•11•

45.4K 2K 347
                                    

Ara satır yorumlarınızı bekliyorum.

•••••••••••••••

MEHİR SEZGİN

Gülümseyerek karşım da ki tahtaya bakarken içimde ki mutluluk sanki yüreğime sığmıyor gibiydi.

Haftasonu olan doğum günü kutlamam her şeye değerken günün pazartesi ilk iki saatin matematik olması zerre umrumda değildi.

Derin bir nefes alarak kafamı sıraya yaslarken dikkatle sınıfa baktığım da bir kaç kişi devamsızlık haklarını kullanarak gelmemişti.

Zaten son son dönemin bitimine yaklaşırken bende gelmek istemiyordum fakat o cehennem azabı gibi evde durmak okuldan daha büyük eziyetti.

"Evet gençler artık son son ayrılma vakti yaklaşıyor. Şimdiden devamsızlıklar başlamış"

Hoca gülerek konuşmaya devam ettiğin de sınıftakiler ona katılırken benim aklım hala kız kulesindeydi.

"Ders bitti. Zilin çalmasına 5 dakika var zaten sessizce kantine ya da dışarı çıkabilirsiniz"

Bir kaç kişi çoktan sınıftan kaçarak çıkarken kafamı sıradan kaldırarak gerinmiş ve gözlerimi ovmuştum.

Omzuma attığım ince ceketi sıraya bırakarak ayağa kalktığım da zil çalmadan kantine inip kendime bir şeyler almak istiyordum.

Telefonumu arka cebime koyarak koşar adım sınıftan çıktığım da ileride hocalarla konuşan müdür yardımcısı ile göz göze gelmiştim.

Dikkatle üstüme bakarak gözlerini devirdiğin de sivil kıyafetime ilk defa kızmak yerine görmezden gelmişti.

Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken bunu önemsemeden merdivenlerden aşağıya inerek kantine geçtiğim de kendime bir tane vişneli pop kek aldım.

Bir de su alarak parasını öderken tekrar merdivenlerden yukarıya çıkarak kendi sınıfıma geçtiğim zaman zil çalmıştı.

Sırıtarak sırama geçtiğim de kekin paketini açarak afiyetle yerken diğerleri de dışarıya çıkıyordu.

Boş olan paketi sıranın üzerine bırakarak suyumu içtiğim an kapıda beliren kişi ile az kalsın içtiğim su boğazım da kalıyordu.

Yeşim yediği dayak yüzünden kimse anlamasın diye suratına en az 3 kat fondöten sürerken kimseyi umursamadan yanıma gelerek önüm de sıraya oturdu.

"Kız kardeşim"

İnsancıl tavır sergilemeye devam ederken şişenin kapağını kapatarak sırtımı sandalyeye yasladım.

"Dökül"

"Hani Çocuğumun babası cumartesi günü geliyor ya"

Aldığım haberle gözümü devirerek elimi 'eee?' dermişçesine sallarken bu tavrımı pek umursamıyor gibiydi.

"İşte o aslında çoktan geldi"

Aldığım haberle rahatsızca yerimden kıpırdarken konunun nereye gideceğini pek anlamıyordum.

"Şuan sahil de ki yalısın da kalıyor. Bende babama bizim okulun kampı var diye yalan atarak onun yanına gideceğim"

"Benden de yalanına ortak olmamı istiyorsun"

"Aynen sen babama doğru kamp felan var dersen bu işten kıl payı kurtulurum"

"Hayır"

Net cevabımla sinirlenmemek için kendini zor tutsada karşım da kıvranması oldukça hoşuma gidiyordu.

KARADAĞ |+18| (HÜKÜMDAR SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin