everything looks better from above, my king
like aquamarine, ocean's blueAnnemin kahvaltıya çağırmasıyla uyandım. Aşağı indiğimde çoktan oturmuşlardı.
"Günaydın."
"Günaydın. Nasılsın?"
"İyiyim. Siz?"
"Biz de"
Konuşmalarımız bundan öteye gitmezdi. Asla ilgi odakları olmamıştım. Onlar için bir yükümlülükten fazlası değildim. Havadan sudan konuştuğumuz zamanlarda kendimi şanslı sayardım. Eskiden ilgilerini çekmek için çabalardım ama artık vazgeçmiştim. Ben de onlarla ilgilenmiyordum.
Derken annem konuşmaya dahil oldu ve sohbet aniden ilgimi çekmeye başladı.
"Sevim ablanın oğluyla tanıştık."
Onun hakkında bir şeyler öğrenme isteğimi gizleyerek kafamı kaldırdım.
"En küçükleri var ya, Amerika'da yaşayan. Bu yazı onlarla geçirecekmiş."
"Oldukça iyi, efendi bir çocuğa benziyor." dedi babam. Annem başıyla onayladı. Bir yorumda bulunmadım. Konu kapandı, partiden ve site sakinlerinden bahsettik. Arkadaşlarımın nasıl olduğunu benim nasıl olduğumdan daha çok merak ediyorlardı.
Kahvaltıdan sonra arkadaşlarımla konuştuk. Öğle yemeği için buluşmaya karar verdik. O zamana kadar bir şeyler yapacak enerjim yoktu. Zaman öldürdüm.
Kulüp Evi'nde her zamanki masamıza oturduk. Vejeteryan pizza söyledim. Sohbet ederken Ege diye birinden bahsetmeye başladılar.
"Ege kim?"
"Dün gösterdiğim adam." dedi Yağmur.
Demek ismi buydu: Ege. Ve tüm yaz burada olacaktı.
"Gerçekten çok seksi." Görkem'in cümlesiyle yutkundum.
Duru "Hormonların tavan yaptığı için sana öyle geliyor." diyerek karşı çıktı.
Edin, Görkem'e; Emre, Duru'ya hak verdi.
Selen "Onu bilemem ama ablası kesin güzeldir." dedi.
Yağmur bir yorum yapmadı, bana döndü.
"Sen ne düşünüyorsun Helen."Ege, Adonis'in modern haliydi. *
"Sadece bir kez gördüm. Bilmiyorum."
Böylece konu kapandı.
Biraz daha sohbet ettikten ve sahilde vakit geçirdikten sonra denize girdik. Bir süre sonra kitap okuyacağımı söyleyerek çıktım. 113.sayfaya gelmiştim ki onlar da çıktılar. Voleybol oynamayı teklif ettiler. "Siz oynayın, tuvalete gideceğim." dedim ve Kulüp Evi'ne girdim. Tuvalete gitmek yerine balkona çıktım. Aşağıyı seyretmeye başladım. Buraya ait değildim. Hayatım boyunca hiçbir yere ya da hiç kimseye ait hissetmemiştim. Aitliğin ne anlama geldiğinden bile emin değildim. Beni hem korkutan hem de meraklandıran bir kavramdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Salvatore | daddy issues
RomanceHelen, bu yazın unutulmaz geçmesini diliyor. Not: Lana Del Rey'in şarkısından ilham alınmıştır. 14.02.2021 Uyarı: Kink değildir. Yaş farkı içerir.