Umut.

789 33 0
                                    

-Göksu bence sadece sen ona bağlısın..o sana değ-

-Seni dinlemek istemiyorum Kıvanç! Hem daha dün beni sevdiğini söylemiyor muydun?

-Berk'i tanımadan önceydi.

-Sen onu tanıyabildiğini mi düşünüyosun? Ne kadar tanıyosun acaba çok merak ettim.

-Seni kırabileceğini bilecek kadar tanıyorum!

-Kırsın umrumda değil!

-Benim umrumda ama.

-Şuan beni kıran kişi sensin ve umrundaymış gibi gözükmüyor!

-O seni haketmiyor.

-Çık dışarı Kıvanç!

Bağırmamla kapıyı kapatması bir oldu. Gözlerimden yaşlar dökülmüştü. İçimde tutamayarak ağlamaya başladım. Lanet olsun. Bunları ben de biliyordum ama duymak acı veriyordu işte. Seni asla sevmeyecek birini sevmek. Fazla yorucu bir iş... Çok yorucu..

Birileriyle konuşmaya ihtiyacım vardı. Beni yargılamayacak birileriyle. Bildiklerimi tekrar etmeyecek birileriyle. Ya da biriyle.

Telefona sarıldım ve duyduğum sesle rahatladım.

-Tavuklar erken uyur kuralı sanırım sizin için geçerli değil ha?

İşte bu ses. Aşkın. Benden daha fazla saçmalayabilen nadir insan türünden. Telefonu açış şekline kıkırdayarak yanıt verdim.

-Sanırım kurallarla aram iyi değil.

-Sanırım ben kural değilim.

-Haklısın.

-N'oldu?

-Nerden anladın?

-Telefonu açtığından beri saçmalamadın dostum. Eğer bunu sürdürürsen iyi olduğundan emin olmak için yanına gelmem gerekecek.

-Aslında fena olmaz.

-Anlatıcak mısın? geliyim mi?

-Şu kuzenim Kıvanç.. Berk'ten vazgeçmemi istiyor. Bildiklerimi papağan gibi tekrarlayıp,duruyor. Aslında Berk'i tanıyan herkes benden bunu bekliyor. Vazgeçmemi..

-Ben beklemiyorum.

-Umut var mı?

-Elbetteki var. Ben başarabileceğini biliyorum. Berk.. İlk defa onu böyle görüyorum. Yani seninle tanıştığından beri.. Gülebiliyor. Mutlu. Sen ilaçlarını kullanmasını bile başardıysan seni sevmesini de başarırsın. Şimdi konuşanları dinleme ve duyduklarını unut! Yarın da okula gitmiyoruz. Seni bi umut olduğuna ikna edicem. Sabah 8 de hazır ol.

-Teşekkür ederim Aşkın. Gerçekten..

-Rica ederim Göksu. Gerçekten..

Telefonu kapattım. Söylediklerini düşünerek derin nefes alıp,yatağa gömüldüm. Çok geçmeden uyumuştum.

***

Sabahın 7 sinde çalan alarmımı yarım saat erteleyip uyudum. Alarm tekrardan çaldığında uykuya direnerek kalktım. Üzerime lacivert dar pantolonumu ve beyaz yarım kollu tişörtümü geçirdim. Siyah ceketimi giymeyi de ihmal etmedim. Saçlarımı tarayıp,şekil verdikten sonra, anneme okula gitmeyeceğimi bildiren bi mesaj attım. Siyah çantamı da alıp,evden çıktım. Saat henüz 7:45 di. Hızlı hazırlanmıştım. Kapının önünde Aşkını beklemeye koyuldum. Beş dakika kadar beklemiştim ki Aşkın arabayla geldi. Yanına binip,kocaman sarıldım.

-Nereye gidiyoruz?

-Meraklı tavuk.

-Saçmalayan Aşkın.

-15-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin