KARADAĞ |+18| (HÜKÜMDAR SERİSİ 1)

•14•

Bana instagram adresinden ulaşabilirsiniz. 'Sadecegece000'

•••••••••••••

MEHİR SEZGİN

Sinirle elimde ki elbiseyi yatağın üzerine attığım da aşağıda ki kalabalık sesler adeta kafamın içinde yankılanıyordu.

Yeşimin nikâhı vardı ve en az 1 saat için de herkes evden çıkarak damadın şu meşhur yalısına gidecekti.

Maalesef o kişilerin arasın de bende olurken Aşağıda ki gerizekalının assolist havaları da yanından geçilmiyordu.

Allahtan o kadar kalabalık olmayacaktı. Damat tarafının ailesi ve aile dostları olurken bizden de para göz teyzem ve halamlar olacaktı.

"Kız sen daha hazırlanmadın mı! Rezil!"

Aniden odama dalan annem ensesinden yaptığı küçük ama oldukça abartılı topuzu ile bana bakarken bugün daha ne kadar kötü olabailir diye düşünmeden edemiyordum.

"Anne siz gidin ben taksi ile gelirim"

"Kes aşağıdakiler seni soruyor ama sen tenezzül edip şu odadan çıkmadın. Giyin gel çabuk"

Kapıyı çarparak çıktığın da sırf aşağıda ki damat tarafını görmedim diye beni boğazlayacaktı.

Adının kenan olduğunu daha yeni bugün öğrendiğim yeşimin eşi tamda tahmin ettiğim gibi 59 yaşında yaşlılığa adım atan biriydi.

Yeşim artık nasıl bir paragöz ise arada ki yaş sorununu zerre umursamıyordu. Hoş zaten bundan sonra umursasa ne yazacaktı ki?

İstemeye istemeye yerimden kalkarak elbisemi giydiğim de uzun dalgalı saçlarımı geriye atarak aynadan kendimi süzdüm .

Bilerek dizime kadar gelen uzun kollu siyah bir elbise tercih etmiştim. Üstün de veya arkasında hiç bir dekolte yoktu.

Boynumda ki kolyeyi elbisenin içine koyarken hiç kimsenin görmesini istemiyordum. Geriye dönerek yatağın üzerinde ki küçük siyah çantamı elime almış ve içine sadece telefonumu koyarak odadan çıkmıştım.

Merdivenlerden aşağıya indiğim de sadece annem babam ve teyzemler kalırken diğerleri muhtemelen önden yalı'ya gelmişti.

"Sonunda haydi gidelim"

Bizimkiler beni beklemeden dışarıya çıktığın da bunların yalı görme aşkı asla bitmemiş gibiydi.

Siyah fazla uzun topuğu olmayan ayakkabıyı giydiğim de el mahkum en son evden ben çıktığım da babamın çağırdığı taksiye bindim.

Annem ve teyzem yanım da dedikodu yaparken arka arabada eniştem ve zerre sevmediğim kuzenlerim geliyordu.

Zor bela taksi yolculuğu bittiğin de kendimi dışarıya atarken o ikilinin durmadan konuşması kafamı şimdiden şişirmişti.

"Ay çok güzel hasibe abla"

"Ay vallahi kızım sonunda hak ettiği yaşıyor kız serpil"

Gözlerimi devirerek ileride ki yalıya doğru geçtiğimiz kapıda ki güvenlik bizi içeri alırken etraf zerre ilgimi çekmiyordu.

Düğün için serilmiş şu kırmızı halıya basarak içeriye geçtiğimiz de koca salon biraz dolmuş gibiydi.

Muhtemelen 40 kişiden fazla insan bulunuyordu. Fazla dikkat çekmeyecek bir masaya geçtiğimiz de ayakda dikilirken elimde ki çantayı masaya bıraktım.

Duvara oldukça yakın olduğum için sırtımı yaslarken eziyet gibi geçecek 3 saat için şimdiden saniyeleri saymaya başladım.

Yeşimin yanında gördüğüm dede ile gözlerimi tekrar devirirken uzaktan bakan herkes bunun aşk değil de para evliliği olduğunu anlardı.