"Unutacağını düşünüyordum ?"
"Benim için önemli olan tarihleri asla unutmam"
Aldığım cevapla dudaklarım da küçük bir kıvrılma meydana geldiğin de kuzguni gözleri yüz hatlarım da yavaşça gezinmişti.
Bu hareketi sol yanım da küçük bir titremeye neden...
Sırtımda ki çantaya biraz daha asılarak koşar adım cadde de yürürken okula geç kalmamak için elim ayağım dolanmış gibiydi.
Elimde ki telefonu sıkıca tutarak ileride ki demir kapıdan içeriye girdiğim an kazağımdan tutulmam ile yerimde durarak arkamı döndüm.
"Mehir evladım yine mi çamura düştün?"
Bakışları ile üzerimi gösterince dudaklarımı birbirine bastırırken sivil kıyafetlerle müdür yardımcısına yakalanmam hiç iyi olmamıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hocam bak sen şu allahın işine annem yanlışla lakosu çamaşır suyu dökmüş yenisini anca hafta sonu alırız"
"Palavraya gel yahu evladım alt tarafı şu lakosu giyeceksin o kadar da zor değil"
"Hocam sonra fırça atsanız şuan derse geç kalıyorum"
"Kalmazsın çünkü ders yok"
Söylediği ile yerimde kala kalırken yeni yeni etrafta kimsenin olmadığını fark ediyordum.
"Niye resmi tatil mi bugün"
"Tamam okulu sevmezsin de sınıf grubunda da değil misin?"
"Gereksiz tipler var hocam şimdi birine kızıp ağız yüz dalarım ben"
Sabır çekerek elinde ki siyah çantasıyla kafama hafifçe vururken gülerek geri çekildim.
"Yemin ederim tansiyon hastası olacağım bu genç yaşımda bugün okul yok kızım. İl genelinde bakanlık hocalar için seminer yapıyor herkes orada"
"İyimiş"
Arkadan gelen seslerle gözlerimi oraya çevirirken bizim okulun futbol takımı omuzlarında ki çantaları ile spor salonuna doğru gidiyordu.
"Neyse sende evine git dinlen"
Başımı sallamakla yetinerek tekrar yavaş adımlarla okuldan çıkarken sabahın 9'nda resmen koşa koşa buraya gelmek için ayaklarım da derman bitmişti.
Bir yandan karnım aç diğer yandan ise gece erken uyduğum için oldukça dinçtim. Yani eve gitsem bile uyuyamazdım.
En iyisi gidip sahilde simit / ayran ikilisi ile takılmak olacaktı. En azından karnım doyardı.
Yanımdan geçip giden arabalar yüzünden kaldırıma biraz daha çıkarken günümü diğer yarısını arabaya çarparak hastahanede olmazdım.
Caddenin sonuna gelerek kırmızı ışığın yanmasını beklerken şansıma saniyeler bir türlü geçmiyordu.
Ayağımı sallayarak Önümden geçen arabalara bakarken sonunda ışığın yanmasıyla karşıya geçerken aniden dibimde duran araba ile çığlık atarak geriye doğru bir adım attım.
