-15-

Doğum günüm.

Kıvanç gideli tam 5 gün olmuştu. Tüm hafta sınavlarımdan kurtulup,hafta sonunda hala yaşıyor olmama seviniyordum.

Ve iki gün sonra doğum günümdü. Kıvanç üç gündür New York taydı. Her gün görüntülü görüşüyorduk. Hatta Berkle de görüştüklerini söyledi.

Berk'e de doğum günümden kimseye bahsetmemesini söyledim. Çünkü umursamıyordum.

Nisan ayındaydık ve bir ay sonra verilmesi gereken proje ödevimizi Adayla yapıyorduk. Biraz ineğiz evet. Aslında hep son güne bırakırdım ama lisede işler öyle yürümüyor.

Adayla test kitaplarımıza gömülmüştük ki, Wattpad den bildirim geldi ve ödevleri bırakıp Kötü Çocuk'un yeni bölümünü okumaya başladık. Bölüm bittiği sırada korna sesiyle kendime geldim. Babam Adalardan beni almaya gelmişti.

Adayla vedalaşıp,evin yolunu tuttum.

Yatağa kendimi atıp,kulaklıklarımı taktığım sırada Berk ten mesaj gelmişti.

Gönderen: Sevgilim(!)
"Yarın sabah 7 de hazır ol. Beraber bir şeyler yapalım."

Gönderilen: Sevgilim(!)
"7 de beni hiç bir kuvvet uyandıramaz. Daha sonra yaparız."

Gönderen: Sevgilim(!)
"Öyleyse ben uyandırırım."

Gönderilen:Sevgilim(!)
"Şansını dene istersen."

Ne saçmaladığını anlamasamda uyumuştum bile. Aklımda matematik soruları uçuşurken uyumaktan başka bir şey yapamıyordum.

Sabahın yedisinde telefonum çaldı,arayanı tahmin etmek pek de zor değil.

"Göksu,buluşmalıyız. Hazırlan kapının önünde seni bekliyorum."

Ahh kapıda bekleme alışkanlıkları ve Berk...

"Berk bu saatte zorun ne canım?"

"Eğer gelmezsen kapıyı kırar sürükleyerek dışarı çıkarırım."

"Bence dene bi."

"Oğuzun kafesine gidicez,hadi."

"Dur bir dakika. Oğuz mu? Sen ne içtin."

"Biraz daha oyalanırsak yemin ederim dediğimi yaparım."

"Tamam benim oyuncak ayım. Beş dakikaya geliyorum."

Önce gel diyip geçiştirsede,oyuncak ayım kısmını sonradan fark etti. Bende telefonu yüzüne kapattım.

Kıvancın aldığı ayıyı,kenara itip kalktım.

Üzerime ilk bulduğum şeyleri geçirdim. Yüzümü yıkadım. Saçlarıma hafif şekil verdim. Ama ayakta uyuyordum.

Kapıyı açmamla,ellerini saçlarına götürmüş havalı havalı gülümseyen Berkle karşılaştım.

"Günaydın."

"Günaydın mı? Hala gece bence. Uyumalıyım Berk!"

"Göksu sen okul zamanı nasıl uyanıyorsun şaşırıyorum."

"Okul zamanıyla,hafta sonu bir mi Beggrk bir migg?"

----

Kafeye oturduk. Oğuzda Barışta kafedeydi. Barışla aramı tam anlamıyla düzeltmek istiyordum.

Ona selam verdim. Berk'i dinlemeye başladım.

"Göksu sana bir sürprizim var."

"Doğum günüm yarın Berk."

"Tamam onunla ilgili işte. Sus da dinle."

Kafa sallamakla yetindim.

"Uzun zamandır Kıvançla ben sana sürpriz yapmaya çalışıyoruz."