KARADAĞ |+18| (HÜKÜMDAR SERİSİ 1)

•1•

Bu kadar ısrar bünyeye zarar arkadaşlar. Buyrun karadağ tekrar sizlerle beraber iyi okumalar dilerim . :)

Ara satır yorumlarda kendinizi belli edin lütfen.

•••••••••

MEHİR SEZGİN

"Sana diyorum evladım baksana buraya!"

Aniden bağıran hocayla kafamı sıradan kaldırarak gözlerimi ovuşturduğum da uykusuzluk adeta bedenimi ele geçirmiş gibiydi.

"Oo! Mehir hanım sonunda derse katılmayı teşrif ettiniz."

"Pardon hocam"

Mırıldanarak sırtımı sıraya yaslarken bir kaç kişi kendi halinde gülerek muhabbet ediyordu.

Geceden beri kimya sınavı için anasının gözünden kopya yazmaya çalışmak kesinlikle benim işim değildi.

Umarım yüksek bir not alırız da uykusuz kalmamıza değer diyerekten kısa bir sövme merasimine geçtiğim de zil çalmıştı.

Son ders olduğu için sırıtarak siyah okul çantamı omzuma attığım da başımda ki şapkayı ters çevirerek merdivenlerden aşağıya indim.

Herkes bir an önce bu lanet yerden çıkmak için adeta yarış halinde haraket ederken omzumdan itiklenmemle duvarda adeta pestillik çıkmıştı.

"Yuh ulan !"

Omzumu ovalayarak zar zor okuldan çıktığım da bahçe kapısının orada ki kalabalık ile sırıtarak merdivenlerden indim.

"Kaos severiz"

Ellerimi kot ceketimin cebine koyarak oraya doğru yürürken kolejliler kavga için yine bizim adresteydi.

İki sene önce bir kaç cadde aşağıya büyük özel bir okul inşa edilmişti. Bir nevi istanbulun gözde kolejlerinden biriydi.

Hal böyle olunca aynı yerde bu kadar yakın olan iki okul arası kavga kaçınılmaz bir sondu.

Kapının oraya yaklaşarak ileride ki kalabalığı uzaktan izlerken cebimde birikmiş kalan çekirdek ile dikkatimi oraya verdim.

Görüş açıma giren canım(!) ablam ile gözlerimi devirirken onun nasıl olurda lanet koleje gittiğini anlayamıyordum.

Orta halli bir ailenin çocuklarıydık ve kendisi benden bir yaş büyük olmasına rağmen sınıfta kalarak çift dikiş olmuş son seneyi tekrar okumak zorunda kalmıştı.

Bu sene ise nasıl yaptıysa koleje alınmış ve ikinci dönemi orada okuyarak zengin bebelerin içinde adeta keyif çatıyordu.

Bu tavırları beni pek alakadar etmese de kendisi dayak yiyince evde otomatikman gözler neden onu korumadın diye bana dönüyordu.

Hanımefendi dayak yiyince suçlu yine ben olurken kendisi insanlara bulaşarak başına bela açmadan duramıyordu.

"Boşver şu ezik çocuğu oğuz"

Ablam olacak yeşim şimdiler de takıldığı sevgilisi oğuz ile ahkam kesmeye devam ederken o şeytan gözleri çoktan beni radarına almıştı.

"Kardeşim ablana merhaba demek yok mu?"

Gülerek ona orta parmağımı gösterirken bunu gören bir kaç kişi gülerek kavgaya odaklanmıştı.

"Bana bak oğuz bu iki oldu. Basın gidin buradan?"

"Hadi ya gitmezsek ne olur apo!"

Çekirdeğimi çitleyerek zevkle bu ergen hallerini izlemeye devam edecektim ki aniden olay kızışarak iki taraf birbirine girmişti.