Sabahleyin Baturay'da Enes'te erkenden uyanıp şu evi satan adamı ararlar. Adam işleri doğrudan halletmeyi ve verdiği adrese gelmelerini ister.
Yaklaşık yarım saat sonra ailesi işe giderken onları adrese bırakır. Enes binaya bakar sonra biraz etrafa göz gezdirir. Evi satışa çıkaran adam onları görüp hemen yanlarına gelir.Ev sahibi: Merhabalar, evi satın alıcak sizler misiniz
Baturay: Evet biziz
Ev sahibi: Kardeşsiniz galiba
Enes: Aslında-
Baturay adamın onları kardeşse eve alıcağını düşündüğü için Enes'in sözünü keser.
Baturay: Evet, evet kardeşiz o Enes bende Baturay aynı telefonda söylediğimiz gibi.
Ev sahibi: Tekrardan tanıştığıma memnun oldum. Gelin size evi gösteriyim.Adam onlara evi gezdirir Enes biraz üzgün biraz da sinirliydi çünkü Baturay onu kardeşim diye tanıtmıştı, KARDEŞİM?! Enes adamın yanından ayrılmayı beklemeye başladı. Bir süre sonra evi almaya karar verdiler ücretleri konuştular biraz daha indirim yaptıktan sonra Baturay'a evin anahtarını verdi, evin eski sahibi. Daha sonra gitti.
Adam gider gitmez Enes kaşlarını çatıp kollarını önünde bağladı. Baturay Enes'in ona kızdığını anlayınca hafif gülüp arkasından ona sarıldı. Daha doğrusu sarılıcaktı eğer Enes çekilmeseydi. Baturay yere düşmekten zor kurtulmuştu.Baturay: Aşkım ben ne yaptım neden bana kızgınsın?
Enes: Düşün acaba niye?
Baturay: ....Hadi ama sana kardeşim dediğim için değildir değil mi?
Enes: Evet evet tam da o yüzden
Baturay: Ah, aşkım. Sende görmedin mi adam biraz yaşlıydı ve eski kafalı gibiydi, bizi desteklemiyeceğini düşündüm. O yüzden öyle dedim
Enes: ...PekiBaturay hala Enes'in ona kızgın olabileceğini düşündü, Enes'i kucağına alıp gözlerine baktı.
Baturay: Hala bana küs gibisin. Sana evimdeki daha doğrusu artık ailemin evindeki sana göstermediğim odada ne olduğunu söylersem belki barışırız... Ben çok küçükken ailemle tatile çıktığımızda kaybolmuştum bi çocuk kaçakçısı, gerçi sonra yakalandı beni kaçırdı. Beni uzun süreler aç bıraktı kollarımı kesiceğini söylemişti ama bunları yapadan beni ailem bulmuştu. Orda kaldığım üç gün bana üç sene gibi gelmişti çok korkmuştum.
O gün bu gündür ne zaman üzülsem o odaya giderim. Odada da bir şey yok aslında küçük bi oda bi ayna var, bi eski bir televizyon bir de çekiç var. Penceresiz bir oda duvarları ve tavanı siyaha boyalı. Küçükken ailem işe gittiğinde veya okul ödevlerim bittiğinde oraya gidip duvarları boyardım. O eski televizyonu da sinirlenirsem eğer birisine parçalanmak için tutuyodum. Sinirlendiğinde bir şeyleri kırıp dökmek sinirimi azaltır. Bunu ailem bile bilmiyo, o yüzden taşınırken eşyalarımı aldığımda o odaya gidip duvarı seninle boyayalım ailem görmesin, babam belli etmese de beni sever eğer çocukluğumdan beri neredeyse iki günde bir sürekli ağladığımı görürse üzülür, kendini suçlu hisseder.... Tamam mı?
Enes, Baturay'ın başına böyle bir şey geldiği için üzülür ve sorduğu soruya biraz geç cevap verir. Kafasını Evet anlamında salladıktan sonra Baturay'a satılıp yanağını öper.
Baturay hafif gülümseyip Enes'in saçlarını sever.
Baturay: Ama üzülmene gerek yok senle tanıştığımdan beri ayda bir ya da iki kere üzülüp o odaya gidiyorum. Bana iyi geliyorsun.