Baturay sabah saat 11:30 gibi uyandı. Yatakta Enes'i göremediği için hızlıca ayağa kalkıp evde Enes'i aradı. Enes'i bulduğunda, mutfakta Enes'in sakarlık eserlerini yani, tezgahtan düşüp yerde kırılmış bir adet yumurta, krebe fazla gelip masaya akan çikolata sosu ve bir de sandalyede oturmuş oyun oynayan bir Enes. Baturay hafif gülüp Enes'in yanına sessizce yaklaşıp yanağını öptü. Enes biraz irkildi sonra sinirli bir şekilde konuştu;
Enes: Ya oyun oynuyorum niye korkutuyosun!.. bu arada günaydın...
Baturay, Enes'in başka bir şeye kızgın olduğunu anlayınca geri çekildi ve sakinleşmesi için biraz beklemeye karar verdi. O sırada da Enes'in yapmaktan vaz geçip yarım bıraktığı kahvaltıyı hazırlamaya koyuldu. Bir yandan da masadaki çikolata sosunu ve yere düşen yumurtayı temiledi. Tam bunları bitirip Enes'in yanına oturduğunda Enes mutlu bir şekilde "Yaşasıınn! Ben kazandım" diyerek ona sarılınca gülümseyip karşılık verdi.
Enes: Sana bağırdığım için özür dilerim, çok sinirlenmiştim çünkü mutfağın afedersiniz azına sıçmıştım.
Baturay: Sıkıntı değil sevgilim. Sen dağıt ben toplarım, sen kır yine ben toplarım. Biz birbirimizin eksiklerini düzeltirsek mükemmel bir çift oluruz... vee bence biz mükemmeliz
Enes: Elbette, mükemmeliz.
Bunları konuşurlarken bir yandan da kahvaltı yapmaya yavaştan başlamışlardı. Kısa süre sonra kahvaltı yapmayı ikisi de bıraktı ve beraber masayı topladılar.
Beraber oyun oynamak için oyun odalarına giderlerken Baturay içinden "Yusuf uzun süredir ortalıkta yok... ne oldu acaba... aman boş versene o seni öldürmeye çalıştı niye umrunda ki ona bir şey olması" diye geçirirken zil çaldı. Baturay Enes'e baktı ve sanki ikisi de anlaşmış gibi kapıya yöneldiler. Kapıyı açtılar karşılarında elindeki çakmakla oynayan bir Yusuf gördüler. Baturay göz devirip konuşmaya başladı, Enes te Baturay konuşurken biraz korktuğu için Baturay'a sarılmıştı.
Baturay: Sen evimizi nerden buldun?
Yusuf: Annen söyledi. Her neyse ben çok sıkıldım hadi bişeyler yapalım.
Baturay: Biz aslında bir şey yapıcaktık ama sensiz o yüzden siktir git.
Yusuf: Bana niye böyle davranıyorsun, çocukluk arkadaşınım ben senin unuttun mu?
Baturay: Sen beni öldürmeye kalkarken niye bunları düşünmedin o zaman.
Yusuf: Bak şu an kolunda alçı yok demekki geçmiş... hem siz dün akşam Antalya'ya gitmicek miydiniz?
Baturay: Evet gidicektik ama Enes'in annesi dönüceği için gidicektik fakat işi çıkmış o yüzden iptal ettirdik- Bi dakika sen bunu nerden biliyosun!?
Yusuf: Biraz sizi dinlemiş olabilirim... her neyse hadi onları geride bırakalım hem okul tekrardan açılıcak bir hafta sonra. Okulda geçen seneki gibi şeyler yaşamamak için benle aranı iyi tutmak istersin diye düşünmüştüm.
Yusuf bunları diyince Baturay'ın gözünün önünden geçen sene yaşadığı şeyler geçer sonra kafasını sallayıp Yusufa bakar biraz düşündür.
Baturay: Peki o zaman gerçek arkadaşlar ne yaparsa bizde onu yapalım o zaman, biz hazırlanalım sende o sırada biraz evde bekle. Sonra Enes'i kaydettirmek için okula gideriz.
Enes: Yusuf'ta mı gelicek...
Yusuf: Evet Enes öyle olucak.
Yusuf ayakkabılarını çıkartıp ikisinin arasından geçip evde kısa bir tur atıp salona geçip koltuğa oturur.
Bizim saf ve tatlı çiftimizde yatak odalarına gidip üstlerini değiştirirler. Odadan çıkıp salona giderler.
Baturay: Hadi gel hazırız biz.
Yusuf: Güzell
Beraber evden çıkıp aşağı inerler. Baturay tam taksi çağırıcakken Yusuf arabasını açıp ön koltuğa geçip bizimkileri bekler. Kısa süre sonra Enes ve Baturay da arabaya biner.
Bir süre sonra Baturay'ın ve Yusuf'un gittiği okula giderler. Yusuf arabayı park ettikten sonra okula girip müdürün odasına doğru ilerlerler.
Baturay: Gerginim... normalde ceza alıcağın için müdürün odasına giderdim şimdi sevgilimi kaydettiricez.
Enes ve Yusuf Baturay'ın dediğine gülerler sonra kapıyı çalıp içeri girerler. Kayıt işlemlerini konuşurlar sonra Enes annesinin ve annesinin menajerinin numarasını verince müdür Enes'in annesini tanır ve direk okul işlemlerini halledip hangi sınıfta olmak istediğini sorar. Enes te Baturay'ın olduğu sınıfı söyler ve o sınıfa kaydeder. Ardından müdür onlara çay kahve ikram etmek isteselerde ordan çıkarlar. Arabaya binerler ama bir yere gitmezler.
Yusuf: Enes senin annen ne iş yapıyo?
Baturay: Mimar, annesi mimar.
Enes: Ayrı yeten annem bu okulun yapılış projesinde yardım etti. Yani o yüzden.
Yusuf: Anladım. Hadi şimdi de gezelim başka bişeyler yapalım.
Baturay: Bence hiç bir şey yapmayalım sadece bizi bırak gidelim.
Yusuf: Tamamm o halde Lunaparka gidiyoruz.
Yusuf arabayı en yakın lunaparka sürmeye başlar.
