xv. call it another lonely day

387 30 19
                                    

" Loving you, isn't it the right thing to do? How can I ever change things that I feel? If I could maybe I'd give you my world. How can I when you won't take it from me? You can go your own way, go your own way. You can call it another lonely day. "

Bir başka yalnız gün

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir başka yalnız gün. Sahilde otururken bunu düşünüyordum. Yüzmek istemiyordum. Birileriyle konuşmak istemiyordum. Kaçmak istiyordum. Ben hep bir şeylerden kaçmak istiyordum. Daha fazla dayanamadım. Kalkıp Ege'yi bulmaya karar verdim. Bir anlık cesaret ile attığım adım sayesinde aramızdaki soğukluğun geçtiği hissediliyordu.

Ailesi sahildeydi. Yani şehre inmediyse evde yalnız olmalıydı. Evlerine gittim. Kapıyı çaldım. Açması biraz uzun sürdü. Her zamankinden bile dağınık saçlarından anladım ki uyanalı çok olmamıştı. Gülümsedi. Bana diğer insanlara gülümsediğinden daha farklı gülümsüyordu. Ya da ben öyle hissediyordum.

"Günaydın."

"Günaydın."

Eliyle beni içeri davet etti. Girdim. Yavaşça yaklaşıp beni öptü. Bu dudaklardan ayrılmak istemiyordum.

"Nasılsın?"

"Daha iyiyim. Sen?"

"Ben de. Bugün için bir planın var mı?"

"Kaçmak istiyorum. Sanırım öteki taraftaki sahile gideceğim. Gelmek ister misin?"

"Oraya yalnız kalmak için gittiğini sanıyordum."

"Evet ama beraberken yalnız olabiliyoruz. Gelmek istemiyorsan gelmene gerek yok."

Elleriyle yüzümü kavradı. "Tabii ki seninle olmak istiyorum." Dudaklarıma bir öpücük kondurdu. "Eşyalarımı alayım da gidelim."

Üst kata çıktı. Beni davet etmemişti ama arkasından gittim. Uzun zamandır merak ettiğim odasını görmeliydim.

Oda darmadağınıktı. Saçları gibi.

"Dağınıklık için özür dilerim demek isterdim ama çantanın içini gördüm."

Haklıydı, bu oda benim çantamın büyük haliydi. O arkasını dönüp kendi çantasını hazırlarken yerdeki tişörtlerinden birini çantama attım. Kendimi Joe Goldberg gibi hissediyordum ama o gittiğinde ondan kalacak fiziksel bir anıya ihtiyacım vardı.

"Çıkabiliriz."

Merdivenlerden inerken elimi tuttu.

"Arabayla mı gidelim yürüyerek mi?"

"Bence yürüyelim."

"Nasıl istersen."

Evden çıktığımızda elimi bıraktı. Tutmaya devam etmek istiyordum ama burada tehlikeliydi. İlk aşkım yasak bir aşktı.

Yolu biraz uzattık. Çocukluğumdan beri geldiğim bu boktan tatil köyü onunlayken dünyanın en ilginç yeri oluyordu. Ege bende uyuşturucu etkisi yaratıyordu.

Salvatore | daddy issues Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin