Sana ihtiyacım var.

757 34 5
                                    

Kıvanç gittikten sonra hazırlanma kararı aldık. Hava soğuktu uygun kıyafetleri banyoda giymiştim. Saçımı düzleştirmiştim. Botlarımı giydiğimde hazırdım. Berkte havaya uygun giyinmişti. Elinden tutup çekiştirerek aşağıya indirdim. Bu sırada Kıvanç dış kapıyı açtı ve arabaya geçmemizi sağladı.

''Göksu doğum günün için büyük ve kalabalık bir parti istersin diye düşünmüştüm.''

''Aslında evet.''

Dememle Berk in suratına baktım. Yüz kasları gerilmişti. Ve ifadesi sönükleşti.

Bende söylediğimi düzelttim.

''Ama Kıvanç kalabalığa gerek yok ikiniz yanımda olun ve baş başa kutlasak daha güzel mi olur?''

''Sen nasıl istersen prenses.''

Berk in ifadesi rahatlamıştı. Bende doğru şeyler söylediğimi düşündüm. 

Nereye gittiğimiz hakkında bir fikrim yoktu.

Ama bu havada dışarıda dolaşmayacağımız kesindi.

Büyük ve kapalı alışveriş merkezine gelmiştik bile.

Bu sırada çevremdeki insanlara baktım ve olm bu gavurlar amma yakışıklı ha. diye söylendim. Sadece içimden. Dışımdan yemiyor tabi.

Sağımda Berk solumda Kıvanç ilerliyorduk. Bir an Berk in elini tutmaya çalıştım ama geri çekti.

İstediğim zaman elini tutamıyordum.

İstediğim zaman öpemiyordum.

İstediğim zaman sarılamıyordum.

Ama istediğim kadar sevebiliyordum. Bir tek buna karışmıyordu.

Bencil,uyuz,egoist..

İç sesimle cebelleşirken sinema salonuna gelmiştik bile.

Bunlar ciddi miydiler? İlk defa New york dayız ve yaptıkları sinemaya gitmek mi? Ve benim ingilizcemin berbat olduğunu bildikleri halde. Hemde aksiyon filmine aman tanrım !

''Ya Kıvanç saçmalama ne sineması benim ingilizcem kötü hem bari aksiyon filmi olmasaydı bu ne amk?!!''

''Göksu o pis kelimeleri ağzına alma dedim sana yürü biletleri aldım çoktan gidiyoruz.''

Doğum günümün içine sıçtılar şuan evet.

Hayır sinema da güzel sinema salonu da ama cidden bari başka bir gün gelseydik.

Bu sırada patlamış mısırlara gömüldüm ve sinirle yerime oturdum.

Aksiyon filmiymiş,peh.

Berk ifadesizce dururken Kıvanç sırıtarak sinirimi bozuyordu.

Çevremizdeki insanları izlemeye başladım. Aksiyon filmi olunca erkekler daha çoğunluktaydı. Yinede bir kaç çift de vardı. Salon da baya kalabalıktı aslında.

Ben yine mal mal düşünürken ekrandan reklamlar akıp geçmeye başladı. Tam film başladı sandığımda ekranda başka bir şeyle karşılaştım.

Berk bana doğum günü hediyesi hazırlamıştı. Aslında Kıvançla Berk in işiydi ama böyle söylemek daha çok hoşuma gidiyordu.

Gözlerimi ovuşturarak izlemeye başladım.

Kocaman ekranda Berk ve benim fotoğraflarımız akıp gidiyordu. 

Her birinin altında bir kaç dize yazılmıştı. 

Ona sarıldığım,onu öptüğüm,ona güldüğüm,ona somurttuğum fotoğraflar..

Anılar benim için çok önemliydi. Gerçek hediye anılarımızdı. Gerçek hediye onunla geçen zamandı. Gerçek hediye Berkti.

-15-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin