At gibi kız.

879 38 1
                                    

Eve geldiğimizde akşam yemeğini es geçerek yatağıma yayıldım.

Yarın Berk'in teyzesinin düğünü vardı ve benim orda bulunmam,Berk için önemli olduğumu gösteriyordu. Yani göstermeliydi değil mi?

Kıvancı artık umursamıyordum. Ama iyi bir özrü de hak etmiştim açıkcası. Gerçekten düşünecek gücümün kalmadığından iç çekerek uyumaya çalıştım.

**

Sabah saat on gibi telefonumun sesiyle uyandım. Arayan Neslihan Hanımdı. Fazla oyalamadan ekranı kaydırdım.

-Günaydın Neslihan Hanım.

-Günaydın Göksu'cum.

-Nasılsınız?

-Fazlasıyla telaşlı. Sesin uykulu geliyor,uyanmamış mıydın?

-Yeni uyanmıştım da -yalan-

-Peki tatlım bugün ne yapacaksın? En geç altı gibi bize gel. Buradan beraber gideriz.

-Öğleden sonra kuaförüme uğrıycam,hazırlanıcam ve size gelicem efendim.

-Peki canım çok güzel. İstersen Berk de sana eşlik edebilir?

-Benim için sorun olmaz ama eğer işleri varsa..

-Yok Göksu'cum hem ayak altında da dolaşmasın.

-Peki nasıl isterseniz. Bir iki saat sonra gelebilir,hazır olurum.

-Görüşürüz öyleyse.

-Görüşürüz efendim.

Çok mu resmiydim? Belki.

Bu saatte uyanmam bir şey değiştirmeyeceğinden kafamı vurup uyudum. Nasıl olsa bizimkilerde geç kahvaltı yaparlardı.

Kapının kırılacak gibi vurulmasıyla ve zilin sesiyle kendime geldim. Dış kapıya yöneldim. Açmamla bana sırıtan Berk'i görmem bir oldu.

"Berk? Ne işin var?"

"Geleceğimi bilmiyor muydun!?"

"Ah,tamamen unutmuşum."

"Evdekiler nerde?"

"Bilmiyorum."

"Çok ilgilisin"

"Yeni uyandım Berk,ne yapabilirim?"

Odama tekrardan geçtiğimizde aynamın üzerine yapıştırılmış notu gördük.

"GÖKSU'CUM HEP BERABER KIVANCA ŞEHRİ DOLAŞTIRICAZ,KAHVALTINI YAP,BUGÜN İZİNLİSİN ;)"

Şaka gibi. Göz de kırpmışlar yani. Vay canına. Çok yaratıcı (!)

Berk ve ben nota bakakalmıştık. Bu gariplikleri fazla önemsemeyerek,mutfağa geçtim. Kahvaltımı yaptığım sırada Berk, mutfakta yanıma yayıldı ve televizyonu açtı. Kısa sürede kahvaltım bitti ve banyoya yöneldim.

Duşumu aldım. Rahat şeyler giydim. Saçımı kuruttum ve ördüm. Hazırlanmam yine de yavaş olmuştu. Berk se içerde oflayıp,pufluyordu. Hiç yardımcı olmuyordu gerçekten.

Çantamı da yanıma alıp, Berk'in yanına gittim.

"Sonunda hazırlandın."

"Gelmeden önce arasan böyle olmazdı."

"Suçlu ben miyim?"

"Sevgilim,uzatma gidelim hadi." dedikten sonra dudaklarına yapıştım ve çekildim.

Şaşırmış olsa da sesini çıkarmadı. Arabayla on beş dakika sonra kuaföre gelmiştik bile.

Nasıl bir zamanlamaysa artık,kuaför bomboştu. Berk de koltuklardan birine oturdu ve gözlerini üzerime dikti. Aslında daha önceden buraya üç-dört kere gelsemde kuaförle tanışmamıştım. Çok da umrumda değildi zaten. Kadın orta yaşlı,beyaz tenli ve sıskaydı. İçten bir gülümsemeyle beni yerime oturtturdu ve sordu:

-15-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin