Bir kaç gün önce hazırladıkları valizin son kontrollerini yapıp İstanbul'a giden uçağa binmek üzere evden çıkarlar.
Yarım saat yol gittikten sonra uçağa binerler.Baturay: Aşkım biz ne yaptık...?
Enes: Ne yaptık?
Baturay: Ben sana evlenme teklifi ettim...
Enes: E-eğer benle evlenmek istemiyorsan sorun değil yüzüğü çı-
Baturay: Seninle deli gibi evlenmek istiyorum ama ailemiz.... Onlara nasıl anlatıcaz.
Enes: Sen hiç dert etme. Eğer bizi ve fikirlerimizi sevip saygı duymuyorlarsa ailemiz olmayı hak etmiyorlar.
Baturay: Nasıl bu kadar kararlı olabiliyorsun. Ben başaramıyorum.
Enes: Başarırsın... hayal kuralım mı Baturay.
Baturay: Olur, ama fark ettin mi bundan dört beş sene önce yine hayal kuruyorduk ve demiştik ki "Bundan beş sene sonra evlenmişiz ve ailemizle de mutluyuz"
Enes: Evet hatırlıyorum.Hostes gelip onlara yemek almak isteyip istemediklerini sordu. Aç oldukları için yemek istediler. Yemeği yedikten sonra Enes'e biraz uyku bastırır ve kafasını Baturay'ın omzuna koyup uyur. Baturay bir yandan Enes'in saçını sever bir yandan da düşünür. Ama düşündükçe üzüldüğünü anlayınca düşünmeyi bırakıp sadece Enes'in saçını sevip onu izler. Bir süre sonra da yolculuk daha uzun olduğu için önündeki koltuğun arkasındaki ekrandan bir dizi açıp onu izler. Dizinin bir sezonu bittikten sonra tam hostesi çağırım içecek bir şeyler istiyeceklen uçağın bir kaç dakika sonra yere ineceği ve türbülansa girebileceklerini söyler. Herhangi bir şey olmadan uçak yere iner. Baturay Enes'i kısa süre izleyip yanağını öper ve Enes'i uyandırır.
Baturay: Günaydın bebeğim.
Enes: Vardık mı?
Baturay: Hmhm hadi gel inelim.Yanına aldıkları el bagajını alıp valizi almak üzere hava alanının içine girerler. Valizi aldıktan sonra yolcuların çıktıkları yere doğru ilerlerler. Açıkçası Baturay buraya gelmeden önce ailesiyle kavga ettikleri için gelmeyeceklerini düşünse de bir umut diye gözleriyle ailesini arar. Bulamayınca yürümeye devam eder. Tam hava alanından çıkınca taksi çağırıcakken annesi ve babasının orda arabada beklediğini görür. Enes'e söyleyip beraber ailesinin arabasının oraya giderler. Valizleri bagaja koyup arabaya binerler.
Annesi: Hoş geldiniz
Baturay: Teşekkürler. Ben gelmezsiniz diye düşünmüştüm.
Babası: Olur mu öyle şey? Tabiki gelicez her ne olursa olsun sen bizim oğlumuzsun.Baturay gülümseyip Enes'in elini tutup hafifçe sever. Sonrasında babası arabayı kullanmaya başlar.
Babası: Sizi nereye bırakayım? Enes'in evine mi yoksa senin evine mi?
Baturay: Bence Enes'in evine gidelim.Baturay arkasına yaslanıp dışarıyı izler ve o sırada aklına iki sene önce yaşadıkları korkunç olay gelir.
İki sene öne~
Baturay: Öyle mi git o zaman evimden!
Enes: S-Sen ne diyosun be!! Asıl sen git!
Baturay: Nedenmiş o?
Enes: Evet olabildiğince eşit almaya çalıştık ama evin eşyalarına senin ailenin parası yetişmiyo diye benim ailemden aldık ya hatırlarsan?!
Baturay bunun üzerine sinirlenip hızlıca eşyalarını toplayıp evden gider. Enes'te öylesine kendi eşyalarını toplayıp evi satılığa çıkarmıştı ve çok geçmeden evi satmışlardı.Şu an~
Baturay derin bir iç çeker. Enes Baturay'a bakıp elini Baturay'ın omzuna koyar.
Enes: Bir şey mi oldu Baturay?
Baturay: Şey...evimizi neden sattığımızı hatırladım da...o yüzden...
Enes: Şey...önemli olan ev değil ki biziz.
Baturay: Ama o evde anılarımız vardı
Enes: O anılar eve ait değil bize ait. Evet biz kötü günler de geçirdik iyi günlerde ama önemli olan o günleri beraber aşıp tola kimsesiz sadece birbirimize destek olarak tamamlamamız.
Baturay: Seni seviyorum.
Enes: Bende seni şapşal.Baturay Enes'e sarılıp gülümser. Bir süre sonra da Enes çekilip arkasına yaslanıp dışarıyı izler. Bu seferde onun aklına bir anıları gelir.
Üç yıl önce~
Baturay salonda oturmuş para sayıp paraları ayrıştırıyordu. Enes Baturay'ın yanına gelip oturur.
Enes: Ne bunlar aşkım?
Baturay: Evin gelir giderleri...Eve kiraya bu kadar bütçe ayırırsak su elektrik doğalgaz faturası derken harcama falan filan bize para kalmıyo. Off nasıl yapıcaz. Keşke hiç ayrı eve taşınmasaydık.
Enes: Aşkım...dert ettiğin şeye bak. Her gün video atarım YouTube'a ordan gelen parayı da bize ayırırız. Ayrı yeten, gerçekten ayrı eve çıkmamız bir hata olsa bile keşke deme çünkü bu bir deneyim ve daha doğru yerlere harcarız biz de paramızı. Üzülme aşkım.
Baturay: Seni seviyorum...gözlerini, kokunu, saçlarını, sakin düşünmeni, beni sevmeni seviyorum sevgilim. İyi ki seninle tanışmışım.Şu an~
Enes gülümseyerek dışarıyı izlemeye başlar. Bir süre sonra da Enes'in evine gelirler. Bagajdan valizi alırlar ve Baturay'ın ailesi gider. Eve girerler.
Enes'in iş arkadaşları ve arkadaşları ona sürpriz yapmak istiyorlardı çünkü hepsi biliyordu Baturqy'ın ona evlenme teklifi ediceğini.
Evden içeri girdiklerini konfeti patlatıp ikisininde ağızlarını partilerde kullanılan dilli düdüklerden tutuştururlar. Enes güler ardından etrafa bakınır. Ecenaz'a dönüp "Mert nerde?" diye sorar. Baturay zaten Enes'in Mert'i çalışanı olarak almasını kızlanıyordu ve Enes'in bu durumda bile Mert'i aramasını iyice kıskanıp sinirlenir.Baturay: Ben valizi çıkartıyım.
Diyip üst kata doğru ilerler. Mervan Baturqy'ın bir şeylere sinirlendiğini anlayıp onu takip eder. Üst kata çıktığında Baturay'ın yanına gelir ve fısıldayarak konuşur.
Mervan: Baturay, neye sinirlendin?
Baturay: Görmüyo musun?! Orda yanında ben varım bize sürpriz yapmışsınız hala Mert'i merak ediyo.
Mervan: Ya sen salaksın Batuş. O Enes'in çocukluk arkadaşı sayılır.
Baturay: İşte tam bu yüzden onu kıskanıyorum.
Mervan: Tamam belki kıskanmakta haklı olabilirsin birazcık ama bu gün o kadar hepimiz toplanmışız sorun çıkarma olur mu?
Baturay: Haklısın... hadi gel inelim.Beraber aşağı inip salona giderler ama aşağıda kimse yoktu. Bahçeye çıkarlar bahçede pastayı izliyorlardı.
Mervan gülerek "Neden pastayı izliyonuz?"
Der hemen arkasından da Berk "Sizi bekledik ve geldiğinize göre de kesmeye başlayabiliriz" der.Baturay Enes'in yanına gidip onu izler. Enes te Baturay'a bakıp gülümser. Beraber ayağa kalkıp masanın oraya giderler.
Oha 855 kelime tuttu. Oh oh siz hem vote vermeyin yorum atmayın ben size up uzun bölüm yazayım sizinki de hayat be. Ğsmsğwlsş