorduk." İşine karışmak gibi olmasın da, biraz uyuysan iyi olmaz mı? Akşam atölyeye gideceğiz, çizmek için enerjiye sahip olmalısın."
"Oraya gittiğim an zımba gibi olurum, bundan eminim Işıl kız. Hadi beni odama götür, ardından evine git dinlen. Bugün yordum seni."
"Hayır hiç yormadın! Hem evde canım sıkılıyor benim. Birazcık bahçede gezdirsem seni?"
"Biri görebilir Işıl, çok riskli..."
Tek kaşımı havaya kaldırıp, "Kaç saattir burada oturuyoruz, biri geldi mi bahçeye? Hadi Uraz, değişiklik olur senin için!"
Başını sallayıp, "Beni odama çıkar bugünlük, dinleneyim. Sen de dinlen. Herkes uyuduğunda sana mesaj atacağım."
Onun istediğini yapıp, akülü sandalyesini getirdim ve kendi çabalarıyla oturmasını seyrettim. Arka kapıdan içeriye girmeden önce etrafı kolaçan ettim, ardından da Uraz'a gelmesi için işaret ettim. Beraber asansörle yukarı kata çıktıktan sonra, Uraz kendi çabasıyla yine yatağına attı kendini.
Onun yatağında düzeltirken, bir bacağını tuttum ve yavaşça kendisine hareketler yapmaya başladım. Başta kızar diye düşünmüştüm, ama aksine bu hoşuna gidiyor gibiydi."Benim için çok çabalıyorsun..." dedi ve saati gösterip, "Hem de mesai dışı..." diye ekledi.
"Uraz, seni bir arkadaş gibi görüyorum. Yanında olmaktan da keyif alıyorum, mesai veya başka bir şeyle alakası yok bunun."
Uraz şaşırırcasına bana bakarken, gözlerinin dolduğunu gördüm. "Sen yine de git dinlen Işıl, yorgun görünüyorsun..." deyince, bacak hareketlerine devam ettim.
"Bitireyim öyle giderim," dedim ve kitaplarda gördüğüm hareketleri Uraz üstünde uyguladım. Aradan yarım saat geçtikten sonra, Uraz durmamı işaret etti ve, "Yoruldum artık, git sen de eve. Bu gece görüşürüz," deyince başımı salladım ve yatağın üzerinden kalkıp, gitmeden önce Uraz'a son bir bakış attım."Sonra görüşürüz Uraz..."
Evden çıkar çıkmaz, müştemilata döndüm. Annemin mesaisi henüz bitmemişti. Ellerimi yıkadıktan sonra, mutfağa girip kek yapmak için malzemeler çıkardım. Kek hamurunu hazırlarken, bugün Üniversitede olanlar aklıma geldi. Ne yapıp ne edip, anneme bir şeyler belli etmemeliydim. Hamura kakao ekledikten sonra, tekrardan çırptım ve karışımı kek formuna doldurup fırına attım. Salonda kendimize ufak bir çay sofrası hazırladıktan sonra, annem de geldi. Beraber çayımızı içerken, parmaklarını sarı saçlarımın arasına daldırdı ve, "Işıl, sana bir şey soracağım ama lütfen bana karşı dürüst ol." dediğinde, elimdeki çay bardağını masanın üstüne koydum ve ciddi bir şekilde anneme bakıp, "Sor gönlümün sultanı," dedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/216480460-288-k924529.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ENGEL TANIMAZ
RomanceUraz Egeli, varlıklı bir iş adamın tek oğludur. Her türlü şımarıklığı ile genç kızların hayatını süsleyen genç adam, bir gece ansızın şiddetli bir trafik kazası geçirir ve renkli hayatının siyaha bürünmesine sebep olur.